May, başkent Londra’da yaptığı konuşmada, Brexit müzakerelerine hükümetinin yaklaşımı ortaya koydu. İngiltere’nin tarihi bir süreçten geçtiğini belirten May, “AB’den ayrılırken, kendimize dünyada yeni, cüretkar ve olumlu bir rol de biçiyoruz.” dedi.
AB ile yürütülen müzakerelerde 5 ölçütün kılavuzluğunda ilerlediklerini ifade eden May, bunları “halkın kararını hayata geçirmek, kalıcı bir anlaşmaya ulaşmak, ülkenin güvenliğini ve refahını korumak, İngiltere’nin olmak istediği türden bir ülke olması ile tutarlı bir sonucu elde etmek, İngiltere’nin birliğini güçlendirecek şekilde toplumu bir araya getirmek” olarak sıraladı.
Referanduma saygılı ve kalıcı anlaşma
AB referandumunda halkın kendi sınırlarının, kanunlarının ve parasının hakimiyetini yeniden kendi eline alma yönünde karar verdiğini vurgulayan May, “AB ile varacağımız anlaşma referanduma saygı çerçevesinde olmalı.” ifadesini kullandı. Brexit anlaşmasının kalıcı nitelikte olması gerektiğine dikkati çeken May, AB ile kurulacak yeni ilişki içinde çıkacak sorunlar nedeniyle tekrar tekrar müzakere masasına dönmek zorunda kalmayı istemediklerini söyledi. May, anlaşmanın, İngiltere’nin İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda ile bağlarını zayıflatmamasını sağlamanın da başbakan olarak kendi görevi olduğunun altını çizdi.
"Kaygılarımızı ortaya koyduk"
Müzakerenin karmaşıklığının kaçınılmaz olduğunu dile getiren May, her senaryoya hazırlıklı olunması gerektiğini kaydetti. Bununla birlikte bugüne kadar alınan mesafeyi “gerçek bir ilerleme” diye nitelendiren May, “Geçen yılın sonunda birlikten ayrılmamızın kilit unsurları üzerinde anlaştık. Bu anlaşmayı yasal bir metne dönüştürme sürecindeyiz. Komisyonun çarşamba günü yayımladığı ilk taslak ile ilgili kaygılarımızı net bir şekilde ortaya koyduk. Ancak aralık ayında üzerinde anlaştığımız Ortak Rapor konusunda kimsenin şüphesi olmamalı.” diye konuştu.
Bazı sorunlar bulunduğunu ancak bunların çözüleceğinden emin olduğunu ifade eden May, aralık ayında sağlanan anlaşmanın kilit unsurunu teşkil eden “geçiş süreci”nin koşulları üzerinde de anlaşma sağlanmasının yakın olunduğunu söyledi.
Kuzey İrlanda İrlanda ile Kuzey İrlanda arasındaki sınır sorununa da değinen May, “Başından beri İrlanda’da fiziki sınıra dönülmemesi arzumuzu açıkça ifade ettik. Sınırda herhangi bir fiziki altyapı kurulması veya buna bağlı kontrol uygulamaları gündemimizde yok.” dedi. May, “Biz fiziki sınır koymayacağız. AB, İrlanda’yı buna zorlarsa, bu onların bileceği iş.” demeyi yeterli bulmadıklarını ve İngiltere’nin de bu konuda bir çözüm bulunmasına yardım etme sorumluluğu olduğunu kaydetti.
May, bununla birlikte, “İrlanda ile Kuzey İrlanda arasında fiziki sınıra dönmek ne kadar kabul edilemez ise İrlanda denizinde bir gümrük ve düzenleme sınırı yaratarak Birleşik Krallık’ın kendi ortak pazarının parçalanması da o derecede kabul edilemezdir.” ifadelerini kullandı.
Theresa May, İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’dan oluşan Birleşik Krallık’ın tümünün başbakanı olarak ülkesinin bütünlüğüne zarar verecek hiçbir şeye izin vermeyeceğini vurguladı. İngiltere’nin de AB’nin de müzakere sürecinde bütün istediklerini elde edemeyecekleri gerçeğiyle yüzleşmesi gerektiğini belirten May, “Ancak bir anlaşmaya ulaşacağımıza güvenim tam. Her ikimiz de birbirimizin pazarlarına erişmeyi, aramızdaki rekabetin açık ve adil olmasını, sözlerimize bağlı kaldığımızı denetleyecek ve ihtilafları çözecek saydam yolların olmasını istiyoruz.” diye konuştu.
Brexit süreci
AB, Brexit sürecinde ayrılık anlaşması taslağını önceki yayımlamıştı. Taslakta, İngiltere'nin ayrılması sonrası Kuzey İrlanda da dahil İrlanda'nın tamamının AB ile sınır kontrollerinin yapılmadığı ve malların serbestçe dolaşabildiği bir bölge olması istenmişti.
İngiltere ile AB Komisyonu aralık ayında vatandaş hakları, AB'ye yapılacak ödemeler ve İrlanda adasındaki sınır sorununu kapsayan başlıklardan oluşan müzakerelerin birinci safhasıyla ilgili anlaşmaya varmıştı.
İngiltere ile AB arasında Brexit sonrası ticari ilişkilerin ele alınacağı, müzakerelerin ikinci safhasına gelecek hafta geçilmesi bekleniyor. 2017 yılının haziran ayında başlayan müzakereler için AB Komisyonunun Brexit Başmüzakerecisi Michel Barnier ve İngiltere Brexit Bakanı David Davis başkanlığındaki teknik ekipler görevlendirilmişti. İngiltere, 2016 yılının haziran ayında yapılan referandumla yüzde 48'e karşı yüzde 52 oyla AB'den ayrılma kararı almış, 29 Mart 2017'de de Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesini işleterek ayrılık sürecini resmen başlatmıştı.
AA