AA
İsrail'in Kanal 13 televizyonu, İsrailli güvenlik yetkililerinin, söz konusu toplantıda esirlerin serbest bırakılması ve Gazze'de çatışmaların durdurulmasını öngören kapsamlı anlaşmayı desteklediğini ancak Başbakan Netanyahu'nun bunu reddettiğini ortaya koyan belgeleri yayımladı.
Kanalın ulaştığı tutanaklar, güvenlik ve istihbarat kurumlarının başındaki isimlerin o dönemde kapsamlı bir anlaşmaya varılabileceğine ve gerekirse savaşa yeniden başlanabileceğine inandığını ancak Netanyahu'nun bunu reddettiğini açıkça ortaya koyuyor.
Tutanaklara göre, İsrail liderliğinin tamamı, insani meselelerde baskı uygulamanın Hamas'ı teslim olmaya zorlayacağını öngörerek hata yaptı.
Beş ayın ardından, İsrail'in Gazze'ye yardım girişleri konusundaki tutumu, Hamas üzerinde hiçbir etki yapmazken Tel Aviv'in uluslararası arenadaki konumuna büyük zarar verdi.
Haberde, İsrailli güvenlik yetkililerinin çoğunun, esirlerin serbest bırakılması ve Gazze'deki çatışmaların durdurulmasını içeren kapsamlı bir anlaşmayı desteklediği belirtildi.
Ancak bunun gerçekleşmesi için Hamas ile anlaşmanın ikinci aşamasına geçilmesi yani çatışmaların sona erdirilme koşullarının müzakere edilmesi gerektiği ifade edildi. Buna rağmen, Netanyahu liderliğindeki siyasi yönetimin bu öneriyi reddettiği vurgulandı.
"KAMUOYU ALDATILDI"
İsrailli Esir Aileleri Heyeti, Kanal 13'ün yayımladığı gizli belgelere ilişkin haberin, kapsamlı bir esir takası anlaşmasının mümkün olduğunu kanıtladığını belirtti.
Aileler, Netanyahu hükümetinin bu tür anlaşmaları bilinçli şekilde engellediğini ve kamuoyunu yanılttığını vurguladı.
Güvenlik yetkililerinin sunduğu uygulanabilir önerilerin hükümetçe reddedildiği, bu süreçte bazı esirlerin hayattayken Gazze'de öldüğü ifade edildi.
Aileler, önceki anlaşmanın sona ermesinden bu yana 50 askerin öldüğünü, ne askeri başarı ne de esirlerin geri getirildiğini belirtti. Hamas ise tüm İsrailli esirleri toplu halde bırakmaya hazır olduğunu, ancak bunun için "savaşın" sona ermesi ve İsrail'in Gazze'den çekilmesi gerektiğini açıklamıştı.
Muhalefet ve esir aileleri, Netanyahu'nun, savaşı sona erdirmesi halinde hükümetinin, savaşı bitirmeye karşı çıkan aşırı sağcı ortakların çekilmesiyle dağılmasından endişe ettiğini ve iktidarda kalmak için savaşı uzatacak çözümleri tercih ettiğini savunuyor.
"GAZZE'DEKİ ESİRLERİN HAYATLARINDAN SORUMLU"
Hamas Hareketi Siyasi Büro Üyesi Usame el-Hamdan, İsrail hükümetinin, Gazze'deki esirlerin hayatından tamamen sorumlu olduğunu belirtti.
Hamdan, yayımladığı video kaydında, "Netanyahu hükümeti, tüm esirlerin hayatından tamamen sorumludur. Bu, onun inatçılığı, kibri, ateşkese yanaşmaması ve halkımıza karşı yürüttüğü soykırım ve aç bırakma politikasından kaynaklanıyor." ifadelerini kullandı.
Hamdan ayrıca, Netanyahu'nun, esir asker Evyatar David'in durumundan da sorumlu olduğunu belirtti. Hamdan, bu durumun, Gazze'ye uygulanan kuşatma, gıda, su ve ilaç girişinin engellenmesiyle doğrudan bağlantılı olduğunu söyledi.
7 Ekim 2023'ten bu yana esir olan İsrailli askerlerin Hamas tarafından insani koşullarda tutulduğunu ve bu durumun serbest bırakılan İsrailli esirlerin kendi ifadeleriyle de doğrulandığı bilgisini veren Hamdan, "Onlar halkımız ne yiyorsa onu yiyor, ne içiyorsa onu içiyor." dedi.
Hamdan, Hamas'ın esirlere yönelik muamelesinin İslam'ın ilkelerine uygun olduğunu, tüm insani ihtiyaçların Gazze halkının imkanları ölçüsünde karşılandığını da sözlerine ekledi.
İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinli esirlere ise "vahşi işkence, aşağılayıcı muamele ve yavaş ölüme varan uygulamaların" yapıldığını belirten Hamdan, bu durumun Gazze'deki İsrailli esirlerle büyük bir tezat oluşturduğunu vurguladı.
Son olarak Hamdan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne çağrıda bulunarak, "soykırım savaşının durdurulması, İsrail'in Gazze'den çekilmesi, sınır kapılarının yardımlara açılması ve esirlere yönelik ihlallerin sona erdirilmesi yönünde bağlayıcı kararlar alınmasını" talep etti.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 2 Ağustos'ta Gazze'deki İsrailli esirlerden Evyatar David'e ait bir video paylaşmıştı. Videonun 27 Temmuz tarihli olduğunu belirten David, Gazze'deki açlığa ve her geçen gün güçten düştüğüne dikkati çekerek, kaldığı tünel içinde kabrini kendi elleriyle kazdığını söylemişti.
Netanyahu'ya seslenen esir David, "Burada terk edildiğimi düşünüyorum. Senin başbakan olarak benimle ve tüm esirlerle ilgilenmen lazım. İsrail'de 'esirlerle ilgilenildiğine' dair öğrendiklerimin hepsi yalan." ifadesini kullanmıştı.