Filistin'den İsrail'e yaptırım çağrısı... ''Organize terörizmin yansıması''

Filistin Dışişleri Bakanlığı, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin Batı Şeria'daki saldırılarının caydırıcı uluslararası yaptırımlar gerektirdiğini belirtti. Filistin yönetimi ise İsrail'in ırkçı bakanı Itamar Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskınını ''Tel Aviv tarafından desteklenen organize terörizmin tehlikeli bir yansıması'' olarak değerlendirdi.

AA

Bakanlık açıklamasında, "İsrail ordusunun koruması ve gözetimi altında toprakları gasbeden terörist unsurların Filistinliler aleyhindeki saldırıları sırasında gerçek mermi kullanımının artmasının endişeyle karşılandığı" kaydedildi.

Gazze Şeridi'ndeki soykırım ve zorla yerinden etme suçlarını hiçbir gerçek gerekçeye dayanmadan sürdürülmesinde ısrar eden Tel Aviv hükümetinin, iki devletli çözümün uygulanmasının gerekliliği konusunda varılan uluslararası uzlaşıyı bozmak için de zamanla yarıştığı kaydedildi.

Açıklamada, İsrail hükümetinin, dün gece Nablus'un güneyindeki Akraba'da olduğu gibi, örgütlü ve silahlı İsrailli milisleri Filistinlilere, topraklarına, evlerine ve mallarına karşı en kötü ihlalleri ve suçları işlemek üzere sevkederek Batı Şeria'yı istikrarsızlaştırmaya çalıştığı vurgulandı.

Bakanlık, "işgal altındaki Batı Şeria'da toprakları gasbeden İsraillilerin saldırılarının caydırıcı uluslararası yaptırımlar gerektirdiğinin" altını çizdi.

Dışişleri Bakanlığı ayrıca işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya baskına katılan İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in, Eski Şehir'deki provakatif eylemlerini de kınadı.

Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin, Batı Şeria'nın Nablus kentine bağlı Akraba kasabasına saldırısında 1 Filistinli hayatını kaybetmiş, 7 kişi de yaralanmıştı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.

"ORGANİZE TERÖRİZMİN YANSIMASI"

Filistin yönetimi, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskını ve işgal altındaki Batı Şeria'da Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin Filistinlileri hedef alan saldırılarını "Tel Aviv tarafından desteklenen organize terörizmin tehlikeli bir yansıması" olarak değerlendirdi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre, Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, Ben-Gvir'in bu sabah Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskına dair yazılı bir açıklama yaptı.

Ebu Rudeyne, "Batı Şeria'da Yahudi yerleşimcilerin sürdürdüğü terör ve Mescid-i Aksa'ya yönelik kışkırtıcı saldırılar, Gazze halkına uygulanan soykırım ve aç bırakma savaşının bir uzantısıdır. Bu durum, bölgede daha fazla gerilime ve tırmanışa yol açmaktadır." ifadelerini kullandı.

Söz konusu saldırıların, İsrail güçlerinin doğrudan koruması altında gerçekleştirildiğini ve Gazze'de ateşkesi sağlamaya, bölgede istikrarı yeniden tesis etmeye yönelik tüm Arap ve uluslararası çabaları baltalamayı amaçladığını vurgulayan Ebu Rudeyne, bu saldırıların tüm sonuçların Tel Aviv hükümetinin sorumlu olduğunu kaydetti.

Ebu Rudeyne, ABD yönetimini "geç olmadan İsrail'in bu saldırganlığını durdurmak için acilen harekete geçmeye ve işgalci güçleri uluslararası meşruiyet kararlarına uymaya zorlamaya" çağırdı.

Ayrıca Ebu Rudeyne, "Gerçek ve kalıcı barış ancak Filistin halkının özgürlük ve bağımsızlık hakkının tanınması ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla mümkün olabilir." ifadelerini kullandı.

Fanatik Yahudi örgütler, geçen haftadan bu yana, bugün Süleyman Mabedi'nin MÖ 586 ve MS 70 yıllarında iki kez yıkılışının yıl dönümü olarak kabul edilen "Tişa BeAv" olarak isimlendirilen yas ve oruç günü dolayısıyla "Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleme" çağrıları yapıyordu.

İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir de bu sabah Mescid-i Aksa'ya bir kez daha baskın düzenlemişti.

Ben-Gvir, birçok Arap ve İslam ülkesinden gelen şiddetli eleştirilere rağmen Aksa'nın avlularına baskınlarını sürdürüyor.

Üst düzey İsrailli yetkililerin Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınları, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden önceden onay alındıktan sonra gerçekleştiriliyor.

Ben-Gvir, 2022 yılının sonunda İsrail Ulusal Güvenlik Bakanlığı görevine başlamasından bu yana Mescid-i Aksa'ya birçok kez baskın düzenledi.

