AA
Mısır'ın Orta Krallık Devleti döneminde MÖ 2050 – MÖ 1650 yıllarında inşa edilen tarihi kent, Orta Krallık döneminden kalma en eski tapınaklara da ev sahipliği yapıyor.
12. Firavun hanedanlığına mensup Kral III. Amenhotep ve IV. Amenhotep tarafından inşa ettirilen tapınakların yer aldığı 4 bin yıllık kent, uzun yıllar boyunca kumların altında bir sır gibi gün yüzüne çıkarılmayı bekledi.
TAPINAĞIN DUVARLARINDA KENTİN İNŞA SÜRECİ VE KRALLAR HAKKINDA YAZILAR BULUNUYOR
Günümüze kadar ayakta kalmayı başaran tarihi kentte antik Mısır döneminde inşa edilen tapınağın duvarlarında 12. Firavun hanedanlığına mensup Kral III. Amenhotep ve IV. Amenhotep'in isimleri yer alıyor.
Tapınağın batı tarafındaki duvarlara Kral III. Amenhotep'in, doğu tarafındaki duvarlara ise Kral IV. Amenhotep'in ismi nakşedilmiş. Tapınağın duvarlarında ayrıca, Kralın, içinde güzel kokuların olduğu elindeki kabı kobra yılanı şeklinde resmedilmiş "Rannott" adlı tanrıya sunduğunu resmeden tasvirler bulunuyor.
Tapınak duvarlarında Kralların isimlerinin yanı sıra antik Mısır'daki dini inançlar ve kentin inşa süreci hakkında bilgiler de yer alıyor.
ANTİK MISIR'DA KUTSAL KABUL EDİLEN TİMSAH YUMURTALARI DA MUHAFAZA EDİLİYOR
Antik kentte, Firavun hanedanlığı döneminde kutsal kabul edilen timsahlara özel yapılmış bir barınak da yer alıyor.
Burada bulunan mumyalanmış bir timsah yavrusu ve bazı timsah yumurtaları ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
TARİHİ KENTTE 23 HEYKELİN BULUNDUĞU 336 METRELİK "KOÇ YOLU"
Keşfedilmeden önce uzun yıllar boyunca kumların altında saklı kalan antik "Madi" kenti, kenarlarında 23 heykel bulunan 336 metre uzunluğunda ve 7 metre genişliğindeki bir yola sahip.
"Koç yolu" olarak adlandırılan yolda bulunan heykellerden bazıları aslan, bazıları ise insan yüzlü aslan şeklinde yapılmış.
TARİHİ KENT, UZUN YILLAR KUMLARIN ALTINDA GÖMÜLÜ KALDI
Antik kent, Firavun hanedanlığının ardından MÖ 30 ile MS 395 yılları arasında ülkede hüküm süren Roma İmparatorluğu döneminde de yerleşim yeri olarak kullanılmaya devam etti.
Ancak, 3. yüzyılın sonlarına doğru kendi kaderine terk edilen kent, zamanla kumlara gömüldü ve arkeologlar tarafından yeniden günyüzüne çıkarılmak için 1937 yılını bekledi.
Açık hava müzesi olarak kabul edilen 4 bin yıllık tarihi kent, 1937 yılında Milano Üniversitesi'nden bir grup arkeolog tarafından keşfedildi.