Kuleba'dan NATO ve AB'ye çağrı... ''Silah desteği için zamanımız yok''

Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, NATO ve AB ülkelerine silah desteği çağrısı yaptı.

AA

Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Ukrayna'ya silah desteğine ilişkin NATO ve Avrupa Birliği ülkelerine, "Bize ya şimdi yardım edersiniz ya da yardımlarınız geç kalır." uyarısında bulundu.

AA'nın haberine göre, Brüksel'de düzenlenen NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın ikinci gün oturumları sonrası basın toplantısı düzenleyen Kuleba, bugünkü görüşmelerde konuşulanlara dair detayları paylaştı.

Kuleba, görüşmelerde NATO müttefiklerinin Rusya saldırıları karşısında Ukrayna'ya destek vermek için daha fazla neler yapabileceğini müzakere ettiğini aktararak, "Müzakerelerde, üç gündemimizin üçünün de silah olduğu mesajını verdim. Avrupa-Atlantik güvenliği bölünmezdir. Bu yüzden biz Ukrayna'da Rus askeri ve tanklarına karşı savaşırken sadece kendimizi değil, bütün NATO üyelerinin güvenliğini savunuyoruz." dedi.

Ukrayna'nın yeterli mühimmat desteğini alması durumunda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in NATO'nun 5. maddesini test etmeye gücünün yetmeyeceğini vurgulayan Kuleba, "Müttefiklerimizin, Ukrayna'nın yanı sıra kendileri için de savaştığımızı anlamalarından ve NATO'nun Doğu Kanadı ülkelerinin Ukrayna'ya mühimmat desteğinin artırılmasına yönelik açıklamalarından memnun oldum." ifadelerini kullandı.

DONBAS BÖLGESİNDE SAVAŞ KAPIDA

Kuleba, an itibarıyla Rus birliklerinin Ukrayna'nın kuzeyi ve kuzeydoğusuna yeniden asker konuşlandırdığını hatırlatarak, "Donbas bölgesinde savaş kapıda. Şu an topyekun savaş durumuna gelinmedi ama her gün ağır çatışmalar yaşanıyor ve daha fazlası gelecek." diye konuştu.

Donbas'taki savaşın NATO müttefiklerine İkinci Dünya Savaşı'nı hatırlatması gerektiği uyarısında bulunan Kuleba, "Bu yerel bir askeri harekat olmayacak. Bu yüzden müttefiklerimizin bize destek gönderme konusunda düşünmeleri gerektiğini söylememeleri, çabuk hareket etmeleri önemlidir. Bize ya şimdi yardım edersiniz, şimdi derken günleri kastediyorum ya da yardımınız geç kalır. Yardımların gecikmesi çok sayıda sivilin ölmesine sebep olacaktır." şeklinde konuştu.

Kuleba, mühimmat desteğine dair asıl meselenin, "hangi silahların geleceği değil, silahların ne zaman geleceği" olduğunun altını çizdi.

Mariupol ile Buça'da yaşananların tekrar edilmemesi ve savaşın sonlanması için karşılıklı diyaloğun sürmesi gerektiğini vurgulayan Kuleba, "Rusya'ya yönelik yaptırımların etkisi ve savaş meydanında çıkan sonuçlar, tarafların pozisyonunu belirleyici unsurlar olacaktır." diye konuştu.

"SİLAH DESTEĞİ İÇİN ZAMANIMIZ YOK"

Kuleba, Ukrayna'ya gerekli silah desteğine dair NATO müttefikleri ve Avrupa ülkelerinin yeterli ilgiyi göstermediğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

"Ortaklarımızla sorunumuz şu ki silah desteği konusunda sürekli birtakım duvarları yıkmak zorunda kalıyoruz. İlk olarak bize silah gönderilmeyeceği duvarını yıktık, şimdi kimse bunu söylemiyor. Daha sonra ağır silah gönderilmeyeceği duvarını yıktık. Şimdi de son zamanlarda bize savunma silahları gönderileceği, saldırı silahı gönderilmeyeceğine dair söylemler duyuyorum. Bunun hiçbir farkı olmadığını açıkladık, çünkü zaten ülkemizi savunuyoruz. Bu duvarı da yıkmak üzereyiz. Şimdi ise bu silahların ne zaman geleceğini merak ediyoruz. Bunun zaman alacağını söylüyorlar ama zamanımız yok. Çağrımıza daha önceden kulak verilmiş olsaydı bu tartışmaları yapmıyor olurduk."

"DAHA KAÇ TANE BUÇA'NIN YAŞANMASI GEREKİYOR?"

NATO ve Avrupa ülkelerinin yaptırımlara dair de geç kaldığını dile getiren Kuleba, "G-7 ve AB'deki ortaklarımızla konuştum. İlk yaptırımların az olduğunu ve artırılması gerektiğini söyledik. Biz bu talebi yaptığımızda bizi dikkate almadılar fakat Buça'daki fotoğrafları gördükten sonra yaptırımların yetersiz olduğunu anladılar ve artırdılar. Yaptırımların yeterli oranda gelmesi için daha kaç tane Buça'nın yaşanması gerekiyor?" ifadelerini kullandı.

Kuleba, NATO'nun Ukrayna'ya gerekli silah desteğini verme hususunda bütünlük içinde hareket edeceğine dair şimdilik iyimser olmadığını belirterek, "Bu durum değişebilir, fakat şu an böyle bir şey söz konusu değil." ifadesini kullandı.