Rejim ve Şii milisler Halep'te sivilleri infaz ediyor

Halep'te rejimin ele geçirdiği bölgelerde Esed askerleri ve İran destekli Şii milisler yaşlı, kadın ve çocuk demeden herkesi infaz etmeye başladı.

1

Beşşar Esed rejimi ve Şii milisler, 4,5 aydır kuşatma altında tuttukları doğu Halep'teki sivilleri 15 Kasım'dan bu yana havadan ve karadan vurarak 991 sivili öldürdü, binlercesini yaraladı. Şehrin yüzde 98'inin kontrolünü ele geçiren Esed militanları erkekleri ayrı bir alanda toplamaya başladı. BMMYK Suriye Sözcüsü Craig de bugün yaptığı açıklamada 'Bölgede sürekli değişen durumunu yakından takip ediyoruz. Elimize ulaşan son iddialara göre yüzlerce sivil erkeğin kaybolduğu iddialarına ilişkin endişe duyuyoruz' demişti.

GECE KARANLIĞINDA VAHŞET

Halep'te gecenin çökmesiyle birlikte insanlık dramı yaşanıyor. Bölgeden bildiren Zaman Al Wasl gazetesi, Doğu Halep'te rejimin eline geçen mahallelerde toplu infazların gerçekleştirildiğini; yaşlı, kadın ve çocukların sokaklarda infaz edildiğini doğruladı. 

İŞTE HALEP'TEKİ KATLİAMIN GÖRÜNTÜLERİ

Şİİ MİLİSLER SİVİLLERİN TAHLİYESİNİ ENGELLİYOR

Halepli muhalif silahlı gruplar, geçen hafta 5 günlük acil insani ateşkes ilan edilmesini ve acil tedavi gerektiren hastaların Birleşmiş Milletler gözetiminde tahliye edilmesini istemişti. Muhalifler, kentten ayrılmak isteyen sivillerin Halep'in kuzey kırsalına göçüne izin verilmesini talep etmişti.

Siviller, rejim bölgesine geçtiklerinde can güvenliği sağlanması, erkeklerin gözaltına ya da zorla rejim ordusuna alınmamaları, güvenli bölgelere gitmelerine izin verilmesi ve aile fertlerinin birbirlerinden koparılmaması gibi temel güvenceler bekliyordu.

Sosyal medya kaynakları da şu ana kadar 80 ayrı noktada katliam gerçekleştirildiğini belirtiyor. Katliamların Doğu Halep'in Bustan Kasr ve Firdevs mahallelerinde başlayarak, tüm mahallelere yayıldığı bildiriliyor. 

GÖRGÜ TANIĞI KATLİAMI ANLATTI

Rusya'nın cuma günkü "sivillerin tahliyesi amacıyla rejimin saldırılara ara verdiği" açıklamasına rağmen İran komutasındaki Şii milisler sivillerin tahliyesini engelliyor. Görgü tanığı Mahmud Şeyh, Şii milislerin 4 kadınla 9 çocuğu diri diri yaktığını, 67 erkeği de kurşuna dizdiğini aktardı.

Şeyh, AA muhabirine açıklama yaparken, "Adımı kimliği gizlemeye gerek yok. Korkacağımız bir şey kalmadı. Biz de öleceğiz zaten" ifadelerini kullandı.

Beşşar Esed rejimi ve destekçilerinin son saldırılarıyla muhalifler, kontrollerindeki Şeyh Said, Firdevs, Hamdudu ve Salihin bölgelerinden çekilmek zorunda kalmıştı. Muhaliflerin kontrol ettiği alan 8,6 kilometrekareye düşerken, bazı siviller rejimin ele geçirdiği bölgelerde kalmıştı. Rejim kuşatmasındaki 8,6 kilometrekarelik bölgede yaklaşık yüz bin sivil bulunuyor.

HALEPLİLER STADYUMA TOPLANIYOR

Halep’in güneyinde konuşlu İran destekli Şii milis örgütü Fatimiyun Tugayı’nın yoğun top atışına aldığı mahallelerde onlarca kişi yaşamını yitirirken, 4 kilometre karelik bir bölgede sıkışan Halepliler, rejim güçleri tarafından akşam saatlerinde stadyumda toplanmaya başladığı bildiriliyor.

Rejim ve İran destekli milis gruplarının yanı sıra Rusya'ya ait savaş uçakları tarafından da haftalardır ağır bombardıman altında tutulan kentte 4 kilometre karelik bir bölgede 100 bine yakın kişinin sıkıştığı bildiriliyor.

ACİL YARDIM ÇAĞRILARI YAPILIYOR

Halep'te bulunan aktivistler, sosyal mesajlaşma aracı WhatsApp üzerinden çaresizce ulaşabildikleri tanıdıklarından kurtarılmaları için çağrı mesajları atıyor.

Atılan mesajlarda Halepliler kendi canlarından ziyade eş ve çocuklarının kurtarılmasını istiyor.

SREBRENİTSA’DAN DA KÖTÜ!

Kentte birkaç mahallede sıkışan 100 bin Halepli, 1992’de Sırpların Bosna'da başlattıkları soykırımdan ardından yaşanan en büyük felaketle karşı karşıya. BM tarafından güvenli bölge ilan edilen Srebrenitsa’da sıkışan binlerce insan da tıpkı bugün olduğu gibi bir yandan açlık ve hastalıklar ile mücadele ediyor bir yandan da BM Barış Gücü tarafından ellerindeki silahlarlar toplanıyordu.

O dönem Ratko Mladiç komutasındaki Sırplar Srebrenitsa'ya olan saldırılarını sıklaştırdıklarında müslümanların toplanan silahları geri alma talebi BM Barış Gücü Komutanı Thom Karremans tarafından reddedilmişti. 

Hollandalı askerlerin bir gece yarısı Karremans’ın emriyle kenti boşaltmalarıyla beraber bir hafta sürecek katliamda en az 8 bin 300 kişi öldürülmüştü. 2. Dünya Savaşı'ından sonra insanlığa yapılan en büyük suç olarak arşivlerde yer aldı.

Yıllar sonra ortaya çıkan bir videoda da Sırp General Radko Mladiç'in kenti boşaltma emri veren Hollandalı komutana hediyeler verirken görüntüleri kaydedilmişti.