İsrail, İran'ın Şam'daki konsolosluk binasına 1 Nisan'da hava saldırısı düzenlemiş, saldırıda İran Devrim Muhafızları Ordusundan 2'si general rütbesinde toplam 7 kişi ölmüştü. İran, saldırının ülkesinin topraklarına saldırı anlamına geldiğini belirterek, cumartesi gecesi İsrail'e yüzlerce kamikaze insansız hava aracı, balistik ve seyir füzesiyle saldırdı. İsrail, saldırıların çoğunun hava savunma sistemlerince önlendiğini ancak güneydeki bir askeri üsse füze isabet ettiğini açıkladı.
Wall Street Journal'a konuşan ABD'li kaynaklara göre İran, saldırıda 115 ila 130 arası balistik füze kullandı. Üç ABD'li yetkili, füzelerin sadece yarısının başarıyla engellendiğini, çünkü diğerlerinin ya uçuş sırasında kendiliğinden düştüğünü veya başarılı şekilde fırlatılamadığını söyledi.
İran'ın saldırıları tartışmaları da beraberinde getirdi. Saldırının zamanlamasına ilişkin önceden ortaya konulan bilgiler, komplo teorilerine neden oldu. ABD merkezli Wall Street Journal gazetesi, ABD ve bazı bölge ülkelerinin, saldırıyla ilgili ayrıntıları İsrail'e bildirdiğini iddia etti. "İsrail, İran'ın büyük saldırısını püskürttü" başlıklı analizde, bunun birtakım ülkelerin müdahil olmasıyla gerçekleştirildiği kaydedildi.
Tel Aviv yönetiminin, "ortaklarıyla birlikte çalışarak İran'ın en kötü saldırılarını savuşturduğu" ifade edildi. Bundan sonra olacakların, Orta Doğu ve ötesindeki güçleri test edeceği belirtildi. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi bölge ülkelerinin, İran'ın İsrail'e saldırı planlarını "gizlice" ABD'ye bildirdiği notuna yer verildi. Analizde, "İsrail'le istihbarat paylaştılar. Hava sahalarını savaş uçaklarına açtılar. Radar verileri aktardılar" şeklinde görüşler paylaşıldı.
Ürdün, hava sahasının ABD ve savunmada yer alan diğer ülkeler tarafından kullanılmasına izin verdi ve ayrıca İran füzelerinin ve insansız hava araçlarının önlenmesine yardımcı olmak için kendi uçağını kullandı. İran'ın İsrail'e saldırmasından iki gün önce İranlı yetkililer, hava sahalarını korumak amacıyla Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerindeki muhataplarını İsrail'e yönelik planlanan saldırı konusunda bilgilendirmişti.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), İsrail çağrısı üzerine acil toplandı. Toplantıda Birleşmiş Milletler daimi üyesi 5 devlet arasında yaşanan gerilim dikkat çekti. ABD BMGK'nın İran'a yönelik bir adım atması gerektiğini savundu. İngiltere ve Fransa da İran'ı kınayıp İsrail'e destek verdi. Çin ise İsrail'in İran diplomatik misyonuna yönelik saldırısının uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu savundu. Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia ise İsrail'in önceki hafta Şam'da hedef aldığı İran'ın diplomatik misyonu ile ilgili konuyu gündeme getirdi.
Nebenzia, "Diplomatik bir misyona yönelik bir saldırı uluslararası hukuka göre savaş nedeni sayılır. Eğer bir Batı ülkesine ait diplomatik bir misyon vurulsaydı burada hemen intikamdan bahsederdiniz" şeklinde konuştu. BMGK'nın çifte standart uyguladığını savunan Nebenzia, İran'ın meşru müdafaa yaptığı görüşünü dile getirdi.
ABD Başkanı Biden, Netanyahu'ya İran'ın saldırılarına karşılık vermeden önce "dikkatli düşünülmesi ve konuya stratejik açıdan yaklaşılması gerektiği" uyarısında bulundu.
ABD Başkanı Joe Biden, İran'ın saldırısı sonrası İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile telefon görüşmesi yaptı. Amerikalı kıdemli bir yetkili gazetecilere, Biden'ın Netanyahu ile telefon görüşmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Yetkili, Biden'ın görüşmede Netanyahu'ya, "gerilimin tırmanması riskinin dikkatlice düşünülmesi ve konuya stratejik açıdan yaklaşılması gerektiğini söylediğini" aktardı. İsrail'in, ABD'ye İran'la arasındaki gerilimi artırmayı düşünmediğini açıkça belirttiğini kaydeden yetkili, ayrıca ABD'nin İsrail'in olası bir misilleme saldırısına destek verme ihtimali sorulduğunda "böyle bir planları olmadığını" belirtti.
Gazze'de 7 Ekim'den bu yana 33 binden fazla insanı katleden İsrail ordusu, 1,5 milyon Filistinlinin sığındığı Refah'a saldırmak için iki tugay yedek askeri göreve çağırdı. İsrail ordu radyosu da ordunun Carmeli (2) Tugayı ve 679. Zırhlı Tugayı'nı dün gece seferber ettiğini belirterek, "İsrail'in Refah'taki operasyonun tarihini öne çekmeyi düşündüğünü" açıkladı. İsrail devlet televizyonu KAN'da pazar günü yer alan haberde, Refah'a kara saldırısı için "tarihin belli olduğunu" söyleyen Netanyahu'nun bu adımı "ertelediği" iddiasına yer verilmişti.
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, İngiliz Sky News televizyonuna İransaldırısının "savaş ilanı" olduğunu söyledi. Herzog, "itidalli olduklarını, tüm seçenekleri değerlendirdiklerini" ifade etti. İsrail'in "barış yanlısı" olduğunu savunan Herzog, "İsrail'in kuruluşundan bu yana bölgede aradığı son şey savaşa gitmektir" dedi.
İsrail devlet televizyonu KAN, İsrail'in İran'a bölgeyi kapsamlı bir savaşa sürüklemeyeceği, cevap veremeyeceği sınırlı bir saldırı planladığını duyurdu. Haberde, İsrailli yetkililerin kırmızı çizginin aşıldığını ve buna karşılık vermenin zorunlu olduğu görüşünü taşıdığı belirtildi. Hava Kuvvetlerinin İran'a yönelik olası bir saldırı için hazırlıkları tamamladığına işaret edilen haberde, suikast operasyonları ya da geniş çaplı bir elektronik saldırıya da dikkat çekildi. İsrail Başbakan Binyamin Netanyahu, lideri olduğu Likud partisi üyesi bakanlara "İsrail, İran'ın saldırısına karşılık verecek ancak bunu akıllıca yapmalı, içgüdüsel olarak değil. İran saldırının ne zaman geleceğini bilmeden gergin bir şekilde beklemeli" dediği belirtildi.
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Bakıri, İsrail'in olası saldırısına saniyeler içinde karşılık vereceklerini söyledi. Bakıri, İsrail'in İran'ın Şam'daki konsolosluğuna saldırarak "stratejik hata" yaptığını belirterek, "Siyonistler ikinci hatayı yapmamalı" ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre Bakan Fidan, Guterres ile görüşmesinde bölgede son günlerde yaşanan gelişmeler ve Gazze'deki durum ele alındı. Ayrıca, Kıbrıs konusu ve Karadeniz'de seyrüsefer güvenliği değerlendirildi.