Gazze diplomasisi devam ediyor... Temas grubu bugün Blinken ile görüşecek

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın da yer aldığı temas grubu, bugün ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile görüşerek işgalci İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik ablukasının sona ermesi için ABD'nin tam koşulsuz ateşkes ilanı konusunda devreye girmesini isteyecek.

AA

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın da yer aldığı İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği Temas Grubu, bugün ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile görüşerek İsrail'in Gazze'ye saldırılarının son bulması için ABD'den tam koşulsuz ateşkes ilanı konusunda devreye girmesini isteyecek.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Bakan Fidan'ın da yer aldığı heyet ABD'nin başkenti Washington'a giderek burada bir dizi temaslarda bulunacak.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bir araya gelecek grup, düşünce kuruluşu temsilcileri ve basın mensuplarıyla da toplantılar yapacak.

Heyet, yarın başkent Ottava'da Kanada Dışişleri Bakanı Melanie Joly ile görüşecek.

Temaslarında heyet, Gazze'de bir an önce tam ve koşulsuz ateşkes sağlanmasının önemine işaret ederek İsrail Gazze'ye yönelik saldırılarının son bulması için ABD'nin tam koşulsuz ateşkes ilanı konusunda devreye girmesini isteyecek.

HEYETİN MESAJLARI

Heyet, bugüne kadarki temaslarında, Gazze'de ateşkesin sağlanmasının ardından kalıcı ve adil barış için çözüm süreci başlatılması mesajı vererek Birleşmiş Milletler (BM) parametreleri üzerinden yürütülecek bu sürecin sonucunda, 1967 öncesi sınırların temelinde ve başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devleti kurulması çağrısında bulunuyor.

İsrail'in daha fazla kan dökerek vatandaşlarının güvenliğini sağlayamayacağı ve İsrail'in güvenliğinin ancak Filistin'le barış yaparak mümkün olduğunu vurgulayan heyet, bu konuda uluslararası toplumun İsrail'e gerekli mesajları vermesi gerektiğini belirtiyor.

İsrail'in uluslararası hukuku açıkça ihlal ettiğini ve bu durum karşısında bazı ülkelerin sessiz kalmasının, uluslararası sisteme ve uluslararası hukuka olan güveni sarstığını kaydeden heyet, "Tüm ülkeler, İsrail'in hukuk tanımaz, insanlık değerlerini ayaklar altına alan tavrıyla aralarına mesafe koymalı. Aksi takdirde, işlenen suçun ortağı haline gelirler." uyarısında bulunuyor.

Heyet, İsrail'in saldırganlığının bölgesel ve hatta küresel çatışma riskini artırdığını ve bu tehdit karşısında kayıtsız kalınamayacağını vurgulayarak İslam ve Yahudi karşıtı eylemlerde artış olduğuna işaret ediyor.

İsrail'in üzerinde nüfuzu olan ülkelerin, bu ülkenin saldırılarını durdurması ve Filistinlilerle barış yapması için tüm etkilerini kullanması ve savaşın sona ermesinin ardından, Filistin'de sürekli barışı sağlayacak garantörlük dahil mekanizmaların tartışılması gerektiğine işaret edecek heyet, şunları kaydetti:

"Bölgeye acil insani yardım akışının artırılması gerekiyor. Halihazırdaki geçişler yetersiz. Sağlık sistemi gibi temel altyapıların acilen kurulması şart. Zorla yerlerinden edilmeler durdurulmalı. Zorla göç ettirilen Filistinliler evlerine dönmeli."

TEMAS GRUBU

İİT ve Arap Birliği tarafından 11 Kasım'da Cidde'de düzenlenen Olağanüstü Ortak Zirve'de alınan kararların takibi amacıyla bir Temas Grubu oluşturuldu ve bu husus, Türkiye'nin girişimleri sonucu kararda yer aldı.

Grup; Türkiye, Filistin, Mısır, Endonezya, Katar, Nijerya, Suudi Arabistan ve Ürdün'den oluşuyor, Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt da ziyaretlere katılıyor.

Gazze'de bir an önce tam ateşkes ilan edilmesi; kalıcı ve adil barışın sağlanabilmesi için en kısa sürede çözüm süreci başlatılması; bu amaçlarla uluslararası toplumun harekete geçirilmesi amacıyla hareket eden grup, son üç haftadır sırasıyla Pekin (Çin), Moskova (Rusya), Londra (İngiltere), Paris (Fransa), Barselona (İspanya) ve New York'ta (ABD) görüşmeler yaptı.

TEMAS GRUBU'NUN ÖNEMİ

BM'nin toplam 193, İİT'in ise 57 üyesi var ve İİT ve Arap Birliği ortak bir irade sergilerken bu ülkelerin tek bir sesle konuşabilmesi, küresel düzeyde güçlü bir mesaj veriyor.

Tek bir toplantıyla yetinmeyerek Gazze konusunu sürekli gündemde tutan grup, İsrail'e tepki göstermenin ötesine geçilip uluslararası kamuoyunu etkilemeye ve İsrail'e destek veren ülkelerin politikalarını değiştirmeye yönelik çalışma yapıyor.

Çatışma değil; "barış, adalet ve kalıcı" çözüm vurgusu yapılan bu ortak girişim, ortak sorunlar karşısında beraber çaba gösterme eğilimini kuvvetlendiriyor. Bundan sonraki krizlerde ve küresel sorunlarla mücadelede İİT ülkelerinin toplu hareket etmesi bakımından önemli bir emsal inşa ediliyor.