Fransa'da yapılan erken genel seçimin ilk turunda, aşırı sağcı Marine Le Pen liderliğindeki Ulusal Birlik (RN) partisi oyların yüzde 33'ten fazlasını toplayarak ilk sırayı aldı. Sol partilerin oluşturduğu Yeni Halk Cephesi İttifakı ise yüzde 28 ile ikinci sıraya yerleşti. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un "Cumhuriyet İçin Hep Birlikte" ittifakı ise yüzde 20 oyla üçüncü sırayı alırken, bu sonuç Macron için siyasi kariyerinin en büyük yenilgisi oldu.
'MACRON'U YOK ETTİK'
2027'de yeniden Ulusal Birlik Partisi'nin cumhurbaşkanı adayı olması beklenen Marine Le Pen, "Demokrasi konuştu. Fransız halkı, Ulusal Birlik Partisi'ni ve müttefiklerini zirveye çıkararak Macron kampını neredeyse yok etti. Halk net bir şekilde 7 yıllık küçümseyici ve yıpratıcı yönetime son vermek istiyor" dedi. Fransız basını da, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağın açık farkla ilk sırayı alması üzerine Ulusal Meclis'i fesheden Macron'un erken seçim kararıyla kendi sonunu getirdiği değerlendirmesinde bulundu. Le Figaro gazetesi "Avrupa (Parlamentosu) seçimleri tokadından 3 hafta sonra Elysee'de yine bir mağlubiyet gecesi" ifadesini kullandı.
'FRANSA FELÇ OLACAK'
Dünya basınının gündeminde de, aşırı sağın galip çıktığı ilk tur seçimleri geniş yer buldu. İngiliz medyası ilk tur sonuçlarını 'felaket' olarak değerlendirdi. The Telegraph, Fransa'yı ilk kez aşırı sağ liderliğin eşiğine getiren "siyasi bir deprem" olarak tanımlandı. Independent, Le Pen'in güçlenen konumuna dikkati çekerken, ABD'li Washington Post gazetesi, ikinci turda çoğunluk sağlanamaması durumunda Fransız siyasetinin felç olabileceğini yazdı.
İtalyan La Stampa gazetesi de, Macron'un seçim planının tutmadığının altını çizerken, İspanyol gazetesi El Pais'deki yorumda, Fransa'da diğer partilerin aşırı sağın iktidara gelmesi ihtimaline karşı acilen birlik olması gerektiği belirtildi. Yazıda "Macron 'geniş bir demokratik ve cumhuriyetçi birlik' çağrısında bulundu. Diğerleri de aşırı sağın iktidara gelmesini engellemek için farklılıklarını bir kenara koyup aşırı sağı yenebilecek kim varsa onu desteklemeli" ifadesini kullandı.
Belçika gazetesi De Tijd'de yayımlanan makalede de "Macron şu an üçüncü sırada kaldığı için inisiyatifi sola bırakmak zorunda kalma riskiyle karşı karşıya. Gücünü fazla abarttığı net biçimde ortaya çıktı" denildi.
"AVRUPA NEFESİNİ TUTTU"
İsveç'te yayımlanan Aftonbladet ise Fransa'daki seçimlerin Avrupa için taşıdığı öneme dikkati çekti: "Ne Fransızlar ne de Macron'un ekibi yeni bir seçime hazırdı. Bu seçim tüm Avrupa'yı ilgilendiriyor. Fransa sadece NATO'da değil, Avrupa Birliği'nde de önemli bir destek ayağı. 7 Temmuz'daki ikinci tur seçiminin sonucunun sadece bir parlamento kaosuna değil, aynı zamanda büyük gösterilere de neden olabileceğini öngörmek mümkün. Umarız Fransızlar, ülkelerini aşırı sağın pençesinden bir kez daha kurtaracak. O zamana denk Avrupa'nın geri kalanı nefesini tutmaya devam edecek."