1
Rus yetkililer, görülmemiş güvenlik önlemleri almak için kolları sıvadı. Gösterilen hassasiyette terörizm tehditlerinin neden olduğu gerginliğin yanı sıra Rusya’nın bölgesel ve uluslararası noktalara sıcak müdahalelerde bulunmasının Kremlin seçimleri kampanyasına alet edilmesinin de etkisi var.
Merkezi Seçim Komisyonu, seçim hazırlıklarının tamamlandığını duyurdu. Yaklaşık iki ay önce seçim kampanyaları başladığında başkanlık yarışına girmek istediklerini bildiren 64 kişi arasından yalnızca 8 kişi belirlenen süre içinde seçim evraklarını sunarak resmi olarak aday olma hakkı elde etti.
Seçimlere uzun yıllardır sürdürdüğü iktidardaki Birleşik Rusya partisinin manevi lideri unvanından sıyrılarak ilk kez bağımsız olarak katılan Rusya Başkanı Vladimir Putin’in yanı sıra 7 parti temsilcileri katılıyor. İlgili partilerin arasında yalnızca ikisinin Duma Meclisi’nde temsili bulunan Komünist Parti ve Demokratik Liberal Ulusal Parti de yer alıyor. Ancak Kremlin’in efendisinin Rus seçmenlerin üçte ikisinden fazlasının oylarını korumayı garanti ederek oyları süpüreceği değerlendirmeleri ışığında Putin’in rakiplerinin etkili bir oy oranına ulaşması mümkün gözükmüyor.
Yeni bir anket, Rusların yüzde 69’unun Putin’e oy vermeye hazırlandığını ortaya koydu. Bu, Rusya’nın yaşadığı ağır yaşam koşulları ve ekonomi krizinde küçük çaplı sarsıntılara maruz kalsa da son senelerde Putin için neredeyse sabit kalan destek oranlarını yansıtıyor.
Ankete göre Komünist Parti adayı Pavel Grudinin, yüzde 7 oy oranıyla yarışı ikinci sırada tamamlarken ateşli açıklamaları sebebiyle tartışmalara sebep olan Ulusal Parti adayı Vladimir Jirinovski yüzde 5 oy onu takip etti. Oyların geri kalanı da diğer beş aday arasında bölündü: Muhalif aday Ksenia Sobchak yüzde 2 oy alırken liberal sağcı Yabloko Partisi’nin lideri Grigory Yavlinski ve Ulusal Halkçı Birlik Partisi adayı Sergey Baburin yüzde 1 oranında oy aldı. Anketlerde yüzde 1’den daha az oy oranına sahip görünen son iki aday ise Boris Titov ve Maxim Suraikin oldu.
Araştırma merkezleri, anketlerin yansıttığı oranın seçimlerin sonucuna yönelik beklentilerle uyum içerisinde olduğunu düşünüyor. Yani Putin iki kez üst üste oturduğu başkanlık koltuğuna yeniden oturmak için emin adımlarla yürüyor. Putin, bunun gerçekleşmesi durumunda 2000 yılından bu yana 4. kez bu makama oturmuş olacak.
Söz konusu atmosferde seçmenlerin oylamaya ilgi göstermeyeceği yönünde yayılan spekülasyonlar kamuoyunun gündemine oturdu. Geçen iki ay boyunca partiler, medya kuruluşları ve sendikalar seçmenleri katılıma teşvik etmek için ülke tarihinin en büyük kampanyasına imza attı. Merkez Seçim Komisyonu’nun seçim propaganda yasalarını ihlali ve devlet imkânlarının tek bir adayı desteklemek için seferber edilmesi olarak gördüğü söz konusu faaliyetler karalama kampanyalarının hedefine oturdu. Aynı şekilde yönetimin imkânlarını Putin’i desteklemek için kullanıma sunan Moskova Belediye Başkanı Sergei Sobyanin de komisyon tarafından gözetim altına alındı.
‘Putin için ciddi bir rakip olmadığını’ duyuran Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, propaganda amaçlı olarak görevinden çekildi ve bu durum onu resmi bir özür sunmaya itti. Geniş bir katılımı garanti etmek için harcanan büyük çabalar sürerken yeni bir ankete göre Rusların yaklaşık yüzde 74’ünün oylamaya katılacağı, yüzde 9’unun ise kararsız olduğu gözler önüne serildi.
