Irak’ta Şiilerin ardından Sünniler de ittifak yolunda

Irak’ta en büyük Şii koalisyonlar olan Sairun, Nasr ve Fetih koalisyonları, Kürtlere de açık olduğu ifade edilen Sünni ittifaklara girerken, Sünni ve Kürt siyasi gruplar, ülkedeki karar alma mekanizmasında söz sahibi olmanın yollarını arıyor.

Son 4 yılda kendi aralarında sorunlar yaşayan Kürt partiler, başta referandum ve bütçe olmak üzere bazı konularda kendilerine haksızlık yaptığını düşündükleri Bağdat yönetimine karşı ortak tavır belirlemeye çalışıyor. Defalarca parlamento seçimlerinin ertelenmesini talep eden Sünniler ise yaşanan iç ve dış göçler nedeniyle zan altında kalan grup olarak öne çıkıyor.

Tüm bunlar yaşanırken farklı partilere mensup 3 Sünni siyasetçi, Irak Sünnilerinin bundan sonraki döneme dair hedefleri hakkında Şarku’l Avsat’a değerlendirmelerde bulundu.

Bağdat İttifakı üyesi ve parlamentoda sandalye kazanan Muhammed el-Kerbuli, Sünnilerin hedefinin ‘hükümete katılmak değil, Irak’ta karar alma mekanizmasında etkin olmak’ olduğunu belirtti.

Çözüm Partisi Genel Sekreterliği’ni de yürüten el-Kerbuli, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, Sünniler arası birleşme çalışmalarının seçimlerden önce de var olduğuna ve Şiiler arasındaki ittifakların bu konuda Sünnilere sadece cesaret verdiğine işaret etti. Kerbuli, “Sünnilerin çıkış noktası, DEAŞ terör örgütünün Sünni çoğunluklu bölgelerde sebep olduğu yıkım nedeniyle en büyük zararı Sünnilere vermiş olmasıdır. Bu yüzden, bu tür felaketlerin bir kez daha başımıza gelmemesi için birleşmemiz şart” ifadelerini kullandı.

Sünni ittifakının ne zaman tamamlanabileceği hakkında da görüş belirten Kerbuli, “Her an ittifak ilan edilebilir” diyerek, “Parlamentodaki Sünni kitle, 45’i aşkın sandalyeye sahip. Mevcut Parlamento Başkanı Selim el-Cubburi ve Selahaddin Eyaleti Valisi Ahmet el-Cubburi gibi birçok önemli siyasetçi de bu kitlenin içinde” şeklinde konuştu.

‘’Yakın zamanda ittifak zor’’

Birleşme yönündeki hareketleri doğrulayan Diyala Milletvekili Salah el-Cubburi ise
Kerbuli’nin Sünni ittifaka dair sözlerini desteklemesine rağmen, bu ittifakın kısa bir sürede ilan edilebileceği konusunda Kerbuli’den farklı düşündüğünü dile getirdi. Cubburi’ye göre ittifak konusunda herkes hemfikir olsa da henüz temel ilkeler üzerinde tam bir görüş birliği sağlanabilmiş değil.

‘’İttifak mezhep temelli olmamalı’’

Karar İttifakı üyesi Esil el-Nuceyfi, söz konusu hareketlerin sadece hükümetten pay almakla sınırlı olmaması gerektiğini savunarak, Sünniler arasında kurulacak ittifakın mezhep aidiyeti temelinde değil, mezhepçiliğin getirdiği zorlukları aşacak bir vizyona sahip devlet müesseselerini inşa etme bilinci temelinde olması gerektiğine dikkat çekti.

Nuceyfi, Şarku’l Avsat muhabirine verdiği röportajda, “Henüz mezhep temelli bir ittifaktan uzak olma bilinci, Sünni gruplara yerleşmiş değil. Bu yüzden, bazıları duruma sadece makam paylaşımında pay sahibi olmak açısından bakıyor. Bizim istişarelerimiz, yolsuzluğa batan kişilere alan vermemek üzerine yoğunlaşıyor” ifadelerini kullandı.

Röportajında muhtemel Sünni ittifakın liderinin Usame el-Nuceyfi mi yoksa Hamis el-Hancer mi olacağı etrafındaki tartışmalara da değinen Karar İttifakı üyesi, “Usame el-Nuceyfi ve Hamis el-Hancer arasında karşılıklı anlayış hakimdir. Parlamento Başkanlığı makamı Sünnilerin elinde olduğu sürece Sünni liderlerin güçlü ve şüphelerden uzak olması, Anayasal kurumları inşa etme yeteneğine sahip olması olmazsa olmazdır” değerlendirmesini yaptı.

Nuceyfi, Şiileri Başbakan seçiminde, Sünnileri Parlamento Başkanı seçiminde, Kürtleri de Cumhurbaşkanını belirlemede sorumluluklarının farkında olarak hareket etmeye davet ederek, önemli olanın devletin üst kademelerinde liyakatli kişilerin yer alması olduğu gerçeğinin altını çizdi.