Körfez krizinde tarafsız kalmayı tercih ederek ara buluculuk teklifi yapan Fas ile BAE arasında krizin patlak verdiği 2017'den bu yana soğuk rüzgarlar esmeye devam ediyor.
Fas'ta BAE'nin finanse ettiği Sınır Tanımayan Müminler Araştırma Kurumu, Kovid-19 salgınını gerekçe göstererek, 22 Mayıs'ta faaliyetlerini ikinci bir duyuruya kadar durdurduğunu duyurmuştu.
Gözlemciler, Fas'ta dört ayrı dergi çıkaran ve onlarca Faslı araştırmacı ile gazetecinin çalıştığı kurumun, sanıldığı gibi bir "araştırma kurumu" olmadığını, söz konusu kurumun BAE'nin, Fas'a sızma aracı olduğunu savundu. Yerel kaynaklar da kurumun son dönemde iki ülke ilişkilerinde giderek artan gerginlik nedeniyle kapatıldığını aktardı.
- "Stratejik müttefiki kaybetmekte ısrar ettiler"
Fas 1'inci Muhammed Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Halid eş-Şeyyat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rabat-Abu Dabi ilişkilerine yönelik, "Fas ve BAE arasındaki kriz artık gün yüzüne çıktı." dedi.
Şeyyat, herkes için belirgin hale gelen krizin iki ülke arasında resmi boyutu olmamasının krizin olmadığı anlamına gelmediğini ifade etti.
Kurumun faaliyetlerini askıya almasına ilişkin de Şeyyat, "Kurumun kapatılması BAE'deki, Fas ile olan anlaşmazlıklarına kültürel konular dahil her şeyi dahil etmekte ısrar eden destekçilerinin zihniyetini yansıtıyor." tespitini yaptı.
Şeyyat, kurum, kararında siyasi olan her şeyden bağımsız olması gerekirken, kapanmasının Abu Dabi’nin politikalarına bağlılığını gösterdiğini söyledi ve şunları kaydetti:
"Fas'ın Suudi Arabistan ve BAE ile her zaman iyi bir ilişkisi vardı. Ancak bunlar, düşüncesizce aldıkları politikalarla stratejik müttefiki kaybetmekte ısrar ettiler. Rabat'ın Katar ablukası, Yemen, Libya ve diğer ülkelerdeki tutumu bunları tatmin etmedi."
- "Böyle kurumların başları olmadan hareket edeceğine ihtimal vermiyorum"
Faslı gazeteci ve iletişim uzmanı Abdussamed Binibad da söz konusu kurumun sekiz yıllık bir çalışmanın ardından Fas'taki faaliyetlerini askıya almasının Rabat - Abu Dabi arasındaki benzeri görülmemiş siyasi gerginlikten ayrı okunmayacağını vurguladı.
Faaliyetleri askıya almanın belirtildiği gibi koronavirüs nedeniyle değil, açıklanmayan bir sebepten olduğunu savunan Binibad, Rabat-Abu Dabi arasındaki makul sınırları aşan siyasi anlaşmazlıkla bağlantılı olduğunu dile getirdi.
Binibad, "Bu anlaşmazlık ülke içindeki BAE destekli tüm kurumlara etki edecek. BAE gibi kapsamlı bir sisteme bağlı olan kurumların, başları olmadan hareket edeceğine ihtimal vermiyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Binibad ayrıca, Sınır Tanımayan Müminler Araştırma Kurumu'ndan bir kaynağın, yakın bir zamanda yerel kaynaklara yaptığı açıklamalarda kurumun ani olarak faaliyetlerini durdurmasının Kovid-19 salgını ile bir ilgisinin olmadığını söylediğini aktardı.
- Fas-BAE arasında yaşanan gerginlik
Fas, Yemen ve Körfez krizlerinde takındığı tavır sebebiyle bir süredir Suudi Arabistan ve BAE ile ilişkilerinde gerginlik yaşıyor.
Yemen'deki Arap koalisyonundan ayrılan ve Katar'a karşı yürütülen ablukada Doha karşıtı adımlarda yer almayan Fas, başta BAE ve Suudi Arabistan olmak üzere bu eksendeki ülkelerin saldırılarına maruz kalıyor.
Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita'nın bu ay gerçekleştirdiği Körfez turu kapsamında BAE'yi ziyaret etmemesi iki ülke arasındaki gerginliği bir kez daha gözler önüne serdi. İki ülke arasındaki kriz, son olarak BAE'nin Rabat Büyükelçisi Ali Salim el-Kabi'nin, "Abu Dabi'den gelen acil talep doğrultusunda" Fas'tan ayrıldığı iddiasıyla yeniden gündeme geldi.
Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır yönetimlerinin 5 Haziran 2017'de Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmeleri Körfez bölgesinde krize yol açmıştı.