Esed'in sözde “af” yasası: Şılaş, yasaya rağmen parayla serbest bırakıldı

Esed zindanlarında 3 yıl haksız yere tutulan Muhammed Şılaş rejimin yaptığı tutuklamaların para koparmak için olduğunu belirterek, af yasası çıkmasına rağmen yüklü miktarda para ödeyerek serbest bırakıldığını söyledi.

AA

Suriye'de Beşşar Esed rejimi zindanlarında alıkonulan ve çeşitli işkencelere maruz kalan 26 yaşındaki Muhammed Şılaş, rejimin, ailelerden para koparmak için tutuklu insanları araç olarak kullandığını belirterek, 2 hafta önce açıklanan sözde af yasasına rağmen rejime yüklü miktarda para ödeyerek salıverildiğini söyledi.

AA'nın haberine göre, Suriye'nin Deyrizor iline bağlı Sor kentinde yaşayan Şılaş, savaş nedeniyle maddi durumlarının kötüleşmesi üzerine 2019'da Lübnan'da çalışmak üzere ülkeden ayrılma kararı aldı.

Şılaş, Şam'da kaçakçıyla buluşma noktasında rejim güçlerince alıkonulmasıyla 3 yıl boyunca rejim hapishanelerinde kaldı.

"Tadamon Katliamı" görüntülerinin ortaya çıkmasıyla Esed'den sözde af yasası

Sivillere yönelik insan hakları ihlallerini belgeleyen Suriye İnsan Hakları Ağının (SNHR) açıkladığı son rakamlara göre, en az 132 bin Suriyeliyi alıkoyan Esed rejimi göstermelik af yasasıyla sadece 476 kişiyi salıverdi.

Affa rağmen rüşvet vererek özgürlüğüne kavuşan Şılaş, "İki gün sonra serbest kalacağımız düşüncesindeydik. Sonra başka bir ekip geldi ve bizi farklı bir birime götürdü. Gözlerimizi kapatmışlardı. Bizi tekli hücrelere atmışlardı. Korku içerisindeydik, o an el-Muhabaratın eline düştüğümüzü anlamıştık." dedi.

"Gece yarısından sonra işkenceler başlardı"

İlk alıkonulmasından yaklaşık 1,5 ay sonra Şam'daki Saydnaya Hapishanesine nakledildiklerini aktaran Şılaş, burada gördüğü işkenceleri şöyle anlattı:

"Saydnaya'da 3 metre genişlikteki koğuşa alındım. Küçücük koğuşta çok sayıda insan vardı. 2 gün sonra tekli hücrelere alındık. Sorgusuz işkenceler yaptılar. Kollarımızdan tavana asılırdık. Üzerimize su döküp döverlerdi. Bu işkenceler aylarca sürdü. Tuvalete gidemiyorduk. Tutulduğumuz yerde ihtiyacımızı gidermek zorundaydık. Aç bırakılırdık. 3 zeytin ve bir parça ekmek verirlerdi. Haftada sadece bir kez peynir verirlerdi ve onu da pislerlerdi."

Saydnaya Hapishanesini "kesimhaneye" benzeten Şılaş, rejim zindanlarında katliamlar yapıldığını söyledi.

Sözde "Af" adıyla para vurgunu

Şılaş, ailesiyle doğrudan hiçbir zaman iletişim kuramadığını ve ancak cezaevinden kurtulan bazı kişiler üzerinden ailesine durumu hakkında haber gönderebildiğini belirterek, "Ailem büyük paralar ve rüşvetler sayesinde Adra Hapishanesine naklimi sağladılar. Orada 6 aya yakın tutuldum. Adra Hapishanesi Saydnaya'ya göre daha iyiydi. Sanki cehennemden kurtulmuş gibiydim." dedi.

Esed rejiminin yaklaşık 2 hafta önce açıkladığı sözde af yasasının bir oyun olduğunu dile getiren Şılaş, "Son olarak af kararı çıktı ancak buna rağmen ailem serbest kalmam için milyonlarca Suriye lirası para ödedi. Affa rağmen aileler milyonlarca lira rüşvet veriyor. Hapishanelerden sorumlular, bizim durumumuzu ticarete dönüştürdüler. Ailelerden büyük paralar koparıyorlar." ifadelerini kullandı.

Şılaş, "Hayatımın en iğrenç günlerini geçirdiğim hapishanedeki diğer mahkumlar da inşallah serbest kalır." dedi.