Rusya Devlet Başkanı, destekçileri ile yaptığı görüşmeleri ve ‘başlattığı inşaat ve modernizasyon projelerinin devamının’ gerekliliğini vurgulaması ile ortaya çıkan geniş kapsamlı kampanyalarında ülkede ilk karar mercii olduğu 20 yıl boyunca gerçekleştirdiği başarıları kullandı. Ancak hepsinden öte, Putin yaklaşık bir hafta önce ‘önümüzdeki 10 yıl boyunca ve bütün bir yüzyıl için farklı alanlarda zaferler elde etmeye devam edeceğinin’ sözünü verirken sonuçlardan da emin görünüyordu.
Ancak söz konusu seçimde dikkati çeken ülkenin yeni bir siyasi döneme hazırlanması. Bunun sebebi Putin’in beklenen kolay zaferi değil. Bu, Rusya kanunlarına göre Putin’in katılma hakkının olduğu son seçim. Söz konusu durum Putin’i önümüzdeki 6 sene içinde şu iki seçenekten biri ile karşı karşıya bırakacak: İlki daha uzun bir süre makamında kalabilmesi için anayasal değişiklik yapmak ki bu Putin’in kaçınmaya çalıştığı bir seçenek. Zira 2012 yılında Devlet Başkanı olarak geri dönmeden önce 2008 yılında Dmitry Medvedev’i başkanlığa aday göstermek zorunda kaldığı ve onun da ülkedeki işlerin dizginlerini eline aldığı manevranın tekrarlanmasını istemiyor.
İkinci seçenek, önümüzdeki yıllar için kendisine yeni bir ismi hazırlaması. Bu, ülkedeki ekonomik, siyasi güç ve etki merkezleri arasında büyük bir anlaşma gerçekleştirmesi ve karar alma mutfağında önemli merkezleri etkileyen şahsiyetleri göreve getirmek için gerekli koşulları hazırlaması anlamına geliyor. Putin, seçim kampanyasını takip edecek kararlar konusunda işleri akışına bırakmaktan yana. Ancak Başbakan Dmitry Medvedev’e olan güven duymadığı ve son yıllarda başkanlık siyasetinin temel direklerini oluşturan dışişleri ve savunma kurumlarında geniş kapsamlı değişiklikler yapma ihtimali olduğu da yayılan söylentiler arasında.
Putin’in yeni görev döneminin başlarında atacağı adımlar ne olursa olsun Kremlin’e yakın olanların da işaret ettiği gibi Rusya’nın içte ve dışta önemli roller oynadığı tüm sıcak dosyalarda büyük oranda etkili olacak. Bu demek oluyor ki Kremlin’in siyaseti genel anlamda istikrarı koruyacak olsa da birden fazla dosyada büyük taktik değişikliklerine gidecek.
Putin’in rakipleri
Putin’in rakiplerinin Rusya başkanlık seçimlerine ve sonrasına etkisinin zayıf olması beklense de her birinin kampanyasının kendine has özellikleri var…
Pavel Grudinin
Rusya Komünist Partisi adayı Pavel Grudinin, uzman mühendis ve Sovyet devletinin kurucusu Lenin’in adını taşıyan ‘Tarım Kooperatifleri’nin Başkanı. Grudinin’in ‘20 Adım’ ismini taşıyan seçim programı, ülkenin ekonomik yaklaşımını değiştirmeye ve Rusya ekonomisini halkın refahını temin eden egemen hallerine geri döndürmeye odaklanıyor. Bunun için bir dizi ekonomik ve toplumsal reform öngörüyor.
Putin’den Rusya’nın Suriye’deki kuvvetlerinin sayısına ve görevlerine dair bir açıklama yapmasını ve Rusya’nın Suriye’de uğradığı hasarı ortaya koymasını talep etti. Grudinin, Ukrayna dosyasında Kremlin’in politikasını destekliyor.
Vladimir Jirinovski
Rus Liberal Demokrat Parti’nin adayı Jirinovski, seçimleri kazanması durumunda farklı alanlarda köklü siyasi ve toplumsal reformlar yapmayı vaat ediyor. Özellikle de ona göre siyasi bir renk taşıyan ‘aşırılık’ ve ‘gösteri kanununa muhalefet’ suçlamalarına yönelik cezai yaptırımların kaldırılma sözünü veriyor.
Jirinovski, ayrıca Rus Federal Konseyi’nin feshedilerek yetkilerinin Duma’ya devredilmesini ve Rus parlamentosunun tek meclis odağı haline gelmesini öneriyor. Rusya başkanlık seçimlerine altıncı kez katılacak olan Jirinovski bu alanda bir rekora imza atacak.
Jirinovski, Putin’in dış politikasının en büyük destekçilerinden.
