İsrail'in Gazze'deki saldırılarına destek veren ve BM'de Tel Aviv aleyhine karar alınmasına engel olan ABD, söz konusu 'ticari çıkarlar' olunca İngiltere'yi de yanına alarak hemen harekete geçip Kızıldeniz üzerinden sıcak savaşa dahil oldu. Yemen'deki İran destekli Husilerin, İsrail ve İsrail bağlantılı gemilere yönelik saldırıları üzerine Washington ve Londra, BMGK'nın "Husiler gemilere saldırıları durdursun" kararının ardından harekete geçti. İki ülkenin savaş uçakları, gece saatlerinde Yemen'in başkenti Sana, Hudeyde Taiz kentlerinde bazı noktalara hava saldırısı gerçekleştirdi. İki ülke donanmasına ait gemiler de, Tomahawk füzeleriyle Husileri hedef aldı. Saldırılara Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda da destek verdi. Amerikalı yetkililer, arasında lojistik merkezleri, hava savunma sistemleri ve cephane depolarının da olduğu en az 12 hedefin vurulduğunu açıkladı. Saldırılara Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda da destek verdi.
KATLİAMA DESTEK OLDULAR
Gazze'de 23 binden fazla insanı katleden İsrail'e destek veren ABD Başkanı Joe Biden da, saldırıyı 'süyrüsefer güvenliği'ne bağladı. Biden ABD askeri kuvvetleri, Birleşik Krallık ile birlikte ve Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda'nın desteğiyle, Husi isyancılarını, dünyanın en hayati su yollarından birinde seyrüsefer özgürlüğünü tehlikeye atmak için kullandığı bir dizi hedefe başarıyla saldırı düzenledi" dedi.
'BEDEL ÖDEYECEKLER'
Husiler, saldırılara yanıt olarak Kızıldeniz'de ABD-İngiliz savaş gemilerinin hedef aldıklarını duyururken, Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi, ülkesine karşı askeri risk alan herkesi "bedel ödemekle" tehdit etti. Lübnan Hizbullahı da, ABD ve İngilizlerin saldırısını kınayarak "Bu saldırılar, ABD'nin Siyonistlerle ortak olduğunu bir kez daha doğruladı" dedi. Yemen Medya Birimi Yardımcısı Nasr el-Din Amer ise "Artık Gazze gibi bombalandığımız için rahatız. Filistin halkı bombalanıyorken biz bombalanmadığımız için utanıyorduk" dedi.
İLK KEZ KARADAN VURDULAR
ABD ve İngiltere donanmaları daha önce Kızıldeniz ve Aden Körfezi civarında ticari gemileri hedef alan Husi teknelerini hedef almıştı. Ancak İsrail- Hamas savaşının başlamasından bu yana ilk kez Yemen'deki kara hedefleri vuruldu.
KIZILDENİZ'İ KAN GÖLÜNE ÇEVİRME HEVESİNDELER
Başkan Erdoğan, ABD ve İngiltere'nin saldırısını "İsrail'in Filistin'e yaptığı gibi 'orantısız bir güç kullanımı" olarak değerlendirdi. Erdoğan, "Husilerin çok başarılı bir savunma yaptığını öğrendik" diye konuştu.
Başkan Erdoğan, ABD ve İngiltere'nin Husilere yaptığı saldırıyı "Orantısız eylem" olarak değerlendirdi. "Bu yapılanların hepsi orantısız güç kullanımıdır. Bu orantısız güç kullanımını şu anda Amerika aynı şekilde İsrail, Filistin'e yapıyor. İran, bütün bunların karşısında kendini nasıl korur ona bakmakta. İngiltere zaten Amerika'yla beraber bu süreç içerisinde adımını atmıştır, atmaya devam ediyor" diyerek şunları kaydetti: "Bunlar şu anda Kızıldeniz'i adeta kan gölüne çevirme hevesindeler. Yemen Husilerle şu anda bütün güçlerini kullanmak suretiyle, bölgede ister Amerika olsun ister İngiltere olsun gereken cevabı verdiğini ve vereceğini söylüyor. Bu konuda en ufak bir rehavete yer olmadığını da ifade ediyorlar. Şu anda çok değişik kanallardan değişik haberler alıyoruz. Husilerin gerek Amerika'ya karşı gerek İngiltere'ye karşı çok başarılı savunmalar yaptığını, başarılı cevaplar verdiğini biliyoruz."
BEYAZ SARAY ÖNÜNDE PROTESTO
ABD ve İngiltere'nin Yemen'e gerçekleştirdiği saldırılara tepki gösteren savaş muhalifi aktivistler, Washington'daki Beyaz Saray'ın önünde ve New York'taki ünlü Times Meydanı'nda toplanarak saldırıların durdurulması çağrısında bulundu. Göstericiler İsrail'in Gazze zulmünü de protesto etti.
İRAN: KEYFİ SALDIRI
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, "Bu keyfi saldırı, bölgede güvensizlik ve istikrarsızlığı körüklemekten başka bir işe yaramayacak" derken, Hamas ve İslami Cihad , ABD ve İngiltere'nin bombardımanının suç ve Yemen'in egemenliğine yönelik açık bir saldırı olduğunu, bölgedeki gerilimi daha da artıracağını belirtti. Rusya, ABD ve İngiltere'nin saldırılarını görüşmek üzere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin acil toplanmasını talep etti. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, "Kremlin, ABD ve İngiltere'nin Yemen'e yönelik saldırılarını kınıyor. Saldırılar uluslararası hukuk açısından meşru değil" dedi.
ÇOK ULUSLU MİSYON KURDULAR
Husilerin, ticari gemilere yönelik eylemlerinin ardından çok sayıda şirket, Kızıldeniz'deki seferlerini durdurmuştu. Pentagon da 6 Aralık'ta uluslararası "Deniz Görev Gücü" kurulması için görüşmeler yaptıklarını bildirmiş, 18 Aralık'ta çok uluslu misyon oluşturulduğunu duyurmuştu.
DİKKAT DAĞITMA GİRİŞİMİ
Yemen'deki İran destekli Husilerin (Ensarullah Hareketi) önde gelen yöneticilerinden Hızam el-Esed, saldırıyla dikkatleri İsrail'in Gazze'de işlediği soykırım suçlarından başka yöne çekmeye çalıştığını söyledi. Esed, ABD ve İngiltere'nin deniz kuvvetlerinin kaybettikleri itibarı bu saldırıyla yeniden kazanmaya çalıştıklarını ve kendilerinin ise Gazze'deki savunmasız insanları desteklemeye devam edeceklerini belirtti.