Liberman, Yahudilere İsrail’deki Arap şehirlerini ziyaret etmeme ve ürünlerini boykot etme çağrısında bulundu.
Liberman, gösterilere şiddetle müdahale eden ordu ve polis güçlerini de tebrik etti. “Umm el-Fahm’ı boykot etmeliyiz” dedi ve ekledi: “Burada kendilerinin istenmediklerini hissettirmeliyiz. Beni en çok rahatsız eden şey, Vadi Ara’daki çatışmalardı. Çok sinir bozucuydu. Neredeyse bir gazeteciye ve polis memurlarına saldırdılar. Uzun yıllardır bu insanların İsrail Devletine ait olmadığını ve devletle hiçbir bağlantıları olmadığını söyledim.”
Liberman, Trump’ı eleştiren İsrail muhalefetini de karşı çıktı: Bakan şu ifadeleri kullandı: “İsrail Sol’unun, Trump’ın Kudüs’ü başkent olarak tanınmasına tepki olarak Filistinlilerle geniş bir dayanışma olduğunu gözden kaçırmadık.”
ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü “İsrail’in başkenti” olarak tanıma kararı, İsrail’in güney ve kuzeyinde Filistinlilerin yaşadığı bölgelerde de protesto edilmişti.
İsrail’in güneyindeki Rahat kenti ile kuzeyindeki Vadi Ara, Mecd el-Kerm bölgeleri ve Er-Rine köyünde düzenlenen gösterilerde, Filistin bayrakları ile “Kudüs Filistin’in başkentidir” yazılı dövizler taşındı.
Vadi Ara ve Mecd el-Kerm bölgelerindeki gösterilere İsrail meclisindeki (Knesset) Ortak Arap Listesi’nden Ahmed et-Tıybi, Usame es-Sadi ve Eymen Avde katıldı.
Yazılı açıklama yapan Avde, eylemlerin Trump’ın kararını kınamak için düzenlendiğini, Kudüs’ün asıl sakinlerinde kalacağını ve işgalin biteceğini belirtti.
Rahat kentindeki eylemde de Ortak Arap Listesi’nden 4 Arap milletvekili hazır bulundu.
Gösterileri organize eden İsrail’deki Arap vatandaşlarının temsilcisi Yüksek Arap Takip Komitesi yaptığı yazılı açıklamada, Trump’ın Kudüs kararını kabul etmediklerini vurguladı.
İsrail’in 8,5 milyonluk nüfusunun yaklaşık 2 milyonu, 1948 yılında yaşanan savaş ve sonrasında yaşanan işgale rağmen yurtlarında kalarak İsrail vatandaşı olan Filistinlilerden oluşuyor. Tel Aviv yönetimi, söz konusu Filistinlileri “İsrailli Araplar” diye tanımlıyor.
Şarku'l Avsat