Cumhuriyetçi Senatör Corker: Veliaht Prens jürinin önüne çıksa, 30 dakikada hükmü verilir

Cumhuriyetçi Senatör Corker, CIA Direktörü Haspel'in kapalı kapılar ardında senatoyu Kaşıkçı cinayetine ilişkin bilgilendirmesinin ardından yaptığı açıklamada, ''Veliaht Prens Muhammed eğer jürinin önüne çıkarılmış olsa, hakkındaki hüküm 30 dakikada verilirdi: Suçlu.'' dedi.

1

aksam.com.tr

CIA Direktörü Gina Haspel, Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesiyle ilgili olarak kapalı kapılar ardında senatörleri bilgilendirdi.

CIA'in gerçekleştirdiği bilgilendirmenin ardından bazı ABD senatörleri gazetecilere açıklamalarda bulundu.

"Gece ile gündüz kadar fark vardı"

Senatör Corker, basın mensuplarının "Geçen hafta Dışişleri Bakanı Pompeo ile Savunma Bakanı Mattis'in Kaşıkçı cinayetiyle ilgili paylaştığı bilgilerle bugün CIA'in paylaştığı bilgiler arasında bir fark var mıydı?" sorusuna, "Gece ile gündüz kadar fark vardı." şeklinde yanıt verdi.
Cumhuriyetçi Senatör Bob Corker, "Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ı jürinin önüne çıkarsanız, 30 dakika içinde hüküm giyer." dedi.

"Jürinin önüne çıksa 30 dakikada hükmü verilir"

Prens Muhammed'in Kaşıkçı cinayetinin emrini verdiğinden zerre miktarı şüphesi olmadığını söyleyen Senatör Corker, "Cinayeti izledi, yaşanan her şeyi ayrıntılarıyla biliyor. Cinayetin planını ayrıntılı bir şekilde yaptı. Eğer jürinin önüne çıkarılmış olsa, hakkındaki hüküm 30 dakikada verilirdi: Suçlu." ifadelerini kullandı.

"Tartışmasız bir delil değil, tartışmasız bir testere var"

Bir diğer Cumhuriyetçi Senatör olan Lindsey Graham ise, "Ortada olan tartışmasız bir delil değil, tartışmasız bir testeredir." ifadelerini kullandı.

Veliaht Prens Muhammed'i "yıkıcı gülle" olarak tanımlayan Senatör Graham, Prens Muhammed'i Kaşıkçı cinayetinin suç ortağı olarak gördüğünü ve ABD'nin kendisini "güvenilir" bir ortak olarak göremeyeceğini söyledi.

"Buna inanmak için gerçekten kör olmak gerekir"
Prens Muhammed'in Kaşıkçı cinayetini organize etmediğine inanmak için "gerçekten kör olunması" gerektiğini söyleyen Graham, "Suudi Arabistan iyi bir müttefik, ilişkilerimizi kurtarmaya değer bir müttefik; fakat bu 'her şeye rağmen' olamaz. Adalet yerine gelene dek Suudi Arabistan'a silah satışlarını onaylamayacağım." dedi.

"Sadece 8 kişiye brifing verildi, bu demokrasi değil"
Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul, kendisinin de katılamadığı brifingle ilgili basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Kongrede (CIA'den Kaşıkçı konusunda) brifing alan sadece 8 kişi var. Bu demokrasi değil. Bu demokratik bir temsil olmadığı gibi demokratik bir denetleme de değil. Söz konusu bilgiler Kongrede geniş şekilde (Kongre üyelerine) iletilmelidir." dedi.

Kendisinin de Kaşıkçı cinayetiyle ilgili bilgileri medyadan takip ettiğini kaydeden Paul, Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, "İstihbarat topluluğunun Kongreden bilgi saklaması tam da derin devletin tanımıdır. Bugün CIA Direktörünün brifingi var ve birçok Kongre üyesi buradan dışlanmış durumda.CIA'in Kaşıkçı cinayetine Suudi Veliaht Prensin karıştığı sonucuna vardığını ifade etmesi ve sonra da bu bilgiyi saklaması doğru değildir." şeklinde konuştu.

Paul, "Eğer bugün brifingde olsaydım CIA Direktörüne şunları sorardım: Veliaht Prensin kardeşi Kaşıkçı'ya İstanbul'daki başkonsolosluğa gitmesini söyledi mi? Katillerden Veliaht Prensin ofisine gönderilen mesajlar var mıydı? Telefon görüşmesi var mıydı? Bunları sorardım." yorumunu yaptı.

Öte yandan Amerikan medyasına yansıyan ve Kongre kaynaklarına dayandırılan haberlerde, Haspel'in brifingine, Senatonun "Silahlı Hizmetler", "Dış İlişkiler", "İstihbarat" ve "Dış operasyonlar Alt Komitesi"nin Cumhuriyetçi ve Demokrat başkan ve yardımcılarının katıldığı bildirildi.