- Ürdün, Kudüs'teki dini işlerden sorumlu ülke olarak kabul ediliyor

Ürdün, 26 Ekim 1994'te İsrail'le imzaladığı Vadi Arabe Anlaşması kapsamında Kudüs'teki dini işlerden sorumlu ülke olarak kabul ediliyor. Aynı anlaşmanın 9. maddesinde, "İsrail'in Ürdün Haşimi Krallığı'nın Kudüs'teki kutsal mekanlardaki mevcut durumuna saygı duyması" öngörülüyor.

Anlaşmaya göre Mescid-i Aksa, Ürdün Vakıflar İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor ancak Yahudiler, 2003'ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail'in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor.

Statükoya göre, fanatik Yahudilerin Aksa'da ibadet etmesine izin verilmemesi gerekiyor ancak söz konusu gruplar sık sık İsrail polisi korumasında Aksa'ya baskın düzenliyor.

"BÖLGESEL BARIŞI TEHDİT EDİYOR"

Hamas, İsrail'in Gazze'de sürdürdüğü katliam ve aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskının, uluslararası ve bölgesel barışı tehdit ettiğini belirtti.

Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskına ve İsrail'in Gazze'de sürdürdüğü soykırıma tepki gösterildi.

Açıklamada, "Ben-Gvir öncülüğünde Yahudi yerleşimci grupların Mescid-i Aksa'ya yönelik geniş çaplı saldırıları, Aksa'yı hedef alan suçun giderek tırmandığını göstermektedir." ifadesine yer verildi.

Uluslararası topluma, işlediği suçlar karşısında İsrail'e yönelik caydırıcı ciddi tavır alınması çağrısı yapıldı.

Söz konusu eylemin, "Filistin halkına, topraklarına ve kutsal mekanlara yönelik devam eden saldırganlığın bir uzantısı ve Müslümanlara karşı provokatif bir eylem" olduğu ifade edildi.

Fanatik Yahudilerin İsrail bayrakları taşıyarak Mescid-i Aksa'nın avlusunda provokatif yürüyüşler yapmasının, Aksa'nın Yahudileştirilmesine ve Arap-İslam kimliğinin değiştirilmesine imkan sağlamayacağı vurgulandı.

Açıklamada ayrıca "İsrail hükümetinin; Gazze'de sürdürdüğü katliam ve izlediği açlık politikasının yanı sıra Batı Şeria'da işlediği cinayet ve terör suçları ve Kudüs'teki sistematik ihlalleriyle bölgedeki yangına körükle gittiği" uyarısı yapıldı.

İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir, bu sabah Mescid-i Aksa'ya bir kez daha baskın düzenlemişti.

Ben-Gvir, birçok Arap ve İslam ülkesinden gelen şiddetli eleştirilere rağmen Aksa'nın avlularına baskınlarını sürdürüyor.

Üst düzey İsrailli yetkililerin Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınları, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden önceden onay alındıktan sonra gerçekleştiriliyor.

Ben-Gvir, 2022 yılının sonunda İsrail Ulusal Güvenlik Bakanlığı görevine başlamasından bu yana Mescid-i Aksa'ya birçok kez baskın düzenledi.

ÜRDÜN, KUDÜS'TEKİ DİNİ İŞLERDEN SORUMLU ÜLKE OLARAK KABUL EDİLİYOR

Ürdün, 26 Ekim 1994'te İsrail'le imzaladığı Vadi Arabe Anlaşması kapsamında Kudüs'teki dini işlerden sorumlu ülke olarak kabul ediliyor. Aynı anlaşmanın 9. maddesinde, "İsrail'in Ürdün Haşimi Krallığı'nın Kudüs'teki kutsal mekanlardaki mevcut durumuna saygı duyması" öngörülüyor.

Anlaşmaya göre Mescid-i Aksa, Ürdün Vakıflar İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor ancak Yahudiler, 2003'ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail'in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor.

Statükoya göre, fanatik Yahudilerin Aksa'da ibadet etmesine izin verilmemesi gerekiyor ancak söz konusu gruplar, sık sık İsrail polisi korumasında Aksa'ya baskın düzenliyor.

FİLİSTİNLİ İKİ ÇOCUK YARALANDI

İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin kentinde düzenlediği baskında açtığı ateş sonucu Filistinli 2 çocuk yaralandı.

Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, İsrail askerleri Cenin kentinin Caberiyat bölgesinde bir apartmana ani bir baskın düzenledi.

Baskın sırasında silah sesleri duyuldu.

Filistin Kızılayından yapılan yazılı açıklamada, Caberiyat bölgesinde İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu 12 ile 16 yaşındaki iki çocuğun yaralandığı ifade edildi.