Sergei Baburin
Muhafazakâr milliyetçi olan Sergei Baburin, Rus Genel Halk Birliği Partisi’nin adayı. Tecrübeli bir hukukçu olan Baburin, Rus Bilimler Akademisi’ne bağlı Toplumsal Siyasi Araştırmalar Enstitüsü’nün önemli araştırmacılarından biri. Baburin’in seçim programı toplumsal konulara odaklanmış durumda. İktidara geçmesi durumunda bağımsız bir yargı sistemi kurmak için anayasal değişikliklere gitmeyi, eğitimi ve toplumsal hizmetleri ücretsiz yapmayı vaat ediyor. Ayrıca ülkenin petrole bağımlılığını kırmak için bir dizi yasa çıkarma sözü veriyor. Putin’in Suriye savaşındaki en büyük destekçilerinden biri kabul ediliyor. Nitekim Suriye rejiminin lideri Esed’i desteklemek için düzenlenen aktivistlerin ve vekillerin yürüyüşüne de önderlik etti. Kremlin’in Ukrayna politikasına benzer bir tutum izliyor.
Ksenia Sobchak
36 yaşındaki televizyon sunucusu Ksenia Sobchak, Rusya’daki başkanlık seçimlerine ilk kez aday oluyor. Liberal Sosyal Girişim Partisi’nden aday. Putin’in hem iç hem de dış politikalarına muhalif bir duruşa sahip.
‘Herkese muhalif aday’ sloganıyla başkanlık seçimlerine katılan Sobchak, ülkenin iç ve dış siyasetine liberal değişiklikler getirmek, Ortodoks kilisesinin toplum üzerindeki etkisini kırmak, cinsiyet değişikliğini engellemeye çalışan kanunu iptal etmek, Ukrayna ve ABD ile ortaklık ilişkilerini lağvetmek, Rus güçlerini Suriye’den çekmek ve siyasi tutukluları serbest bırakmak için çalışıyor.
Maxim Suraikin
Maxim Suraikin, başkanı olduğu Rusya Komünistleri Partisi’nden aday. Tarih bölümünde doktora diplomasına sahip olan Suraikin, seçim programına ‘Kapitalizme On Stalinci Darbe’ adını veriyor ve sosyalist ekonomiyi yeniden kurmak için gerekli uygulamaları gerçekleştirmeye çalışıyor. Suraikin, başkan olduğu takdirde ülkenin bütçesini iki katına çıkarmak ve vatandaşların maaşını artırmak için gaz, savunma ve petrol alanlarındaki büyük kurumların uluslararası bir statüye kavuşturulmasını teşvik ediyor. Kampanyasında dış politikaya değinmekten kaçınıyor.
Boris Titov
Başkanlığını yaptığı Kalkınma Partisi’nden aday. Üzüm ticaretinde büyük başarılara imza atmış bir iş adamı olan Titov ülkedeki iş adamlarının da hukuk temsilcisi.
Titov’un seçim kampanyası, emtia sektörüne bağımlılığını azaltmak, piyasada rekabeti teşvik etmek ve iş ve ticaret alanlarını genişletmek yoluyla ekonomik özgürlükleri artırmak üzerine kurulu. Titov’a göre Batı ile özellikle de Avrupa ile olan güven ilişkisinin ekonomi başlığında yenilenmesi şart. Rusya’da yakalanarak büyük bir servetle Batı’ya kaçmak zorunda kalan Rus “para balinaları” için ekonomik af çıkarma girişimlerinde de önemli bir rol oynadı.
Grigory Yavlinsky
Sağcı liberal muhalif bir parti olan Demokrat Yabloko Partisi’nin adayı olan Grigory Yavlinsky, ekonomik ve siyasi düzeyde büyük reformlar gerçekleştirilmesini ve Batı ile yakınlaşmayı istiyor.
Yavlinsky, başkanlık seçimlerine dördüncü kez katılıyor. Seçilmesi durumunda bir yandan ülkenin ekonomisini geliştirirken diğer yandan da Suriye’deki askeri operasyona işaret ederek jeopolitik maceraları bırakmayı taahhüt ediyor. Yavlinsky, Batı ile olan ilişkileri normalleştirmenin, 2014’te Kırım’ın Rusya’ya katılmasının yasadışı olduğunu itiraf etmenin, Kırım Yarımadası’nın yasal durumunu belirlemek için uluslararası bir konferans düzenlemenin, Rus güçlerinin Suriye’den çekilmesinin ve Ukrayna’daki ayrılıkçılara yönelik her türlü desteğin kesilmesinin sözünü verdi.
(Şarku'l Avsat)