İsrail, 14 Mayıs 1948'de kurulmasıyla Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etti. Ardından Filistinlileri zorunlu göçe tabi tutarak kendi vatanlarından kopardı. Bu nedenle her yıl 15 Mayıs günü ''Nekbe (Büyük Felaket)'' adıyla anılıyor.
Gazze'de Nekbe'nin 74.yılı dolayısıyla gösteri ve yürüyüşler her sene olduğu gibi devam etti. Gazze'deki Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) binası önünde bir araya gelen Filistinliler, Nekbe'yi andı. Filistin bayrakları ve üstüne 'Dönüşümüz kaçınılmaz' ve 'Kudüs, Filistin'in başkentidir' yazılı pankartlarla yürüyüşler yapıldı.
İsrail tarafından değiştirilen Filistin şehirlerinin isimlerinin yazıldığı balonlar gökyüzüne bırakıldı.
Etkinlikte konuşan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi lideri Luey el-Karyuti "Filistin işgalini anma günü, tüm tarihi topraklara aidiyete dikkati çekmek ve onu kurtarmak amacıyla cihada ve direnişe devam etme kararlılığımızı göstermek için bir vesiledir" diye konuştu.
İsrail güçleri Nekbe'de Filistinlilere ait 675 köy ve kasabayı yok etti ve binlerce Filistinliyi öldürdü. Birçok tarihi Filistin şehri de Yahudileştirildi.
Bu süreçte Negev bölgesinde yaşayan Bedevi kabileler yerlerinden edildi. Ayrıca yerleşim bölgelerinin isimleri değiştirilerek kültürel kimlik de hedef alındı. Nekbe'den bu yana işgali genişleten İsrail, şu an 27 bin kilometrekarelik tarihi Filistin topraklarının yüzde 85'ine el koymuş durumda. Filistinliler ise bu alanın sadece yüzde 15'ini kullanabiliyor.
Yüz binlerce Filistinlinin vatanından sürülerek bir günde "mülteci" konumuna düştüğü günü "Nekbe" olarak adlandıran ilk kişi ise Arap ulusalcılığının en önemli teorisyenlerinden Suriyeli tarihçi Konstantin Zurayk olarak biliniyor.
Zurayk'ın "Nekbe Ne Anlama Gelir?" adlı kitabının yayınlanmasının ardından bu isim 15 Mayıs'la özdeşleşti.
Günümüzde sayıları 10 milyona yaklaşan Filistinli mültecilerin yaşadığı sıkıntılar, modern dönemin en büyük sorununun da temelini oluşturuyor. İsrail'in kurulmasının ardından patlak veren savaşlarla birlikte sayıları daha da artan mülteciler, bugün Filistin, Ürdün, Lübnan ve Suriye gibi yakın coğrafyanın yanı sıra, İngiltere'den ABD'ye dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşamlarını sürdürüyor.
Bugün Ortadoğu'nun çeşitli noktalarında büyüklü-küçüklü 61 Filistinli mülteci kampı bulunuyor. Bazıları genişleyip şehirlere dönüşmüş durumda. Bu kampların yer aldığı bazı bölgeler şöyle: Gazze, Batı Şeria, Lübnan, Ürdün ve Suriye.
Sürgün edildikleri yerlerde yepyeni ve zor bir hayata başlayan Filistinliler, sadece vatansızlığın getirdiği ekonomik sıkıntılarla değil, toplumsal anlamda kabul görmemenin neden olduğu sosyal problemlerle de karşılaşmaya devam ediyor.