Doğu Avrupa'da nükleer korkusu... Eski sığınaklar yenileniyor

Rusya-Ukrayna Savaşı, Rusya'nın arka bahçesi olarak nitelendirilen Doğu Avrupa ülkelerini de teyakkuza geçirdi. Başta Polonya ve Romanya olmak üzere birçok Doğu Avrupa ülkesi savaş alanının genişlemesinden ve kendi topraklarına yayılmasından endişe duyuyor. Özellikle Rusya'nın son zamanlarda yaptığı ''Gerekirse nükleer silah kullanmaktan çekinmeyiz.'' açıklaması bu korkuyu daha da artırmış durumda. Hal böyle olunca tüm seçenekler masaya konuyor. Bu seçeneklerden bir tanesi de olası nükleer silah kullanımından korunmak için sığınakların kullanılması olarak görülüyor.

Euronews

Karadeniz'deki savaş tüm dünyada etkisini sürdürüyor. Özellikle Rusya ve Ukrayna'nın dünyanın tahıl ambarı olması ve Avrupa'nın enerji ihtiyacının neredeyse yarısını Rusya'dan karşılıyor olması Batı için büyük bir sorun. Ancak daha büyük bir sorunun olması da muhtemel. Rusya'nın nükleer tehdidi başta Doğu Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünya için kaygı verici nitelikte. Bu sebeple, Doğu Avrupa ülkeleri olası bir nükleer savaş durumu için 2. Dünya Savaşı'ndan kalma sığınakları gözden geçirme kararı aldı.

Euronews'de yer alan habere göre, Ukrayna'daki nükleer enerji santrallerinin etrafında yaşanan çatışmalar ve Rusya'nın nükleer silah kullanma tehditleri Avrupa'daki radyasyon korkularını yeniden alevlendirdi

Sovyetler Birliği'nin yıkılmasını takip eden barış sürecinde hükümetler sivil toplumu koruma konusunda ihmalkar davrandı. Nükleer tehditlere karşı eskiden hazırlanmış olan sığınaklar bugün neredeyse terk edilmiş durumdalar ve koruma sağlamalar pek mümkün görünmüyor.

Romanya'daki dev bir eski tuz madeni olan Salina Turda da bunlardan biri. Her ne kadar hükümetin acil durumlarda kullanılacak sığınaklar listesinde bulunsa da bugün daha çok turizm amaçlı kullanılıyor.

Tuz madeninin tanıtım sayfasına göre madencilik faaliyetleri sona erdikten sonra Salina Turda İkinci Dünya Savaşı sırasında hava saldırılarına karşı bir sığınak olarak kullanılmış.

Yetkililer ise nükleer saldırılara karşı sığınaklar konusunda bir düzenleme olmadığını belirtiyor. Tuz madeni gibi alanların da bir tür geçici sığınak olarak kullanılabileceğini belirten Bükreş Ilfov Acil Durum İdaresi Sözcüsü Yarbay Vasile Daniel "Bunlar tam teşekküllü sığınaklar değiller ama geçici koruma sağlayabilirler." diyor.

Bükreş merkezli Expert Forum'dan Sorin Lonita Doğu Avrupa'da halkın nükleer saldırıyı ihtimal dışı gördükleri için bu konuda pek de korkmadıklarını belirtiyor.

Öte yandan Ulusal Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Üniversitesi'nden Cristian Parvulescu NATO'nun ülkede konuşlu askerleri ve hava savunma sistemi Deveselu Kalkanı'nın Romanya için antibalistik füzelere karşı daha iyi bir koruma sağlayacağı görüşünde.

POLONYA ESKİ SIĞINAKLARI YENİLİYOR

Polonya'da da hükümet Rusya'nın artan tehditleri karşısında ülkedeki 62 bin sığınak envanterinin gözden geçirilmesini istedi.

Varşova'nın kuzeyindeki dev demir çelik fabrikasının atındaki sığınak da bunlardan biri. Soğuk Savaş'ın sona ermesinden beri dokunulmayan sığınak son günlerde tekrar gündeme gelmiş. Sığınakta depolanan gaz maskesi, ayakkabı, kıyafet gibi malzemelere yıllarca dokunulmamış. Hükümet ayrıca itfaiye teşkilatına acil durumlarda halka verilmek üzere iyot tabletleri dağıttı.

FİNLANDİYA, İSVEÇ VE DANİMARKA SIĞINAKLARI KORUMUŞ

Öte yandan Finlandiya, İsveç ve Danimarka Soğuk Savaş döneminde kurulan sığınakların düzenli bakımını yaptı.

Örneğin, Finlandiya şehirler ve diğer yoğun yerleşim yerlerinde kurulan sığınaklarda ülke nüfusunun üçte ikisini barındırabiliyor. Bu sığınaklardan bazıları 100 kilotonluk nükleer saldırılara karşı dayanacak güçte yapılmış.