Emre ÖZTÜRK HABER MERKEZİ
Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri'nin de aralarında bulunduğu 7 ülkenin Katar’la tüm diplomatik ilişkileri kesmesinin ardından Doha yönetimi orta yolu bulmaya çalışıyor.
Riyad tek güç değil
Suudi Arabistan tarafından radikal örgütlere yardım yapmak ve İran’la geliştirilen ilişkileri bahane edilerek bölgede izole edilmeye çalışılan Katar krizini değerlendiren Katar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Profesör Muhammad Al-Musfir yaşanan süreci AKŞAM’a değerlendirdi. Al-Musfir Suudi Arabistan’ın Katar’ın sınırlarını tanımadığını, İran’la kurduğu ticari ilişkileri kabullenmediğini ve kendilerini bölgede hegemon güç gördüklerini ifade etti. Al-Musfir, Katar’ın daha önce Suudi Arabistan’la benzer krizler yaşadığını ve bu krizin de üstesinden gelineceğini düşündüğünü belirtti.
Kriz ilk kez yaşanmıyor
Al-Musfir, S. Arabistan’la Katar arasında sınır konusundaki anlaşmanın 1969'da üç yıllık ciddi çatışmalar sonunda varıldığına dikkat çekerek, “Sınır konusundaki anlaşmazlık bu çatışmanın önemli bir ayağını oluşturuyor. Yani Suudi-Katar krizleri yeni değildir.
ANKARA’NIN DİPLOMATİK DESTEGİ COK ANLAMLI
Al Musfir Türkiye’nin Körfez ülkeleriyle Doha arasında yaptığı öncü arabuluculuğun önemine değinerek, “Katar ve Türkiye Suriye’deki iç savaş ve Mısır krizinde benzer bir konumu paylaştılar. Bu bölgede özellikle de Türkiye’nin Katar’daki askeri desteğinin ardından iki ülkenin ilişkisi artık ittifak olarak adlandırılmaktadır. Türkiye’nin bu zorlu zamanlarda Katar’a verdiği desteğin bu ülke için son derece önemli ve anlamlı olduğunu da belirtmek isterim” diye konuştu.