Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'terör tanımını genişletme' çağrısı dünya medyasında

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün 14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle doktorlara verdiği yemek sırasında yaptığı ''terör tanımının genişletilmesi'' çağrısı, dünya medyasında geniş yankı buldu. Uluslararası haber ajansları Erdoğan'ın sözlerini 'son dakika gelişmesi' olarak duyurdu.

1

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN NE DEMİŞTİ? 

Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda doktorlara hitap etmiş ve şunları söylemişti: "Elinde silahı olan, bombası olan terörist ile unvanını, kalemini amacına ulaşabilmesi için teröristin emrine verenin de hiçbir farkı yoktur. Unvanının milletvekili olması, akademisyen olması, yazar, gazeteci olması o kişinin aslında bir terörist olduğu gerçeğini değiştirmez. O eylemin amacına ulaşmasını sağlayan bu destekçilerdir, bu yardakçılardır. Bu bakımdan terör ve terörist tanımını yeniden yaparak ceza kanunumuza derç etmeliyiz diye düşünüyorum.”

REUTERS VE AP ‘SON DAKİKA’ GEÇTİ

Erdoğan’ın bu sözlerini ilk geçen uluslararası ajans Reuters oldu. İngiliz haber ajansı, 'flaş' geçtiği haberinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerinin Başkent Ankara'da 37 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırının ardından geldiği vurgulandı. Associated Press'in (AP) de benzer bir vurguyla verdiği haberinde, Erdoğan'ın demeçlerinin HDP'ye, muhalif gazetecilere ve hükümete şiddeti durdurma çağrısı yapan akademisyenlere yönelik olduğu öne sürüldü. 

DÜNYA MEDYASI YOĞUN İLGİ GÖSTERDİ

İngiliz yayın kuruluşu BBC de Erdoğan'ın sözlerine geniş yer verdi. Daily Mail gazetesi ise internet sitesinde Ankara saldırısına ilişkin gelişmeleri dakika dakika aktardığı haberinde, Erdoğan'ın açıklamalarını şöyle haberleştirdi: "Türkiye'nin Cumhurbaşkanı, ülkesine terör ve terörist tanımını yeniden yapma çağrısında bulundu." İsrail'de yayın yapan Haaretz gazetesi de Erdoğan’ın sözlerini duyurdu. Suudi yayın organı El Arabiya ise Reuters’ın konuya ilişkin haberine internet sitesinde yer verdi.

TERÖRLE MÜCADELE KANUNDA TERÖR TANIMI

3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nda terörün tanımı şöyle yapılıyor: 

"Terör; cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, anayasada belirtilen Cumhuriyet’in niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk devletinin ve Cumhuriyet’in varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir."

PEKİ BM'NİN TERÖR TANIMI NASIL?

BM üyeleri, terörizmin tek bir tanımı üzerinde uzlaşamıyorlar, ancak Güvenlik Konseyi, terörle mücadeleye dair aldığı 2004 tarihli ve 1566 sayılı kararda devletleri “sivillere karşı işlenenler de dahil olmak üzere ölümler veya ciddi yaralanmalara yol açma niyetiyle yapılan, rehinelerin alındığı, toplumun genelinde, belirli bir grupta veya kişilerde terör hali ortaya çıkarmayı, halkı korkutmayı, bir hükümeti veya uluslararası örgütü bir fiili yapmaya veya ondan kaçınmaya zorlamayı amaçlayan suç teşkil eden eylemleri” önlemeye ve cezalandırmaya teşvik ediyor. 

İŞTE AB'NİN BAKIŞ AÇISI 

AB ise 2002 tarihli ‘Terörle Mücadele Çerçeve Kararı’nın birinci maddesinde hukuki ve resmi olarak terör tanımı yapıyor. Buna göre; bir topluluğu yıldırma amacıyla işlenen söz konusu eylemler, doğası ya da bağlamı göz önüne alındığında, bir ülkeye ya da uluslararası kuruluşa ciddi zarar verebilir; haksız olarak bir hükümeti ya da uluslararası kurumu belli bir eylemi yapmaya ya da ondan sakınmaya zorlayabilir; bir ülkenin ya da uluslararası bir kurumun temel politika, anayasa, ekonomik ve sosyal yapısını ciddi bir şekilde istikrarsızlaştırabilir ya da ortadan kaldırabilir.”