Cemal Kaşıkçı olayı son dakika haberleri kim neden öldürdü Cemal Kaşıkçı kimdir nereli kaç yaşında? ABD’nin Montana eyaletinde seçim çalışmaları yapan ABD Başkanı Trump, gazetecilerin Kaşıkçı olayı hakkındaki sorusunu yanıtladı. Trump, “Sizce Kaşıkçı öldü mü?” şeklindeki bir soruya, “Bana kesinlikle öyle geliyor. Bu çok üzücü.” şeklinde cevap verdi. Trump, Kaşıkçı'nın ortadan kaybolması ve ölümünden Riyad yönetiminin sorumlu olduğunun ortaya çıkması ihtimaline ilişkin, "Bunun sonuçları ağır olur." yorumunu yaptı. Amerikan New York Times gazetesi, Suudi Arabistan’ın gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinden, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın üst düzey danışmanlarından istihbarat yetkilisi General Ahmed el Assiri’yi sorumlu tutmaya hazırlandığını yazdı. Gazeteye göre, Suudi Arabistan yönetimi, General Assiri’nin Muhammed bin Selman’dan Kaşıkçı’yı yakalaması için sözlü yetki aldığını ancak Assiri’nin bu yetkiyi ya yanlış anlayarak ya da yetkilerini aşarak gazeteciyi öldürdüğünü söyleyecek
CEMAL KAŞIKÇI SON DAKİKA AÇIKLAMASI
Suudi Arabistan’dan Cemal Kaşıkçı açıklaması geldi. Son dakika Cemal Kaşıkçı açıklamasına göre; Suudi Arabistan, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın konsolosluk içinde yaşanan arbede neticesinde öldüğünü duyurdu. Olayla ilgili 18 kişinin tutuklandığı bildirildi.
El Cezire: Kaşıkçı'nın nerede öldürüldüğü belli oldu!
El-Cezire haber kanalı canlı yayında Cemal Kaşıkçı cinayeti ile ilgili yeni iddialar öne sürdü. El-Cezire, Cemal Kaşıkçı'nın Konsolosluk'ta nerede öldürüldüğü tespit edildiğini duyurdu. Ses kayıtlarına ve arama çalışmalarında bulunan delillere dayanarak Cemal Kaşıkçı'nın Konsolosluğa girer girmez birkaç kişinin saldırısına uğrayarak öldürüldüğü iddia edildi.
Kanalın iddiasına göre, Türk güvenlik güçleri, "Kaşıkçı içeriye girdikten sonra Suudi infaz timi gazetecinin üzerine atladı ve Kaşıkçı'yı zorla üst kata taşıdılar" dedi.Kaşıkçı'yı doğrudan Konsolos Uteybi'nin odasına götüren infaz timi burada Kaşıkçı'ya herhangi bir sorgu uygulamadan doğrudan öldürdü.
TÜRK YETKİLİLER: KAŞIKÇI'NIN NEREDE ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ BİLİYORUZ
olduğunu iddia eden El-Cezire, "Türk yetkililer Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın nerede öldürüldüğünü biliyoruz dedi. Suudi otopsi uzmanı cesedi parçaladı" dedi. El-Cezire'nin haberinde geçen ve Türk kaynağa dayandırılan ifadeler şöyle:
"Adli tıp uzmanı cerrah Salah Tabiki Kaşıkçı'nın cesedini 15 dakikada parçaladı. Konsolosluk binasına giren Türk yetkililere girmeden önce cinayet anına ilişkin ses kaydı dinletildi. Türk ekipleri arama ve araştırmalarını buna göre yaptılar."
Kaşıkçı olayıyla ilgili kritik gelişme! İfadeleri alınıyor
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın kaybolmasına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında aralarında Suudi Arabistan Başkonsolosu’nun makam şoförünün de olduğu yaklaşık 15 konsolosluk çalışanı savcılığa tanık olarak ifade veriyor.
Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra ortadan kaybolan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın akıbetine ilişkin yürütülen soruşturmada konsolosluk çalışanları tanık olarak dinleniyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na çağırılan yaklaşık 15 tanık savcılara ifade veriyor.
