AA
Hafta başı Gine'de gerçekleşen darbe ve Cumhurbaşkanı Conde'nin alıkonulması "Afrika ülkelerinde darbe" konusunu yeniden gündeme getirdi. Darbeler, içerideki birlik olamama, çatışma, ayrışma gibi nedenlerin yanında ülkenin dış siyasetinden rahatsız olan kimi çevrelerin aktifleşmesinden de meydana gelebiliyor.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan ordu ve siyaset üzerine çalışan akademisyenlerden Dr. Murat Yiğit, Afrika'daki darbelere ilişkin batı dışı toplumlarda nedeni ulus inşa sürecinin tamamlanmaması ve siyasetin kurumsallaşmamasını neden olarak gösterdi. Yiğit, "Özellikle Afrika ülkelerinde dini etnik ayrışmalar, her sosyal grubun kendi çıkarını öncelemesine neden oluyor. Bu ayrışmaların körüklenmesi ve çatışmaya dönüşmesi, aslında siyasi ve askeri elitlerin çıkarlarına hizmet ediyor." şeklinde konuştu.
Darbelerin perde arkasını araştırmada " siyasi gücün ve kamu kaynaklarının ele geçirilmesi amacıyla yürütülen mücadeleye" bakılması gerektiğinin altını çizen Yiğit, sömürgeciliğin ve dış etkenlerin rolü ne düzeyde olursa olsun, her darbenin önce iç siyasette şekillendiğini belirtti.
Dr. Yiğit, "Gine, en başından itibaren Fransa'nın yörüngesine girmeyi reddetmişti. Fakat Touré sonrası ortaya çıkan cunta rejimleri, siyasetin kurumsallaşma sürecini baltalamış ve dışa bağımlılığı artırmışlardı." derken askeri darbelerdeki dış müdahalelere değinerek Gine'deki son askeri darbenin cunta lideri Albay Doumbouya'nın kimliği ve ilişkilerine bakıldığında Fransa'dan ayrı düşünülemeyeceğini vurguladı.
Yiğit, Fransa gibi Batılı ülkelerde eğitim almış olan Gineli subayların, Condé'nin ülkeyi Rusya ve Türkiye ile yakınlaştırmasından rahatsız olduğuna dikkati çekti. Türkiye'nin Gine ile 2016'dan beri ciddi oranda iş birliği faaliyetine giriştiğini ifade eden Yiğit, Gine'de gerçekleşen darbenin Türkiye'nin kıtaya yaklaşımı açısından da dersler barındırdığını belirtti.
Yiğit, "Gine gibi sivil idare altında görece daha bağımsız hareket eden ülkelere yatırım yapmak çok doğru tercih fakat istikrarsızlığa bağlı riskin yüksek olduğu bu ülkelerde askeri iş birliği, ekonomik faaliyetler kadar öncelikli olmalı. Afrika'da başta askeri eğitim ve danışmanlık ile silah ticareti olmak üzere askeri alanlarda inisiyatif alamadığımız her ortaklık yarım kalma tehlikesi taşımaktadır. Bu durum bizi stratejik davranmaya, hedef ve araçları daha net ve efektif seçmeye er ya da geç itecektir." ifadesini kullandı.