Toner, düzenlediği günlük basın toplantısına, İstanbul'daki saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yakınlarına taziyelerini ileterek başladı.
Saldırıdan bir gün önce, pazartesi günü "tesadüfen" Türkiye'ye yönelik bir seyahat uyarısı yayımladıklarını kaydeden Bakanlık Sözcüsü Toner, bunun 29 Mart'ta yayımlanan önceki uyarının yerini aldığını söyledi.
Mark Toner, şunları kaydetti:
"Bu uyarıda terör gruplarının ABD vatandaşlarına yönelik artan tehditlerine işaret ettik ve aşırıcıların sadece Türkiye'de değil, Avrupa genelinde havaalanları ve ulaşım merkezlerini hedef aldığı uyarısında bulunduk. Biliyorsunuz Türkiye'de birçok terör saldırısı da meydana geldi. Ama 'Amerikalılar Türkiye'ye seyahat etmesin' demiyoruz. Böyle bir durumda, ister Paris'teki gibi olsun, ister Brüksel'deki terör saldırılarından sonra Amerikan vatandaşlarına güncel bilgileri edinmeleri, temkinli olmaları ve bulundukları yerde durumun, tehdidin farkında olmalarını hatırlatıyoruz."
- "Özel bir istihbaratımız yoktu"
Toner, seyahat uyarısını yayımladıklarında "yakında olabilecek bir saldırı tehdidini bilip bilmediklerinin" sorulması üzerine, "Hayır. Yakında meydana gelebilecek veya harekete geçmeyi gerektirecek bir istihbaratımız yoktu." yanıtını verdi.
"Böyle bir bilgimiz olsaydı tabii ki bunu Türk makamlarıyla paylaşırdık ama yoktu" diyen Toner, NATO müttefiki ve ortak olarak Türkiye ile her zaman istihbarat paylaşımı yaptıklarını, ancak özel bir tehdide dair bilgileri bulunmadığını dile getirdi.
Toner, ancak 29 Mart'taki uyarıya kıyasla son uyarının yayımlandığı pazartesi günü itibarıyla "daha fazla tehdit bulunduğunu" ifade etti.
Mark Toner, seyahat uyarısı ile Atatürk Havalimanı'ndaki saldırı arasında bağ kurmanın doğru olmayacağını da aktardı.