Nükleer anlaşmadan sonra Batı'yla ticari ilişkilerini sıkılaştıran İran'ın, Amerikan fast food zincirlerine anlaşma imzalanmadan önce ülkede faaliyet izni verdiği bildirildi.
Ülkedeki Tasnim Haber Ajansı tarafından yayımlanan resmi gazetedeki belgelerde, İran hükümetinin Kentucky Fried Chicken'a (KFC) 10 Mayıs'ta "İranlı Helal KFC" adıyla şube açabilme izni verdiği görüldü.
İran'ın, geçen yıl aralık ayında yine resmi gazetede yayımlanan belgeyle, bir diğer Amerikan fast food zinciri Burger King'e de ülkede bulunabilecek şirketler listesinde yer verdiği belirtildi.
İran, 1979'daki devrimden bu yana "Batı kültürü ihraç eden şirketlerin" ülkede yer almasına izin vermiyordu. Devrimden 36 yıl sonra verilen bu izinlere rağmen iki şirketin de İran'da şubesi bulunmuyor.
İran ile BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında 14 Temmuz'da imzalanan nükleer anlaşmayla birlikte Batılı ülkelerdeki büyük şirketlerin temsilcileri yaptırımların kaldırılmasından pazar araştırmaları için ülkeye sık sık ziyaretler yapıyor.
HAMANEY'E GÖRE TEHDİT
Dini lider Ayetullah Ali Hamaney ve muhafazakar kesimler Avrupalı şirketlerin İran'da yer almasına karşı olmasa da ABD'li şirketlerin ülkede bulunmasını bir tehdit olarak algılıyor.
Hamaney, 17 Ağustos'ta yaptığı bir konuşmada, nükleer anlaşmayla yaptırımların kaldırılmasının ardından Amerikan şirketlerinin İran pazarına girerek ülkeye nüfuz edeceği uyarısında bulundu ve anlaşma gerçekleşse bile İran'ı bu durumdan koruyacaklarını söyledi.
BİZ BOEİNG İSTİYORUZ ONLAR MC DONALDS
Devrim Muhafızları komutanlarından Muhammed Rıza Nakdi de bir konuşmasında bu konuya dikkati çekerek, "Biz onların İran'a Boeing teknolojisini getireceklerini düşünüyorduk ancak onlar Mc Donalds'ı getirmek istiyor" dedi.
MC DONALD'S'IN OLDUĞU ÜLKEDE SAVAŞ ÇIKMAZ(!)
Demokrasiyle yönetilen ve belli bir refah seviyesine ulaşmış ulusların savaşa girmeyeceğini öne süren Uluslararası İlişkiler kuramına 'Demokratik Barış Teorisi' deniyor.
"MC DONALD'S VARSA SAVAŞ YOK"
ABD'de yayımlanan The New York Times gazetesinin Pulitzer ödüllü ünlü köşe yazarı Thomas L. Friedman'ın 1999 tarihli 'Lexus ve Zeytin Ağacı' kitabı şu görüşe yer veriyor: "McDonald's zincirinin bulunduğu iki ülkenin savaşa girdiği görülmedi."
KİTAP YAYINLANDI, SIRBİSTAN BOMBALANDI
Friedman teorisinde, McDonalds'ı istikrarlı ekonomik gelişmenin yarattığı orta sınıfın bir simgesi olarak okuyarak, toplumun bu tarz ülkelerde savaştan kaçınmak için baskı uygulayacağını öne sürüyordu. Fakat kitabın yayımlanmasından kısa süre sonra NATO uçakları Sırbistan'ı bombalamaya başladı.
YENİ BASKISI ÇIKTI YİNE SAVAŞ ÇIKTI
2000'de kitabının yeni baskısını hazırlayan Friedman bu sefer de bu tarz ülkeler arasında savaş çıksa bile kısa süreceğini iddia etti. Nitekim 2006 yılında İsrail ve Lübnan arasında savaş çıktı. 2008'de de Rusya-Gürcistan savaşı çıktı.
Friedman 'McDonald's'ın altın kemerleri konusundaki benzetmeyi esprili bir şekilde' yaptığını söylese de Demokratik Barış Teorisi, sıklıkla eleştirilere maruz kalıyor. Teoriye önemli bir ekleme yapan Friedman'a en önemli itirazlar yapısalcı realizmden geldi.
Ünlü kuramcı Kenneth Waltz'ın başını çektiği yapısalcı realistler savaşın devlet mekanizmalarının kararı olduğunu öne sürerek Demokratik Barış Teorisi'ni eleştiriyorlar. AA