ABD Başkanı Donald Trump ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo tarafından “koronavirüsün (corona virüs) üretildiği laboratuvar” diye tanımlanan Wuhan Viroloji Enstitüsünden, corona virüsle ilgili önemli bir açıklama yapıldı.
Aksam.com.tr’nin AFP’den aktardığı habere göre, Wuhan Viroloji Enstitüsü Direktörü Wang Yanyi, yarasalardan alınan canlı durumdaki üç farklı corona virüs türü üzerinde çalıştıklarını, fakat bunların dünyayı etkisi altına alan SARS-CoV-2 ile benzerliklerinin yüzde 79,8 oranında olduğunu belirtti.
2004 yılından beri yarasalardan aldıkları corona virüsler üzerinde çalışmalar yürüttüklerini ve bu kapsamda topladıkları virüsleri izole etmeyi her zaman başardıklarını söyleyen Yanyi, ellerindeki örnekler ile mevcut corona virüs salgını arasındaki farklılığın çok büyük olduğunu ifade etti.
“VİRÜSÜN VARLIĞINDAN BİLE HABERDAR DEĞİLDİK”
Corona virüsün Vuhan’da yayılmaya başlamasından sonra ilk olarak 30 Aralık’ta örnek toplamaya başladıklarını söyleyen Yanyi, şunları kaydetti:
“Laboratuvarda görev alan bilim insanları o güne dek ne virüsle karşılaştı, ne onu araştırdı, ne de onu gizlemeye çalıştı. Aslında, tıpkı diğer herkes gibi, biz de o güne dek virüsün varlığından bile haberdar değildik. Sahip olmadığımız bir şey nasıl bizim laboratuvarımızdan sızmış olabilir ki?”
CORONA VİRÜSÜN ÇIKIŞ NOKTASIYLA İLGİLİ FARKLI İDDİALAR ORTAYA ATILIYOR
Medikal dergi Lancet tarafından yapılan bir analize kapsamında Çin’deki ilk 41 corona virüs vakası incelenmiş ve bunların 27’sinin Vuhan’daki bir hayvan pazarından doğrudan etkilendikleri kaydedilmişti.
Öte yandan, yine aynı analize göre, ilk corona virüs vakasının söz konusu pazarla herhangi bir etkileşimi olmadığı açıklanmıştı. Corona virüsün Vuhan hayvan pazarından çıktığına ilişkin ilk teori, bu bilgi ışığında görece zayıflamış ve gözler Wuhan Viroloji Enstitüsüne çevrilmişti.
Bilim insanlarının “corona virüsün insan ürünü olmadığı” yönündeki açıklamalarına rağmen, Wuhan Viroloji Enstitüsünde yarasalar üzerinden yapılan araştırmalarla ilişkili olarak virüsün kazayla laboratuvardan sızmış olabileceği öne sürülmüştü.