İfade verenler arasında Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nun makam şoförü, konsolosluğun teknik sorumlusu, santral görevlisi ve muhasebe sorumlusu da var.
Cemal Kaşıkçı'yı öldüren kişi belli oldu! Bomba iddia...
Gazete, Suudi Arabistan’ın planlarından haberdar olduğunu belirttiği 3 kaynağına dayandırdığı haberinde, Suud yönetiminin Prens Selman’a yakın isimlerden General Assiri’yi Kaşıkçı’nın ölümünden sorumlu tutmaya hazırlandığını öne sürdü.
NYT’ye göre kaynaklar, "Suudi yöneticilerin, General Assiri’nin Muhammed bin Selman’dan Kaşıkçı’yı yakalaması için sözlü yetki aldığını ancak Assiri’nin bu yetkiyi ya yanlış anlayarak ya da yetkilerini aşarak gazeteciyi öldürdüğünü söyleyeceklerini" aktardı.
“Beyaz Saray bilgilendirildi”
Kaynaklar, Beyaz Saray yetkilileri ile de görüşüldüğü ve Assiri’nin isminin verildiğini belirtti.
Daha önce Yemen’deki Suudi Arabistan öncülüğündeki askeri müdahalenin sözcülüğünü yapan General Assiri, Prens Muhammed’e en yakın isimlerden biri olarak görülüyor.
“Kushner, Trump’tan Prens Muhammed’i desteklemesini istedi”
Haberde, Beyaz Saray’a yakın bir kaynağın, ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı Jared Kushner’ın da kayınpederinden Muhammed bin Selman’ı desteklemesini istediği belirtildi.
Kaynaklara göre, Kushner, Kaşıkçı’nın ortadan kaybolması ve muhtemelen öldürülmüş olmasına yönelik baskıların, Suudi Arabistan’ın diğer hataları gibi zamanla unutulacağını savunuyor.
Şok görüntü! Cellat içeri böyle girdi...
Amerikan New York Times gazetesinin Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman'la birlikte fotoğraflarını yayınladığı suikast timi lideri Maher Abdulaziz Mutreb'in, İstanbul'daki S.Arabistan Başkonsolosluğu'na giriş yaptığı görüntüler ortaya çıktı. Cemal Kaşıkçı'nın kaybolduğu 2 Ekim günü konsolosluk binasına 09.55'te giriyor. Hemen ardında suikast ekibi var.
Son dakika... Amerikan basını, Kaşıkçı'yı öldüren ekibin pasaportlarını yayınladı!
Washington Post, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra bir daha haber alınamayan Cemal Kaşıkçı'yı öldüren suikast timinden yedi kişinin pasaport bilgilerini paylaştı. New York Times ise, cinayet için Türkiye'ye gelen beş kişinin kimliğinin belirlendiğini duyurdu. Suudi Arabistan vatandaşı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolması, dünya gündeminde ilk sıradaki yerini koruyor. İstanbul'daki başkonsolosluk binasına girdikten sonra bir daha haber alınamayan gazeteciyle ilgili en çarpıcı haber, köşe yazarı olduğu Washington Post'tan geldi.
Amerikan gazetesi, Cemal Kaşıkçı'yı öldüren ekipte yer alan 7 kişinin pasaport bilgilerini yayınladı. Cemal Kaşıkçı'nın düzenli olarak makaleler yazdığı Washington Post, pasaportlardaki fotoğrafları ve isimleri ise gizledi.
Gazete, bu kişilerin kimliklerini henüz bağımsız kaynaklar tarafından doğrulayamadığını bildirdi.
NEW YORK TIMES, İSİMLERİ AÇIK AÇIK YAZDI
New York Times (NYT) gazetesi ise, Türkiye'nin cinayete karışan beş kişinin kimliğini tespit ettiğini duyurdu.
Maher Abdulaziz Mutreb, 2017'de Suudi Arabistan'ın Londra Büyükelçiliğine atanmış bir diplomat ve Suudi Prens'le muhtemelen koruması olarak birçok yeri ziyaret etti.
