İngiliz The Guardian gazetesi, Avrupa'nın sığınmacılara karşı tavrını ve son dönemde alınan önlemleri eleştiren bir yazı yayımladı. Avrupa'yı 'ahlaki pusulasını kaybetmiş bir kıta' olarak tanımlayan gazetede, "Düzensiz göçe karşı giderek artan acımasız yaklaşım, 1951 mülteci sözleşmesinin ruhuna ihanet ediyor" ifadeleri kullanıldı. Bu yıl şimdiye kadar, bine yakın göçmenin Akdeniz'i geçmeye çalışırken öldüğünü ve bu rakamın 2020'nin aynı dönemindeki ölüm oranının dört katından fazla olduğunu hatırlatan gazete, göçmenlerin zulüm stratejisiyle caydırılmaya çalışıldığını söyledi.
SORMADAN KOVUYORLAR
Mültecilerin sığınma başvurularının dinlenmeden sınır dışı edildiklerine dair Yunanistan'dan ve başka yerlerden çok sayıda açıklama geldiğini hatırlatan gazete, bu tür geri göndermelerin BM'nin 1951 sözleşmesine aykırı olduğunu söyledi. Yazıda "Avrupa, acımasız ve etik olmayan bir şekilde, kaba kuvvet ve caydırıcılığa dayalı zalim bir "kale" stratejisine düşüyor. Fakat mülteciler AB nüfusunun sadece yüzde 0.6'sına denk geliyor. Etkili bir liderlik ve ülkeler arasındaki birlik ruhuyla bu karmaşık soruna insani bir yaklaşım sunmak mümkün" ifadeleri de kullanıldı.
Atina, son 3 yılda yüzlerce göçmeni tamamen soyarak Türkiye sınırına bıraktı. Fas'tan İspanya sınırına gelen binlerce sığınmacı ise perişan halde sınır dışı edildi. Bazıları turistik sahillerde yakalandı.
BİRBİRİ ARDINA ZALİM KARARLAR
Yazıda son dönemde göçmenlere karşı alınan 'acımasız' kararlara örnek olarak AB'nin sınır gücü Frontex'in Libya açıklarında 21 Nisan'da botu alabora olan düzensiz göçmenlerin yardım çağrısını karşılıksız bırakması, göçmenleri uzaklaştırmak için Yunanistan'ın Türkiye sınırına sağır edici ses topları konuşlandırıp çelik duvar inşa etmesi ve Danimarka'nın Suriyeli mültecilerin oturma izinlerini iptal edip binlerce kilometre uzağa yerleştirilme kararı alması gösterildi.