Middle East Monitor’un ev sahipliğinde yapılan konferansta Filistin sorunu tarihi bağlamı, Kudüs’ün yasal konumu, ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararının etkileri ve Filistin topraklarındaki İsrail işgalinin ele alındığı 4 oturum düzenlendi.
Konferans konuşmacılarından İsrail meclisindeki (Knesset) Arap Bloku milletvekillerinden Ahmed et-Tıybi, Kudüs'ün Filistin-İsrail sorununun en önemli unsurlarından biri olduğunu belirterek şöyle devam etti:
"Trump, işgal söylemini benimsedi. ABD Dışişleri Bakanlığının Kudüs’ün ilhakına karşı çıkan geleneksel pozisyonundan ayrıldı. Filistinlilere hiçbir şeylerinin olmadığını, İsrail’e ise her şeyin sahibi olduğunu söyleyerek bir anlaşma sağlayamazsınız. Bu ne Kudüs ne sınır ne mülteci ne de egemenlik sorununu çözmek değildir. Trump’ın Filistinli yetkililer ile hiçbir istişarede bulunmadığı çok açık."
Trump’ın danışmanları Jared Kushner ve Jason Greenblatt ile ABD’nin İsrail Büyükelçisi David Friedman’ı da eleştiren Tıybi, "Bunlar silahşörler. Üçü de Knesset’in yarısından daha fazla İsrailli yerleşimcilerin tarafını tutuyor." diye konuştu.
"Kudüs sorunun kalbidir"
Filistin sorununa artık 2 devletli çözümün söz konusu olmadığını, bunun bir aldanış olacağını aktaran Hassassian, şunları kaydetti:
"Kudüs sorunun kalbidir. Kudüs'e adalet getirme yönündeki bütün girişimler başarısız kalırsa ben Kudüslülere güveniyorum. Kudüs’ü yeniden dünyanın gündemine getirdiği için Trump’a teşekkür ediyorum. İsrail’e iyilik yaptığını zannediyor ama İsrail bugün her zamankinden daha fazla yalıtılmış durumda. ABD tarihin ve barışın yanlı tarafında yer almayı seçti." AA