İsrail ile İran arasında 'sular ısınıyor'

İsrail'in Suriye'deki İran hedeflerine saldırı düzenlemesi ve bir F-16 uçağının bu saldırılar sırasında düşürülmesiyle tırmanan gerginlik, söz konusu iki ülkenin Suriye'de işi ne kadar ileri götürebileceği sorusunu gündeme getirdi.

1

Uzmanlar, İsrail'in Suriye'deki İran hedeflerine saldırı düzenlemesi ve bir F-16 uçağının bu saldırılar sırasında düşürülmesiyle tırmanan gerginliğe ilişkin yaptıkları değerlendirmede, İsrail'in, İran'ın Suriye'deki varlığıyla ilgili kırmızı çizgilerinden ödün vermeyeceğini ifade etse de bunun İran ile İsrail arasında bir savaşla sonuçlanmayacağı tezini savundu.

İki ülke arasındaki gerilimin geçmişi birkaç ay öncesine dayanıyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçen aylarda İran'ın Suriye'deki varlığına karşı uyarıda bulunmuş ancak İran tarafı buna pek kulak asmamıştı. Netanyahu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yanı sıra ABD ve Avrupalı yetkililerle gerçekleştirdiği görüşmelerde de bu sorunu gündeme getirmiş ancak ne Suriye ne İran ne de Rusya bu konuya ihtimam göstermişti.

AA muhabirine konuşan İsrailli siyasi analist Avi Issacharoff, dün yaşanan gelişmelerin Netanyahu'nun birkaç ay önce yaptığı uyarıyla başlayan süreçte yeni bir aşama olduğu değerlendirmesinde bulundu.

"İran'ın, Suriye'deki askeri varlığı çok büyük. Bu da demek oluyor ki Suriye'de söz sahibi olan Devlet Başkanı Beşşar Esed değil İran." diyen Issacharoff, dün yaşananların İran'ın Suriye üzerindeki tesirinin ne boyutta olduğunun bir kanıtı olduğuna işaret etti.

İsrail uçağının düşürülmesinin 1980'lerden bu yana görülmeyen yeni ve olağan dışı bir durum olduğunun altını çizen Issacharoff, "Yine de her halükarda bu uçak İsrail sınırları içinde düşürüldü ve pilotlar da alıkonulmadı. Sanıyorum İsrail için, Suriye ve İran hedeflerini bombalamak yeterli bir cevaptı. Ama asıl sorulması gereken soru, İsrail ile İran'ın işi nereye vardırmaya çalıştıklarıdır." diye konuştu.

"TARAFLAR AĞACA ÇIKTI VE NASIL İNECEKLERİNİ BİLMİYORLAR"

İsrail konusunda uzman Antoine Shalhat da yaşananlara atıfta bulunarak bu zamana kadar ortamın hiç bu kadar gerilmediğini belirtti ve sözlerini "Ancak görünen o ki, ne İran cayıyor ne de İsrail, İran'ın Suriye'deki varlığıyla ilgili dillendirdiği kırmızı çizgilerden taviz veriyor." şeklinde sürdürdü.

Shalhat şöyle devam etti:

"Bu çok tehlikeli boyutlara varabilir ancak bu her iki tarafın da karşılıklı mücadeleye girmeyi istediği anlamına gelmiyor. Bunu da Netanyahu'nun Rusya'dan Suriye'ye müdahale etmesini istemesinden anlıyoruz. İşlerin nasıl gelişeceği, sahadaki gidişatla bağlantılı ama anlaşılan o ki taraflar ağaca çıktı ve nasıl ineceklerini bilmiyorlar."

GERİLİMİ TIRMANDIRMAK VE YOLSUZLUK SORUŞTURMASI

Netanyahu hakkındaki yolsuzluk soruşturmasının, onu Suriye'de İran'la askeri gerilimi tırmandırmaya sevk etmiş olabileceği yönündeki yorumlara da değinen Shalhat, soruşturmadan kaçmak için sonucu belli olmayan böyle bir maceraya girmenin, işleri basitleştirmek olduğunu, soruşturmanın tek sebep değil ancak sebeplerden biri olabileceğini ifade etti.

Shalhat, "Unutmayalım ki İsrail güvenlik teşkilatı, İran'ın Suriye'deki askeri varlığı konusunda Netanyahu ile aynı görüşü paylaşıyor oysa daha önce İran'a askeri darbe vurulması konusunda onunla ayrı düşmüşlerdi." dedi. AA