Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: İran Astana ve Soçi sürecine her zaman katkı sağlamıştır

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: ''Bu sürece her zaman en çok katkı sağlayan en çok destek veren ülkelerin başında da İran gelmektedir. Zaten birlikte bu süreci yürütüyoruz.'' dedi.

1

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Soçi mutabakatına her zaman en çok katkı sağlayan, en çok destek veren ülkelerin başında da İran'ın geldiğini belirterek, "Zaten birlikte bu süreci yürütüyoruz. Astana ve Soçi süreci. Şu anda bu memorandumun uygulanması konusunda bir sıkıntı yok. İki tane yolun, Halep'i Hama'ya ve Laskiye'ye bağlayan yolların da açılması yıl sonuna kadar gerçekleşecek. Şu anda her şey seyrinde gidiyor. Teröristler ve radikal gruplar aykırı bir tutum sergilerse ilk önce biz müdahale ederiz, herkesten önce." dedi.

Çavuşoğlu, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Mammadyarov ve İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'in katılımıyla Türkiye-Azerbaycan-İran Üçlü Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın 6'ncısı, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde yapıldı.

Toplantının ardından düzenlenen basın toplantısında Çavuşoğlu, bugünkü görüşmelerde ikili ilişkileri geliştirmenin yanında, Türkiye, Azerbaycan ve İran'ın ilişkilerini nasıl güçlendirebileceğinin, hangi alanlarda yeni adımlar atılabileceğinin ve bölgesel konularda dayanışmanın nasıl arttırılabileceğinin detaylı bir şekilde ele alındığını anlattı.

Çavuşoğlu, etkin çok taraflılığa inandıklarını ifade ederek, "Bölgemizde ve ötesinde fırsatların yanında sınamalar da var, ancak bu sınamaların üstesinden yerel ve bölgesel sahiplenmeyle gelebiliriz. Bu bakımdan bölgemizdeki sorunların barışçıl bir şekilde çözümü için, üç ülke birlikte çalışma konusunda mutabıktır, ortak irademiz vardır." diye konuştu.

Bölgesel barış, istikrar ve refah için işbirliğinin önemine işaret eden Çavuşoğlu, ekonomik alanda birlikte atılacak her adımın, bölgenin ekonomik kalkınmasına katkı sağlayacağını, ulaşımla ilgili gerçekleştirilecek her projenin, bölgedeki ülkelerin yanı sıra, Avrupa'dan Çin'e kadar olan güzergahtaki ülkelerin ve bölgenin yararına olacağını vurguladı.

Çavuşoğlu, toplantıda enerji konusundaki işbirliğinin de alındığını, taşımacılık, ulaşım, demiryolu projeleri gibi somut projelerin de değerlendirildiğini aktardı.

Azerbaycan ve İran'ın, Türkiye için enerji kaynağı olduğuna değinen Çavuşoğlu, her iki ülkeyle ticaretin ve projelerin hayata geçirilmeye devam edeceğini belirtti.

Çavuşoğlu, onayladıkları eylem planlarının da gözden geçirildiğini ifade ederek, "Eylem planlarını kabul etmek önemli ama onların uygulanması da önemli. Bundan sonraki süreçte uygulamadaki aksaklıkları gidermek için uzmanlarımız daha yakın işbirliği içinde olacaklar ve biz de bunu takip edeceğiz." dedi.

Üç ülke toplam nüfusunun 170 milyon ancak ticaretin 10 milyar 650 milyon dolar civarında bulunduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "Bizim sadece İran'la 30 milyar dolar hedefimiz var. Azerbaycan'la şu anda 1,4 milyar dolar ticaret hacmimiz var. İlk etapta hedefimiz 5 milyar dolar, ama 10 milyar dolara da çok rahatlıkla çıkabiliriz. Ülkelerimiz arasındaki ticareti ve yatırımları teşvik etmeliyiz." ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, nükleer anlaşmadan ABD'nin çekilmesi ve yansımaları, bundan sonra ne yapılacağı, ABD'nin tek taraflı aldığı yaptırım kararlarının yansımalarının ne olacağı ve birlikte alınacak tedbirlerin değerlendirildiğini anlattı.

Azerbaycan'ın Expo 2025'in adaylığına Türkiye'nin desteğini dün dile getirdiğini hatırlatan Çavuşoğlu, "Diğer dost ülkeler de alınmasın. Önce can, sonra canan. Önce can Azerbaycan, bizim için her zaman, Azerbaycan bizim canımızdır tabii ki bu ilk tercihimiz kardeş Azerbaycan olacaktır." dedi.

Çavuşoğlu, bir sonraki toplantının İran'da yapılacağını bildirdi.

"Şu anda İdlib özelinde böyle bir sorun yok"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Dörtlü zirve sonrası Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bölge ağır silahlardan arındırılmazsa radikal gruplar temizlenmezse Rus askerine yönelik herhangi bir saldırı olursa müdahalede bulunacağı imasında bulundu. Türk askerinin orada bulunması risk taşıyor mu sizce? Böyle bir müdahale durumunda Soçi süreci sekteye uğrar mı?" sorusuna, şu karşılığı verdi:

"Biz de zaten bu amaçla Soçi mutabakatını, memorandumunu imzaladık. Bu sürece her zaman en çok katkı sağlayan, destek veren ülkelerin başında da İran gelmektedir. Bu süreci birlikte yürütüyoruz, Astana, Soçi süreci. Bizim tüm mutabakatlarımızda, deklarasyonlarımızda bir taraftan Suriye'de ateşkesin sürdürülebilir olması, diğer taraftan da Suriye'nin sınır bütünlüğü, toprak bütünlüğü için de siyasi bir çözüm için güçlü mesajlarımızı görürsünüz. Diğer taraftan da terörle ve terörün her türlüsüyle mücadeleye devam. Biz Suriye'de siyasi süreç için çaba sarf ederken, PKK, YPG, DEAŞ gibi tüm terör örgütleriyle mücadele konusunda da kararlıyız. İdlib bölgesi için defalarca Rus ortaklarımızla memorandum imzalandıktan sonra atılan adımlardan çok memnun olduklarını dile getirdiklerini duymuşsunuzdur. Dolayısıyla şu anda İdlib özelinde böyle bir sorun yok. Şu anda bu memorandumun uygulanması konusunda bir sıkıntı yok. İki tane yolun, Halep'i Hama'ya ve Lazkiye'ye bağlayan yolların da açılması yıl sonuna kadar gerçekleşecek. Şu anda her şey seyrinde gidiyor. Teröristler ve radikal gruplar aykırı bir tutum sergilerse ilk önce biz müdahale ederiz, herkesten önce."

(AA)