AKŞAM GAZETESİ
Gazze'yi işgal planı kapsamında yüksek katlı binaları hedef alan İsrail güçleri, askeri kayıpları azaltmak için 'robot' adı verilen patlayıcı yüklü araçlarla saldırarak soykırım suçlarına bir yenisini ekliyor. Gazze'deki güvenlik kaynaklarına göre, tuzaklı robot araçlar genellikle gece saatlerinde insansız şekilde mahallelere sürülüyor ve uzaktan patlatılıyor. Güvenlik kaynakları, "Her patlama 300 metre çapında yıkıcı bir etkiye yol açıyor, bitişik binalar zincirleme şekilde çöküyor" bilgisini verdi.
SİVİL KAYIPLAR ARTTI
Gazze'deki Filistin hükümeti, 13 Ağustos'ta başlatılan Gazze'yi işgal saldırılarında 100'den fazla patlayıcı yüklü aracın infilak ettirildiğini, 1100 kişinin katledildiğini ve 6 binden fazla kişinin de yaralandığını açıkladı. İsviçre merkezli Euro-Med İnsan Hakları Gözlemevi ise İsrail'in her gün yaklaşık 300 evi bu yöntemle yıktığını, her bir aracın tek seferde 20 evi yok edecek güçte olduğunu ve patlamaların 40 kilometreye kadar duyulduğu bilgisini verdi.
Filistinli askeri uzman Rami Ebu Zubeyde, İsrail'in eski zırhlı araçları patlatarak mahalleleri yok ettiğini, küçük kara robotları ile de sivil bölgelere saldırdığını açıkladı. Kayıpların arttığına dikkat çeken Zubeyde, "Robotlar, geniş çaplı yıkıma ve toplu göçe yol açtı. Bu durum, robotları soykırım aracı haline getiriyor" dedi.
İsrail ordusu, Filistinlilerin sığındığı 15 kattan oluşan 60 dairelik Es-Susi binasını bombaladı. Gazze'de son bir günde 68 Filistinli daha katledildi.
DOĞMADAN ÖKSÜZ KALDI
Gazze'de Şifa Hastanesi yakınlarındaki bir çadıra yapılan saldırıda ölen annesinin karnından ameliyatla alınan Hamza er-Rubai bebek, hayata tutundu. 1 yıl önce de 3 kardeşi katledilen Hamza bebek, son yapılan saldırıda daha gözlerini açmadan anne ve babasını kaybetti. Bebeğin babaannesi Mudellele er-Rubai, oğlu Ömer ile gelini Deyana'yı kaybetmenin üzüntüsünü yaşayarak, oğlunun büyük heyecanla beklediği evladını göremediğini söyledi.
YA SÜRGÜN YA ÖLÜM
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, Gazze kentine kara saldırılarını genişlettiğini duyurarak bölge halkına sürgün çağrısında bulundu. Soykırımcıların tehdidinin ardından Gazze sahilindeki Reşid Caddesi üzerinden güneye doğru geniş çaplı göç hareketi başladı. 7 kişilik ailesiyle göç eden Muhammed ed-Davudi, "Artık hiçbir yerde kendimizi güvende hissetmiyoruz. Gazze kenti sakinlerinin ölümden veya yerinden edilmekten başka çaresi yok" dedi.