Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve hızla yayılan salgınında virüsün bulaştığı kişi sayısı ve can kaybı her geçen gün artarken virüsten korunmak için bireysel bazda alınan önlemler belli ürünlerde talebi ciddi anlamda arttırıyor.
Nüfusun yoğunluğundan kaynaklı iç piyasadaki maske oranı yetersiz kalınca çareyi ithalatta bulan Çinli firmaların Türkiye pazarına yönelerek yüzlerce milyon adedi bulan sipariş talepleri iletmeye başlamasıyla karaborsaya düşen maskenin ardından antibakteriyel jel tarafında da yoğunluk yaşanıyor.
Yüzde 400'e varan zamlar sonrası 10 liralık bir maskenin fiyatı 40 tl'ye kadar çıkmıştı.
YÜZDE 50 ARTIŞ VAR
Salgın öncesine göre yüzde 50'nin üzerinde bir talep artış yaşandığı belirten yetkililer, başta Çin olmak üzere Uzak Doğu ve Avrupa ülkelerinden bu taleplerin geldiğine dikkat çekiyor.
AVM, HASTANE VE İŞ MERKEZLERİNDEN CİDDİ TALEP GELİYOR
Sadece dış pazarda değil içeride de ciddi bir ürün isteği olduğu vurgulanırken, market ve eczane kanallarının yanı sıra özellikle büyük iş merkezlerinden, AVM'lerden, havalimanlarından ve hastanelerden talep geldiği belirtiliyor.
ÜRETİM KAPASİTELERİ ARTTIRILACAK
Jel üretiminde ham maddenin tamamen iç piyasadan karşılanmasından kaynaklı talebe yetişmede herhangi bir sorun bulunmadığının da altını çizen yetkililer, coronavirüs sonrasında ortaya çıkan yoğun talep sonrasında kapasiteyi arttırmak için üretim bantlarını yeniden şekillendirmeyi planlandıklarını da kaydediyor.
UÇAĞA BİNMEDEN ALIYORLAR
Virüs sonrası özellikle yurt dışına çıkan yolcuların kutu kutu maske alması ile gündeme gelen İstanbul Havalimanı'ndaki Airport Eczanesi'nde ise maske krizinin devam ettiğini ve ürünlerin gelir gelmez tükendiğini belirten ezcane yetkilileri, antibakteriyel jel tarafında da aynı yoğunluğun yaşandığını yolcuların hem kendileri hem de tanıdıkları için seyahate çıkmadan önce çok sayıda jel aldıklarını kaydediyor.
Antibakteriyel jel fiyatlarının 25 TL'den başladığı ifade ediliyor.
ŞÜPHELİ HER TEMASTAN SONRA KULLANILABİLİR
Virüslerin bulaşmasını önlemek için öncelikle el yıkamanın çok önemli olduğunu çünkü virüslerin bir yerlere dokunma yoluyla ellere bulaşabileceğini, eller yıkanarak, çok kolay bir şekilde temizlenecekken; yıkanmadan ellerin ağız, yüz ve buruna değdirilmesiyle kişiye de bulaşabileceğini belirten Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sibel Gündeş sözlerini şöyle sürdürüyor;
‘’Bu nedenle kişiler sık sık ellerini yıkamalıdır. Eğer kişiler sık sık el yıkama imkanı bulamayacağı ortamlarda çalışıyorsa yanlarında mutlaka sıvı ya da mendil şeklinde el dezenfektanları bulundurulmalılar. Özellikle toplu taşımalarda tutunulduğunda indikten sonra mutlaka bu el dezenfektanlarıyla eller temizlenmelidir. El dezenfektanları özellikle bu tip salgın dönemlerinde şüpheli her temastan sonra kullanılabilir.’’
11 BELİRTİSİ VAR
Yüzlerce kişiyi öldüren coronavirüsün, iştahsızlık, kilo kaybı, yüksek ateş, halsizlik ve yorgunluk hali, karın bölgesinde görülen şişlikler, görme sorunları, gözün sulanması ve gözde renk değişimi, solunum sorunları ve nezle, denge sorunları ile genel psikolojik durumda değişmeyle birlikte mutsuz yüz ifadesi şeklinde çok sayıda belirtisi bulunuyor.
20 AYLIK AŞI SÜRECİ BAŞLADI
Öte yandan Çin dışında çoğu Asya'da olmak üzere 25'ten fazla ülke ve bölgede görülen virüs için Pasteur Enstitüsü'nden bilim insanları da harekete geçmiş durumda. Coronavirüse karşı aşı geliştirmeye çalışan bilim insanları bu sürecin ise 20 ayı bulabileceğine dikkat çekiyor.
(Yeni Şafak)