Suudi kraliyet ailesiyle çalışan Fransız bir profesyonel ise ikinci şüphelinin Prens Muhammed ile seyahat eden güvenlik ekibinin bir parçası olan Abdulaziz Mohammed al-Hawsawi olduğunu ileri sürdü.
Suudi Arabistan'ın basın organlarından birinde, üçüncü şüpheli Thaar Ghaleb al-Harbi'nin geçen yıl Suudi kraliyet muhafızlarında Muhammed'in Cidde'deki sarayını korurken gösterdiği cesaretinden dolayı teğmenliğe yükseltildiğinin yazıldığı aktarıldı.
Muhammed Saad Alzahrani olarak kimliği belirlenen ve başka birisinin pasaportu ile seyahat eden dördüncü şüpheli de, kraliyet muhafızı.
Şüpheliler arasında yer alan Dr. Salah al-Tubaigy ise bir otopsi uzmanı.
New York Times, Suudi Arabistan'da bu tür yüksek pozisyonlara gelebilmek için üst düzey Suudi makamlarla doğrudan bağlantılı olunması gerektiğine dikkat çekildi.
'SERSERİLERİN OPERASYONU İDDİASI ÇÖKER'
Haberde, "Türk yetkililerin söylediği gibi bu adamlar, Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de ortadan kaybolduğu Suudi konsolosluğunda bulundularsa, orada o gün ne olduğuna ve Prens Muhammed'e doğrudan bir bağlantı sağlayabilirler. Bu, Kaşıkçı'nın Veliaht Prens'ten habersiz bir şekilde, serserilerin düzenlediği bir operasyonda öldüğü iddiasını da ortadan kaldırır. Böyle bir bağ, Beyaz Saray ve ABD Kongresi'nin bu tür bir açıklamayı kabul etmesini de daha zor bir hale getirir" denildi.
Türk yetkililerin 15 kişilik bir ekibin, 2 Ekim'de İstanbul'a uçakla geldiği, Kaşıkçı'yı infaz ettiği, vücudunu parçaladıkları ve aynı gün ülkeden ayrıldıklarına dair belgelere ulaştıklarını ve Kaşıkçı'nın konsolosluğa girişinden sonra iki saat içinde öldürüldüğünü söylediklerini yazan NYT, isimlerinin açıklanmasını istemeyen Türk yetkililerin kendilerine söz konusu 15 kişiden hepsinin Suudi güvenlik yetkilileri, istihbarat ajanları ya da hükümet çalışanları olduğunu ifade ettiğini belirtti.
Kendi kaynaklarının da söz konusu 15 kişinin Suudi güvenlik servisleriyle bağları olduğunun teyit edildiğini aktaran NYT, yüz tanıma sistemi yazılımı, halka açık kayıtlar, sosyal medya hesapları, Suudi cep telefonu numaraları altyapısı, Suudi haberleri, sızdırılmış Suudi belgeleri ve Suudi Arabistanlı tanıkları kullanarak birtakım bilgiler topladığını kaydetti.
Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine katkı veren ve aynı zamanda Washington Post gazetesinde yazılar yazan Cemal Kaşıkçı'dan, 2 Ekim Salı günü resmi işlemler için Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na gittikten sonra bir daha haber alınamamıştı.
Emniyet kaynaklarınca yapılan değerlendirmede, Kaşıkçı'nın gittiği Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'ndan bir daha çıkmadığı teyit edilirken, başkonsolosluk binasında aynı saatlerde iki uçakla İstanbul'a gelen ve aralarında yetkililerin de yer aldığı 15 Suudi vatandaşının bulunduğu, bu kişilerin daha sonra geldikleri ülkelere döndüklerinin belirlendiği kaydedilmişti.
2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na giren gazeteci Cemal Kaşıkçı'dan o tarihten bu yana haber alınamıyor.
Wall Street Journal'ın ilk olarak internet sayfasında yayımlanan İstanbul'daki muhabirleri David Gauthier-Villars, Jessica Donati ve Summer Said imzalı habere göre, kayıtta Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosu Muhammed el-Uteybi'den odayı terk etmesi istenilen bir ses duyuluyor.
