AA
Başkent Londra'daki Yüksek Mahkeme'de yapılan ve 4 gün sürmesi öngörülen ikinci duruşma öncesi Filistin destekçileri, "İsrail'e silah satışına son verin", "Gazze'de soykırımı durdurun" sloganlarıyla mahkeme önünde eylem düzenledi.
Davaya müdahil olan sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin yanı sıra destek için mahkeme önüne gelen İngiliz milletvekilleri basına açıklamalarda bulundu.
"İNGİLİZ HÜKÜMETİNİN GAZZE'DEKİ SOYKIRIMLA SUÇ ORTAKLIĞINI İFŞA EDECEĞİZ"
Al-Haq Direktörü Shawan Jabarin, söz konusu davanın önemine dikkati çekerek, "Biz sadece Filistinli mağdurlar ve Filistinlilerin hakları için değil, insani değerler için de mücadele ediyoruz." dedi.
Jabarin, Filistin'in insanlığı temsil ettiğini dile getirerek, "Şimdi insanlığın vicdanının ayağa kalkma zamanı." ifadesini kullandı.
İktidardaki İşçi Partisinin eski lideri ve bağımsız milletvekili Jeremy Corbyn de İngiltere'nin İsrail'e silah satışını sürdürerek Gazze'deki soykırıma ortak olmaya devam ettiğini kaydetti.
Corbyn, "Ne kadar sürerse sürsün Filistin halkının yanında olacağız, gösteriler, yürüyüşler, toplantılar yapacağız, talepte bulunacağız ve İngiliz hükümetinin Gazze'deki soykırımla suç ortaklığını ifşa edeceğiz." dedi.
"HİÇBİR ŞEY SOYKIRIMI DURDURMAKTAN DAHA ÖNEMLİ DEĞİL"
İngiliz milletvekili Zarah Sultana da Gazze'de soykırımı durdurmanın herkesin görevi olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
"İnsanlar bana 'Neden konuşuyorsun?' diye sorduklarında verdiğim yanıt: 'Çünkü hiçbir şey soykırımı durdurmaktan daha önemli değil. Hiç kimsenin siyasi kariyeri, hiçbir şey daha fazla yalanın ortadan kaldırılmasını ve daha fazla şehrin dümdüz edilmesini durdurmaktan önce gelmez.'"
İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve Dışişleri Bakanı David Lammy'nin, İsrail'e silah satışına ilişkin parlamentoyu yanılttığını savunan Sultana, "Parlamentoda, sokaklarda ve toplumlarımızda bu hükümetten hesap sormak hepimizin görevi." diye konuştu.
İLK DURUŞMADA KANITLAR MAHKEMEYE SUNULDU
Al-Haq ve GLAN, İsrail'e yönelik silah satışlarının askıya alınmasına ilişkin yazılı taleplerinin sürekli olarak görmezden gelinmesi üzerine geçen yıl Yüksek Mahkeme'ye İngiltere aleyhine başvuru yapmıştı.
Başvuruda, İsrail'in sivillere, sivil altyapıya, sivillerin sığındığı hastane, fırın, okul gibi yapılara, gıda depolarına, su rezervlerine saldırıları ile zorla yerinden etme ve açlığa mahkum etme gibi politikalarına ilişkin detaylar paylaşılmıştı.
Davanın 18 Kasım 2024'te yapılan ilk duruşmasında davacıların tedbir talepleri dinlenmişti.
Oxfam, Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi uluslararası STK'lar, İngiltere'nin silah satışlarını sürdürerek uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmediği yönündeki kanıtlarını da mahkemeye sunmuştu.