Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü Suriye Araştırmaları Programı Direktörü Carmit Valensi, Arap ülkelerinin son dönemde Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile yakınlaşmasına rağmen İsrail'in Suriye'deki İran hedeflerine ya da Lübnan'daki Hizbullah'a yönelik saldırılarının durma ihtimalini düşük görüyor.
İsrail, iç savaşın başladığı 2011'den bu yana Suriye'de zaman zaman İran destekli gruplara ve Suriye ordusuna ait askeri noktalara saldırılar düzenliyor.
Suriye yönetiminin haber ajansı SANA, son olarak 4 Haziran Pazar günü İsrail savaş uçaklarını başkent Şam yakınlarında bazı hedeflere saldırı düzenlediğini bildirdi.
Böylece Şam yönetiminin Arap Birliği'ne geri dönmesinin ardından İsrail'in Suriye'ye ilk saldırısı gerçekleşmiş oldu.
Suriye'deki İran güçleri ve Lübnan Hizbullahı'na ait noktaları hedef aldığı söylenen İsrail hava saldırıları, Suriye'nin Arap Birliği'ne dönme konusunun gündeme geldiği son aylarda arttı.
İsrail makamları Suriye'ye yönelik hava saldırılarını resmi olarak üstlenmediği gibi yalanlama yönünde de herhangi bir açıklama yapmıyor.
Ancak İsrail, birkaç yıldan beri İran'ın Suriye'de askeri olarak konumlanmasına veya Lübnan Hizbullahı'na silah ulaştırmasına izin vermeyeceğini belirtiyor.
Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsünden Suriye Araştırmaları Programı Direktörü Carmit Valensi, Suriye'nin 12 yıl aradan sonra Arap Birliği'ne geri dönmesini ve İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırılarını değerlendirdi.
Suriye'nin Arap Birliği'ne dönmesini İsrail'e olumsuz birtakım yansımalarıyla ele aldıklarını söyleyen Valensi, "Bizim bakış açımıza göre, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'e karşılıksız bir hediye verildi." dedi.
Esed'in Arap Birliği'ne dönüşüyle meşruiyetinin yeniden kabul edildiğine ve Arap ülkeleriyle diplomatik ilişkilerin yeniden başlatıldığına işaret eden Valensi, "Hatta ekonomik finansman da olabilir. Öyle ki Arap ülkeleri, Suriye'deki yeniden imar sürecine milyarlarca dolarlık yatırım yapıyor. Esed'e yönelik yaptırımların kalkması için ABD ile Avrupa Birliği'ne baskılar da olabilir." diye konuştu.
Arap ülkelerinin Esed'den talep ettiklerine de değinen Valensi, "Araplar da buna karşılık Esed'in bazı konularda taviz vermesini istedi. Örneğin Suriyeli muhaliflerle diyalog görüşmelerinin yeniden başlaması ve mültecilerin güvenli dönüşünün yanı sıra İran'ın Suriye'deki varlığının azaltılması talebinde bulunulmuş olabilir." ifadelerini kullandı.
Valensi, söz konusu taleplerin Arap ülkeleri tarafından duyurulduğuna ancak Şam yönetiminin bunları yerine getireceğine dair hiçbir açıklama yapmadığına dikkati çekti.
İsrailli uzman, "Gördüğümüz şey, Esad'a karşılıksız bir hediye verildiği. Bu bizim için sıkıntılı bir durum. Çünkü Esed daha fazla öz güven, güç ve tanınma kazanıyor. Aynı zamanda İran'ın sahadaki varlığını da görmeye devam ediyoruz. Bu da İsrail'in güvenliği için tehdit oluşturuyor." diye konuştu.
Valensi, İran'ın Suriye'deki askeri pozisyonunu sürdürdüğünü ve Suriye üzerinden Hizbullah'a silah aktarmaya devam ettiğini ancak Esed yönetiminin, bölgede yeniden tanınmasına rağmen İran'ın bu eylemlerine herhangi bir kısıtlama getirmediğini söyledi.
Arap ülkelerinin, Suriye topraklarındaki hedeflere saldırmaktan kaçınması için İsrail'e baskı yapmasının seçeneklerden biri olabileceğini aktaran Valensi, "Batı medyasında çıkan habere göre İsrail, İran hedeflerine saldırırsa bu, bölgesel çıkarlara hizmet ettiği için kabul görüyor. Çünkü İran'ın Suriye'deki gücünün büyümesini istemiyorlar. Ancak Suriye hedeflerine saldırırsa durum sıkıntılı hale gelebilir, İsrail bu nedenle eleştirilebilir. Şu ana kadar herhangi bir eleştiri görmedik ama gelecekte görebiliriz." dedi.
İsrail'in Suriye'nin Arap Birliği'ne dönüşüne nasıl tepki vereceğinin, yönelimlerinden anlaşılacağını belirten Valensi, İsrail'in hava saldırılarının devam etmesi ya da artması halinde de Arap ülkelerinin tutumunun netleşeceğini kaydetti.
Valensi, Arap ülkelerinin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile yakınlaşmasına rağmen İsrail'in Suriye'deki İran hedefleri ya da Lübnan'daki Hizbullah'a yönelik saldırılarının durmasının ise uzak bir ihtimal olduğunu söyledi.
- "ESED'İN GERİ ADIM ATMAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ"
Suriye'deki durumu veya İsrail'in hareket özgürlüğünü pratikte değiştirecek hiçbir şey olmadığını düşünen Valesi, bununla birlikte Arap ülkelerinin, Esed'e aldığı hediyeler karşılığında açık ve net talepler iletme konusunda daha kararlı olacağı öngörüsünde bulundu.
İsrailli uzman, "Yine de Esed'in geri adım atmayacağını düşünüyoruz. Çünkü izlediği yolun doğru olduğuna, geri adım atmanın zayıflık olduğuna inanıyor. İzlediği politikayla, koruma sağlaması için İran ile ilişkilerini muhafaza edecek, Arap ülkelerinden de yeniden imar için finansman desteği alacak şekilde iki taraflı olarak kazanmak istiyor." diye konuştu.
Arap Birliği'ne üye ülkelerin dışişleri bakanları, 7 Mayıs'ta düzenlenen toplantıda Suriye'nin, Birliğe dönmesi konusunda anlaşmaya varmıştı. Dışişleri bakanları kararından önce de bazı Arap ülkeleri ile Suriye arasında karşılıklı birtakım ziyaretler olmuştu.
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, 12 yıl aradan sonra Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde 19 Mayıs'ta düzenlenen 32. Arap Birliği Zirvesi'ne katılmıştı.