Kanada için 'Gazze' kovuşturması talebi... İşgalci İsrail'in savaş suçlarına ortaklığı gündemde

Uluslararası Filistinliler Adalet Merkezi'nin (ICJP) Kanadalı yetkililer hakkında, işgalci İsrail'in Gazze'deki savaş suçlarına yardım gerekçesiyle kovuşturma talebinde bulundu.

AA

ICJP Kanada Hesap Verebilirlik Hukuk Çalışma Grubu, İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçlarına yardım ve yataklık ettikleri gerekçesiyle aralarında Kanada Başbakanı Justin Trudeau'nun da bulunduğu hükümet yetkilileri hakkında kovuşturma başlatılması için niyet bildiriminde bulundu.

ICJP'nin resmi sitesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Merkezin Kanada'daki hukuk çalışma grubu, Kanadalı yetkililer hakkında, İsrail'in Gazze'deki savaş suçlarına yardım ettikleri gerekçesiyle kovuşturma talep edilen bildiriyi Kanada hükümetine sundu.

Bildiride, İsrail'in işlediği savaş suçlarına yardım ve yataklık ettiklerine dair kanıt bulunması halinde Başbakan Trudeau ve Dışişleri Bakanı Melanie Joly'nin dahil olduğu hükümet yetkililerinin, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanabilecekleri uyarısında bulunuldu.

İsrail'in insani yardım ve güvenli geçişin engellenmesi, ayrım gözetmeksizin sivillerin bombalanması ve 1,5 milyon insanın zorla yerinden edilmesi yoluyla etnik temizlik yaptığı vurgulanan bildiride, "tüm bunlara rağmen Kanada hükümetinin İsrail'e olan kararlı desteği"ni sürdürdüğü belirtildi.

Bildiride, Kanada'nın İsrail ordusuna silah ihracatını durdurmayı reddettiği, bazı Kanadalı kuruluşların da İsrail ordusuna yasa dışı olarak milyonlarca dolar gönderdiği ifade edildi.

Kanada'nın İsrail'e tüm silah ihracat izinleri iptal etmesi ve bazı Kanadalı kuruluşların İsrail ordusuna gönderdiği bağışları engellemesi gerektiği kaydedilen bildiride, Kanada'ya "İsrail ile savaş suçu ortaklığı"na son verme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kanadalı yetkililerin davranışlarıyla ilgili kanıt toplamaya devam edildiği vurgulanarak, "savaş suçlarına yardım ve yataklık etmekten sorumlu" olanların Uluslararası Ceza Mahkemesi önünde hesap vermelerini sağlamak için tüm uygun eylem yollarının takip edileceği kaydedildi.

Söz konusu bildirinin, insan hakları, uluslararası hukuk, barış ve dış politika üzerine çalışan çok sayıda ulusal ve uluslararası kuruluş tarafından desteklendiği belirtildi.