AA
ABD'li sosyal medya şirketlerinin devlet yetkililerinin baskısıyla kullanıcıların verilerini paylaşması ve çeşitli konularda sansür uygulaması, şirketlerin bağımsızlığı ile ilgili tartışmaları yeniden gündeme getirdi.
Sosyal medya sansürleri ve ABD merkezli sosyal medya kurumlarının devletle ilişkisi uzun zamandır gündemdeki yerini koruyor.
Son olarak sosyal medya platformları Facebook, Instagram ve WhatsApp'ın sahibi Meta'nın kurucu Üst Yöneticisi (CEO) Mark Zuckerberg'in Joe Rogan'ın podcast programında yaptığı sansür açıklamasının yankıları sürüyor.
Zuckerberg programda, Biden yönetiminin Kovid-19 döneminde aşı karşıtlarını sansürlemeye çalıştığını belirterek, "Biden yönetiminden insanlar ekibimizi arayıp, bağırıyor çağırıyor ve küfür ediyorlardı." ifadelerini kullandı.
- SNOWDEN SOSYAL MEDYA İLE ABD HÜKÜMETİ ARASINDAKİ BAĞLANTIYI AÇIĞA ÇIKARDI
Eski bir ABD istihbarat çalışanı ve siber güvenlik uzmanı olan Edward Snowden'ın 2013 yılında sızdırdığı belgelerle sosyal medya devleri ile ABD hükümeti arasındaki ilişki ilk defa ortaya konmuştu.
Snowden'ın ABD Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) ile ilgili sızdırdığı belgelerde ABD'li dev sosyal medya şirketlerinin kullanıcıların verilerini Ajans ile paylaştığı görülüyordu. Belgelere göre ayrıca, NSA sadece ABD'lilerin değil dünyada pek çok ülkedeki kullanıcıların da belgelerini topladı.
- X'E (TWİTTER) KOVİD-19 SANSÜRÜ İÇİN DEVLET BASKISI
Snowden'ın sızdırdığı belgeler o dönem büyük ses getirse de 2022 yılına kadar sosyal medya ve ABD hükümeti ilişkisi ile ilgili iddialar büyük oranda gündemden düşmüştü.
ABD'li iş insanı Elon Musk'ın 2022'de eski adı Twitter olan X'i satın alması sonrası "Twitter Dosyaları" isimli ifşa serisine başlaması ile sosyal medya ve devlet ilişkisi yeniden eleştirilerin odağına oturdu.
İfşaatın 10'uncusu Free Press haber sitesi muhabiri David Zweig aracılığıyla yapılırken, Zweig, ABD yönetimlerinin sadece Twitter'a değil aynı zamanda Facebook, Google ve Microsoft'a da Kovid-19 salgınına ilişkin tartışmalar konusunda baskı uyguladığını yazmıştı.
Donald Trump yönetiminin salgının başlangıcında halkı paniğe sevk edecek içerikler konusunda endişeler taşıdığını ve şirkete bu konuda baskı yaptığını ifade eden Zweig, Joe Biden yönetiminin ise Amerikan halkına Kovid-19 salgını için verdiği mesajın, "Kovid-19'dan çok korkun ve güvende olmak için bizim dediğimizi yapın" şeklinde olduğunu ve Twitter'a bu yönde baskı yaptığını belirtmişti.
Eski New York Times muhabiri ve aşı karşıtlığı ile bilinen Twitter fenomeni Alex Berenson'ın hesabının askıya alınmasının da bu süreçte olduğunu belirten Zweig, Biden'ın "sosyal medyadaki Kovid-19 salgınına ilişkin içeriklerin insanları öldürdüğü" ifadesinin ardından Berenson'un hesabının askıya alındığını yazmıştı.
- FİLİSTİN DESTEKÇİSİ HESAPLAR SANSÜRLENDİ
Musk'ın ifşalarının ardından bu defa da 7 Ekim sonrası Filistin destekçisi hesaplara ve paylaşımlara uygulanan sansürler dünyada eleştirilerin odağına oturdu.
Özellikle Meta şirketine bağlı platformlarda yaşanan sansürlerde Filistinli liderlerin fotoğrafları engellenmiş, Gazze ve Batı Şeria'dan oluşan Filistin bölgelerindeki haber kaynaklarının okur etkileşimleri 7 Ekim'den sonra büyük bir düşüş yaşamıştı.