Rusya ve İngiltere arasında ajan Skripal vakasının ardından yeni bir ajan krizi yaşanıyor. Önceki gün sabah saatlerinde İstanbul Beyoğlu’ndaki evinin önünde cesedi bulunan Suriye’deki ‘Beyaz Miğferler’ örgütünün (Suriye Acil Yardım Derneği) kurucusu eski İngiliz istihbarat subayı James Gustaf Edward Le Mesurier iki ülke arasında ilişkileri yeniden gerdi. İngiliz Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Tugendhat “Suriye’de insan haklarını savunma konusunda yaptığı kahramanca çalışma ona pek çok düşman kazandırdı ve Rus yetkililer onu sık sık terör örgütleriyle ilişkili olmakla suçladı” dedi. Financial Times gazetesine açıklama yapan Tugendhat, Le Mesurier’in ölümüyle ilgili soruşturmaya İngiliz yetkililerin de dahil olması gerektiğini kaydetti.
AKILALMAZ BASKI VARDI
Öte yandan Daily Telegraph gazetesi de İngiliz istihbarat örgütleri ve hükümetinin, Le Mesurier’in ölümüyle ilgili gelişmeleri yakından izlediğini ancak ölüm nedeniyle ilgili bir hükme varmak için erken olduğunu düşündüklerini aktardı. Gazete, ismi açıklanmayan bir Suriye uzmanının da görüşlerine yer vererek, Le Mesurier’in “akılalmaz bir baskı altında olduğunu” ve “hedef haline geldiğini” yazdı.
BEYAZ BARETLİLERİ KURMUŞTU
Le Mesurier, Suriye’nin kuzeyinde arama kurtarma çalışmaları yapan grubun kurucu ekibindendi.
EŞİ: BANA İNTİHAR EDECEĞİNİ SÖYLEDİ
Le Mesurier’in İsveç vatandaşı eşi Emma Hedvig Christina Winberg’in polise verdiği ifadede, eşinin bir süredir psikolojik tedavi gördüğü ve yaklaşık 15 gün önce kendisine intihar etmeyi düşündüğünü söylediği öğrenildi. Winberg, olay günü eşinin uyku ilacı kullandığını ve olayın sabaha karşı kendisi uyurken gerçekleştiğini, eve yabancı bir kişinin girip çıkmadığını da dile getirdi. Eşinin son dönemde aşırı stres nedeniyle psikolojik ilaç ve uyku ilacı kullanmaya başladığını anlatan Winberg, “19.00 sıralarında eve geldik ve bir daha dışarı çıkmadık. Saat 05.30-06.00 sıralarında kapının dışarıdan polis tarafından çalınması üzerine uyandım. Eşimi görmemem üzerine 3. katta açık olan pencere camından baktığımda onu yerde yatar halde gördüm” dedi.
BAŞSAVCILIK: KESİN ÖLÜM NEDENİ ARAŞTIRILIYOR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Le Sesurier’un kesin ölüm sebebinin tespiti için otopsi ve diğer işlemlerin, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nda devam etmekte olduğunu açıkladı. Açıklamada ayrıca “Olay yeri civarındaki kamera kayıtlarının temini ve inceleme çalışmaları yapılmaktadır. Soruşturma titizlikle yürütülmekte olup gerektiği taktirde ileride ayrıca bilgilendirme yapılacaktır” denildi.
ADLİ TIP UZMANI: CİNAYETE BENZİYOR
Adli Tıp Kurumuna kaldırılan cesette yapılan ilk incelemede de el ve ayaklarında bulunan kırıklar nedeniyle Le Mesurier’in intihar olasılığının yüksek olduğu değerlendiriliyor. Polis de Le Mesurier’in yatak odası penceresi önünde bulunan yaklaşık 1 metre genişliğindeki çıkıntıdan düşmesinin mümkün olmadığını, kendisinin atlayarak intihar etmiş olabileceğini değerlendiriyor. Soruşturma kapsamında Le Mesurier’in eşi Winberg’in tırnak arasından doku örneği alındı. Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Alkan da, Le Mesurier’in ölümüne ilişkin değerlendirmelerde bulunarak “ilk etapta cinayet gibi gözüküyor” dedi. Alkan, “Gerçekten şüpheliden ziyade çok şüpheli bir ölüm var” diyen Alkan, “Çünkü birkaç alternatif var. Kaza, cinayet ve intihar gibi. İntihar veya cinayet üzerine gidiliyor. Çünkü ölen kişi bir istihbarat elemanı. Olay yerine baktığımızda çok alçak olduğunu görüyoruz. İntihar edilecek bir yer gibi görünmüyor. Ayrıca oradan atladığında ölür mü? Çünkü şu an kamuoyuna sızan bilgiye göre hem elleri hem de ayakları kırık. Elleri ve ayakları kırıksa ölmez zaten. Boynu falan kırıldıysa ölür. Ceset duvar dibine yaklaşık 5 metre uzakta bulunmuş. Boynu kırıldıysa o zaman da sürüklenemez. Otopside iç kanama olup olmadığı ortaya çıkacak. İlk etapta cinayet gibi gözüküyor” diye konuştu.