Cumhurbaşkanının parlamentoyu feshetmesinin ardından Başbakan Paolo Gentiloni'nin hükümeti seçim tarihini dün açıklayarak seçim takvimini resmen başlattı. Ancak partilerin seçim yarışı haftalar önce başladı.
Anketlere göre siyasi partilerin hiçbiri parlamentoda çoğunluğu ele geçirip tek başına hükümeti kuracak konumda değil. Gentiloni yeni bir hükümet kurulana kadar görevde kalacağını ve yönetimde sürekliliği sağlayacağını belirti. "Umarım Demokrat Parti (PD) seçimlerde galip gelir ve iktidar olur. Tabii ki istikrarsızlığı önlemek için de elimizden gelen bütün tedbirleri alacağız. İtalya'nın ekonomisi, tekrar kendi ayakları üzerinde durmaya başladı. Böyle bir dönemde travmatik müdahaleler ve geçici uygulamalar, ülke ekonomisi için yıkıcı olabilir. Şu ana kadarki çabaları heba edemeyiz, gelecek meclis de bu ekonomik taahhütlere uymalı. Şu anda ekonomimiz, tahmin edilenin iki katı hızla büyüyor. Artık AB'nin 'arka lambası' değiliz. dedi.
Anketlere göre düzen karşıtı 5 Yıldız Hareketi oyların yaklaşık yüzde 28'ini, Gentiloni'nin üye olduğu iktidardaki Demokrat Parti ise (PD) yüzde 23'ünü alacak.
Ancak parlamentodaki sandalyelerin çoğunu Silvio Berlusconi'nin Forza Italia partisi etrafında kümelenen merkez sağ ittifakının alması bekleniyor. Forza Italia'nın yüzde 16, sağcı Kuzey Ligi partisinin yüzde 13, İtalyan Kardeşliği partisinin ise yüzde 5 oy alacağı tahmin ediliyor.
Gentiloni, belirsizliğin bu günlerde birçok Avrupa ülkesinde yaygın olduğuna dikkat çekerek endişe edilmemesi gerektiğini belirtti. "İstikrarsızlık ihtimalini abartmamalıyız, buna bağışıklık kazandık" diyen Gentiloni İtalya'nın sık sık hükümet değiştirmesine atıf yaparak Avrupa'daki diğer ülkelerde de "siyasi sistemler İtalyanlaştı" değerlendirmesinde bulundu.
Seçimlerde hiçbir partinin tek başına iktidar olamadığı Almanya'da koalisyon görüşmeleri çok yavaş ilerliyor. Habertürk'ün haberine göre İspanya ve Portekiz'de ise azınlık hükümetleri bulunuyor. İngiltere ise Avrupa Birliği'nden çıkma konusunda karışık görüşmeler devam ediyor.
Ancak Yunanistan'ın ardından euro bölgesinde en fazla devlet borcu olan ve en yüksek işsizlik oranlarından birine sahip olan İtalya, siyasi istikrarsızlığa karşı kırılgan olarak görülüyor.
İtalya bu yıl 2010'dan bu yana en güçlü ekonomik büyümeyi kaydedecek gibi gözükse de Avrupa'da parasal birliğin başladığı 1999'dan bu yana en durgun performans gösteren ülkeler arasında yer alıyor.