Katliama desteğe vicdan ablukası

ABD ve Batı ülkelerinin desteğini arkasına alan İsrail'in Gazze'deki katliamları dünya kamuoyunda sorgulanmaya başlandı. Savaş suçu işleyen İsrail'e desteklerin azalması bekleniyor.

Hamas'ın saldırısının ardından Gazze Şeridi'ni 40 gündür bombardımana tutan İsrail, sivil ayrımı yapmaksızın daha ilk günden itibaren asıl niyetlerinin bölgeyi işgal etmek olduğunu tüm dünyaya gösterdi. 11 bini aşkın sivili bölgede katleden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya karşı hem İsrailliler hem de dünyanın pek çok noktasındaki milyonlarca kişi öfke nöbetine başladı. Gazze'ye uyguladıkları ölüm ablukası sonrası hastaneleri, ibadethaneleri, okulları, kiliseleri, mülteci kamplarını vuran, kuvözdeki bebeklerin ölümüne neden olan İsrail'in suç dosyası kabardı.

AB'NİN TAVRI DEĞİŞTİ

Dünyanın birçok noktasından sivil toplum kuruluşları, siyasiler ve ülkeler Filistin'den yana tavır alarak İsrail'in savaş suçlarından yargılanması için Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) başvurdu. Avrupa Birliği (AB), İsrail'in Gazze'ye 39 günde yaklaşık 5 bini çocuk 11 bini aşkın kişinin hayatına mal olan saldırıları karşısında halen 'ateşkes' çağrısında bulunmasa da İsrail katliamlarına tepki gösterdi. AB'nin İsrail'in Gazze'ye saldırıları karşısında tepkisi 'koşulsuz destek'ten, dünya kamuoyundan gelen baskılar üzerine sivil kayıplardan kaçınılması, çatışmalara insani aralar verilerek yardımlar için koridorlar açılmasına evrildi.

ÜSTÜMÜZDEKİ BASKI ARTIYOR

İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, işgal altındaki Gazze'de ateşkes ilan edilmesi için üzerlerindeki siyasi baskının çok yüksek olmadığını ancak gittikçe arttığını ifade etti. Mevkidaşlarının halka söylemeden kendisinden ateşkes talep ettiğini ifade eden Bakan Cohen, medyanın 7 Ekim saldırıları yerine Gazze'deki görüntüleri paylaştığını belirtti. Kara operasyonuna karşı uluslararası baskıların iki üç hafta içinde artacağını düşündüğünü söyleyen İsrailli Bakan, ancak İsrail'in askeri faaliyetlerinin uluslararası toplumun taleplerine rağmen devam edeceğini vurguladı. Cohen, Hamas'ın elindeki esirler meselesinin "İsrail'e savaşa devam etme meşruiyetini veren ana araçlardan biri" olduğunu savundu.