Nagab dağlarından gelerek Akdeniz'e uzanan dağ sularının yatağı olan Gazze Vadisi, bir zamanlar herkesi hayran bırakan bir manzaraya sahipti. Ancak bu durum son yıllarda tamamen değişti.
İsrail makamlarının sınır kapılarını kapatarak, Gazze'ye malzeme girişine izin vermemesi ve akaryakıt sıkıntısı nedeniyle sürekli yaşanan elektrik kesintileri neticesinde merkezi arıtma istasyonunun çalışmaması bölge halkını zor durumda bıraktı.
Yıllar önce Gazzelilerin çoluk çocuk piknik yaptığı vadi, zamanla atık suların boşaltıldığı çöp alanına dönüştü.
Kirlilik nedeniyle böcek ve sinek yuvası haline gelen vadide havaların ısınmasıyla artan kötü koku dayanılmaz seviyeye yükseldi. Halk, kirliliğin neden olacağı hastalıklardan da endişe ediyor.
- "Günde 16 bin metreküp atık su vadiye boşalıyor"
AA muhabirine konuşan Gazze'deki Çevre Kalite İdaresine bağlı Çevre Koruma Müdürü Baha el-Aga, Gazze Vadisi'nin bu hale gelmesinin ablukadan kaynaklandığını söyledi.
Aga, "İsrail'in malzeme girişine izin vermemesi ve akaryakıt sıkıntısı nedeniyle merkezi arıtma istasyonu çalışmıyor. Bu nedenle günde 16 bin metreküp atık su, vadiye boşalıyor." dedi.
Gazze'deki İslam Üniversitesi Çevre Bilimleri Öğretim Görevlisi El-Fettah Abdurabbu da abluka nedeniyle vadinin doğal güzelliğini kaybettiğini hatta içerdiği böcek, bakteri ve parazitlerle çevreye zararlı bir hale geldiğini belirtti.
İsrail'in 1970'li yıllarda inşa ettiği barajlarla vadiye akan suyu hapsettiğini bu nedenle su oranının azaldığını aktaran Abdurabbu, buna bir de atık suların eklenmesiyle durumun gittikçe kötüleştiğini kaydetti.
- "Bölge artık yaşamaya elverişli değil"
Abdurabbu, "Eskiden vadideki su temiz ve sağlıklıydı. Hatta farklı türlerde balıklar bulunurdu. Artık bu güzellikler kayboldu. Vadinin içinde bulunduğu bölgenin kirlenmesi buranın çöplüğe dönüşmesine, zararlı böceklerin ortaya çıkmasına neden oldu. Tüm bunlar ciddi hastalıklara sebep olabilir." ifadelerini kullandı.
Atık sular nedeniyle bölgenin artık yaşamaya elverişli olmadığını, sulardan kötü kokular ile metan gibi zararlı gazların yayıldığını belirten Abdurabbu, bu durumun balıkların yanında kuş, tavşan gibi hayvanların ve birçok bitki türünün yok olmasına neden olduğunu ayrıca yılanlar ve kemirgenlerin çoğalmasına yol açtığını vurguladı.
Filistin Tarihi Eserler ve Turizm Bakanlığına bağlı Araştırmalar Merkezi Müdürü Heyyam el-Beytar, vadinin tarih boyunca insanları çeken bir mevki olduğunu, bu bölgede çeşitli medeniyetlerin yaşadığını belirtti.
Beytar, "Yapılan tarihi araştırmalar ve kazılar Tunç Çağı'ndan bu yana vadi yakınlarında yerleşimin olduğunu ortaya koyuyor." diye konuştu.
- "Bölgeyi saran kötü koku dayanılmaz hale geldi"
Vadi çevresinde yaşayan Filistinli Dua el-Huceyri (57), konuyla ilgili olarak "Çocukluğumda vadi çok güzeldi. Oraya gider, dinlenir, temiz hava alırdık. Son yıllarda vadinin yakınında yaşamak zorlaştı." dedi.
Huceyri, "Bölgeyi saran kötü koku dayanılmaz hale geldi. Kokunun yanı sıra eve böcekler, kemirgenler hatta yılanlar girecek korkusuyla pencereleri açamıyorum. Hastalıkların yayılmasından endişe ediyoruz." ifadelerini kullandı.