Çin bilgisayar yazılımına güvenip Uygurları gözaltına alıyor

Çin, Doğu Türkistan’da kişisel verileri toplayan bir bilgisayar yazılımının ihbar ettiği Uygurları gözaltına alıyor. Yazılım, güvenlik kamerası görüntülerinden sağlık ve bankacılık kayıtlarına kadar değişen verileri birleştirip tahminde bulunuyor. Suçsuz yere alıkonulan Uygurlar yargı kararı olmaksızın “siyasi eğitim merkezleri” denilen gözaltı merkezlerine gönderiliyor.

1

Çin, Doğu Türkistan’da kişisel verileri toplayan bir bilgisayar yazılımının ihbar ettiği Uygurları gözaltına alıyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) konuyla ilgili yayımladığı raporda, Sincan Kamu Güvenliği Bürosunun 2016’da uygulamaya koyduğu “Bütünleşik Ortak Operasyonlar Platformu (BOOP)” adlı izleme programı aracılığıyla bireylere ait kişisel bilgileri ve gündelik hareketlerine dair kayıtları rızaları dışında topladığı kaydedildi. Raporda, “potansiyel tehdit” olduğu iddia edilen kişilerin mimlendiği belirtildi.

MASUMLARA YARGISIZ İNFAZ

Keyfi izleme ve gözaltına alma “önleyici polislik tedbiri” olarak sunuluyor. Raporda, son iki yılda program aracılığıyla çok sayıda kişinin “önleyici polislik tedbiri” adı altında suçsuz yere alıkonulduğu, siyasi açıdan tehlikeli olarak değerlendirilen bireylerin herhangi bir yargı kararı olmaksızın “siyasi eğitim merkezleri” denilen gözaltı merkezlerine gönderildiği ifade edildi.

AĞ KOKLAYICILARIYLA İZLEME

İbadet alanları başta olmak üzere alışveriş merkezleri, okullar ve dini liderlerin evleri gibi kritik görülen bölgelere yerleştirilen güvenlik kameralarında yüz tanıma ve gece görüş özelliklerinin olduğu kaydedildi. Bölgede akıllı telefon ve ağ aygıtlarının kimliklerini tespit etmeye yarayan ve “ağ koklayıcısı” tabir edilen cihazların kullanıldığına dikkat çekilen raporda, yerleşim merkezlerindeki araç plakaları ve elektronik kimliklerin anlık olarak sisteme iletildiği aktarıldı.

KAMU VERİTABANI KULLANILIYOR

BOOP’un ayrıca halihazırda kamunun elinde bulunan vatandaşlara ait nüfus, adli sicil, sağlık, aile planlama, bankacılık ve araç kayıtlarının bulunduğu veri tabanından da yararlandığına dikkat çekildi. Raporda, polis başta olmak üzere kamu görevlilerinin, çeşitli sebeplerle vatandaşların evlerine yaptığı ziyaretlerde “olağan dışı” ve “istikrarsızlık yaratabilecek” her unsuru rapor etmekle yükümlü olduğu belirtildi.

KİTAP SAYISI SUÇ UNSURU

Raporda ayrıca araştırma kapsamında görüşülen bir kişinin evinde çok sayıda kitap olması nedeniyle rapor edildiği ve “bu kadar kitabı ne yaptığına dair tatmin edici bir açıklama yapması” gerektiği ifade edildi.

Orwellvari yöntem
HRW Kıdemli Çin araştırmacısı Maya Vang, çalışmanın, kişilerin gelişi güzel tutuklama olanağı da sağladığını belirtti. Vang, “Keyfi izleme ve gözaltı Orwellvari siyasi araçlar. Çin bunları kullanmaktan vazgeçmeli ve herkesi derhal serbest bırakmalı” dedi. İngiliz yazar George Orwell, cehennemi bir baskı rejiminin hakim olduğu ütopik bir dünyayı anlattığı “1984” romanında “Büyük Birader” adlı bir merkezi izleme ve denetim aygıtını tasvir etmişti. Romanda, siyasi otorite bunu her türlü bireysel davranışı ve bağımsız düşünceyi bastırmak için kullanıyordu.

(Yeni Şafak)