İhanetle suçlamıştı... Lübnanlı siyasi gruplardan Macron'un suçlamalarına tepki

Lübnan'daki Şii Emel Hareketi ve Hristiyan Özgür Yurtsever Hareketi, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, hükümetin kurulmamasıyla ilgili kendilerine yönelik suçlamalara tepki gösterdi.

AA

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri'nin liderliğindeki Şii Emel Hareketi'nden yapılan yazılı açıklamada, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un önceki gün Lübnanlı gruplara yönelik suçlayıcı açıklamalarına sert tepki gösterilerek, "siyasi bir gaf" olarak nitelendirildi.

AA'nın aktardığı habere göre, Macron'un sarf ettiği ifadelerin, hesap verebilirlik ve ilgili yasaları çıkarma çağrılarıyla öne çıkan Emel Hareketi'nin gerçeğiyle uyuşmadığı savunulan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Emel Hareketi, Mustafa Edib'in reformlar programına bağlı kalacak teknokratlardan oluşan güçlü kabinesini kurması konusunda tutumunu net olarak belirlemişti."

"Emel Hareketi, Macron'un üstlendiği role saygı duymakla beraber kendisinin, Mustafa Edib'le ilgili gerçeklerden uzak ulusal ikiliye (Emel Hareketi ve Hizbullah) yönelik suçlayıcı sözlerine anlam veremiyor." denilen açıklamada, Lübnanlı siyasi güçleri hedef alan her türlü suçlamanın reddedildiği vurgulandı.

Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın damadı ve Hristiyan Özgür Yurtsever Hareketi Genel Başkanı Cibran Basil de Macron'un suçlamalarına sosyal medya hesabından tepki gösterdi.

Macron'un önceki gün yaptığı açıklamaların Lübnan'a verdiği önemin göstergesi olduğunu öne süren Basil, şunları kaydetti:

"Macron'un son açıklamaları, yapıcı ve gerçekçi olmasının yanı sıra Lübnan'a verdiği önemin göstergesidir. Ancak hükümeti kurma sürecini akamete uğratma yönünde herkesi suçlaması hariç. Herkesi kapsayan bu suçlama siyaset dilinde anlaşılır bir yönü olabilir ama yolsuzluk suçlamasının herkesi kapsamasını kabul edemeyiz."

MACRON, LÜBNANLI SİYASİLERİ İHANETLE SUÇLAMIŞTI

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ülkedeki ekonomik krize karşı reformları hayata geçirecek teknokratlardan oluşacak bir hükümetin kurulması ve sonrasında Paris'te Lübnan'a destek için uluslararası konferans düzenlenmesi girişimini başlatmıştı.

Macron'un söz konusu girişimi, ABD'nin yaptırımları hedefindeki Hizbulllah ve siyasi müttefiklerinin Maliye Bakanlığı başta olmak üzere kendi paylarına düşen bakanlıklara getirilecekler konusunda Mustafa Edib'in taleplerini reddetmesiyle başarısızlığa uğramıştı.

Macron, Edib'in hükümeti kurma görevini bırakmasının ardından önceki gün Elysee Sarayı'nda basın toplantısı düzenleyerek, Lübnanlı siyasileri ihanetle suçlamıştı.

"Lübnanlı siyasi güçler, açık şekilde taahhüdü yerine getirmek istemedi, bu taahhüde ihanet etmeye karar verdiler. Onlar ülkenin genelinin çıkarlarını değil, kendi çıkarlarını önemsedi ve ülkeyi yabancı güçlere teslim ettiler." diyerek sert tepki gösteren Macron, Lübnanlı siyasilerin bu "ihanetin" sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini savunmuştu.

HİZBULLAH LİDERİ NARALLAH'TAN LÜBNANLI SİYASİLERİ "İHANETLE" SUÇLAYAN MACRON'A SERT TEPKİ

Hizbullah lideri Nasrallah, destekçilerine hitaben yaptığı televizyon konuşmasında, Macron'un Hizbullah ve diğer Lübnanlı siyasi gruplara yönelik suçlayıcı açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Geçen ay Beyrut Limanı'nda meydana gelen patlama sonrası Başbakan Hassan Diyab'ın istifa etmesinin ardından Lübnan'ı ziyaret eden Macron'un siyasi gruplarla görüştüğünü hatırlatan Nasrallah, Fransız girişimini memnuniyetle karşıladıklarını ve bunun ilk adımı olarak Mustafa Edib'e hükümeti kurma görevi verilmesini kabul ettiklerini aktardı.

Fransız girişimine göre yeni kurulacak hükümetin 14 bakandan oluşacağını, bakanlıkların mezhepler arasında her dönem değişebileceğini, bakanlıklara atanacak isimlerin kimler tarafından belirleneceği konusuna değinilmediği halde kendilerine bunların dayatıldığını söyleyen Nasrallah, şunları dedi:

"Geçen haftalarda Fransız girişimi olarak kurtarma hükümeti değil, eski başbakanlardan oluşan bir grubun hükümetini kabul etme yönünde bir teklif sunuluyordu. Macron bizim hükümet kurma konusunda 'korku yaratarak baskı uyguladığımızı' söylüyor, ama kendisi yeni hükümeti kabul ettirmek için Lübnanlı siyasi liderlere tehditler savuruyor."

Hükümetin bu şekilde kurulmasına izin vermelerinin mümkün olmadığını belirten Nasrallah, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hükümetlerde var olmamızın sebebinin direnişin (Hizbullah'ın silahlı kanadı) arkasını kollama olduğunu söylemiştik. Dolayısıyla Lübnan'da 5 Mayıs 2008'de yaşananların (dönemin hükümeti Hizbullah'ın tepkisine yol açan bazı kararlar almıştı) tekrarlanmaması ve direnişin arkasını kollamak için hükümette var olmaya devam edeceğiz. Lübnan'da ekonomik ve mali duruma yönelik endişeleri gerekçe göstererek hükümeti terk edemeyiz. Aynı zamanda Uluslararası Para Fonu'na (IMF) teslim olacak veya kamu borçlarını ödeme gerekçeleriyle devletin gayrimenkullerini satacak bir hükümetin kurulmasını da kabul edemeyiz."