Türk yetkililerin, ses analizinden bu kişinin Suudi adli tıp uzmanı Salih el Tubaygi olduğunu tespit ettikleri belirtiliyor.
Salih el Tubaygi'nin, Kaşıkçı'nın cesedini parçalarken çevredeklerden müzik dinlemelerini istediği de haberde aktarılan bir diğer ayrıntı.
Kaşıkçı'nın kaybolmasını soruşturan Türk ekipler, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosunda Pazartesi ve Salı günleri toplam 9 saat incelemede bulunmuşlardı.
Wall Street Journal'a göre, Başkonsolos Muhammed el-Uteybi'nin konutunda arama yapılmak istenmesi, Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki gerginliği yeniden artırdı.
Gazete Türk yetkililerin son suçlamalarının, Suudi hükümetinin, doğrudan sorumluluk almadan Kaşıkçı'ya ne olduğunu açıklama çabalarını zorlaştıracağını yazdı.
Cemal Kaşıkçı'nın işkenceyle öldürüldüğüne dair ses kayıtları ortaya çıktı
Kayıtların birinde dün apar topar Riyad’a kaçan Başkonsolos Muhammed Uteybi, “Bu olayı dışarıda yapın. Benim başımı belaya sokacaksınız” diyor. Cevap “Yaşamak istiyorsan sus!” oluyor. Ekim’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na gittikten sonra kaybolan gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın akıbetine ilişkin sır perdesi aralandı. Türkiye’nin elinde Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’ndaki vahşi cinayetle ilgili birden çok ses kaydı bulunuyor. Kayıtların birinde dün apar topar Riyad’a kaçan başkonsolos Muhammed Uteybi infazın konsolosluğun dışında yapılmasını istiyor. Cevap “Yaşamak istiyorsan sus!” oluyor.
ÖNCE İŞKENCE SONRA İNFAZ
Veliaht Prens Selman, muhalif gazeteci Kaşıkçı’nın infazı için aralarında Adli Tıp Kurumu Başkanı El Tubaigy’nin de bulunduğu 15 kişiyi İstanbul’a göndermişti. Konsolosluğa belge için gelen Kaşıkçı’ya önce korkunç işkenceler yapıldığı belirlendi. Sorgu sırasında önce parmakları koparıldı ardından kafası kesilerek öldürüldü. Başkonsolos Uteybi’nin, işkence sırasında “Bu olayı dışarıda yapın. Benim başımı belaya sokacaksınız” diye itiraz ettiği duyuluyor. Bir başka ses kaydında ise Uteybi, “Arabistan’a geldiğinde yaşamak istiyorsan sus!” diye uyarılıyor.
DÜNYANIN GÖZÜ İSTANBUL’DA
Uluslar arası haber ajansları da Türk güvenlik kaynaklarına dayanarak ardı ardına iddialarda bulundu. Amerikan haber ajansı AP, başkonsoloslukta yapılan aramada Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili kanıt bulunduğunu duyurdu. CNN International da Kaşıkçı’nın öldürüldüğünü ve cansız bedeninin parçalara ayrıldığını belirtti. Amerikan haber kanalı, parçalara ayrılan cesedin ne yapıldığına ilişkin yorum yapılmadığını bildirdi.
7 DAKİKADA PARÇALANDI
Katar merkezli El Cezire kanalı cinayet anına ilişkin detaylar verdi. İddiaya göre Cemal Kaşıkçı konsolosun odasında öldürüldü ve cesedi 7 dakikada burada parçalara ayrıldı. Cesedi parçalama işlemini ise Suudi otopsi uzmanı Salah Mohammed al-Tubaigy’i gerçekleştirdi. Suudi otopsi uzmanı bu kan donduran işlemi gerçekleştirirken yanında bulunan diğer Suudilere müzik dinlemeleri tavsiyesinde bulundu.
CNN’DEN FLAŞ İDDİA
CNN televizyonu, İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğuna girdikten sonra haber alınamayan gazeteci Cemal Kaşıkçı hakkında yeni bir iddia ortaya attı. Televizyonun, ismini açıklamadığı iki farklı kaynağa dayandırdığı iddiasına göre Kaşıkçı, Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu içerisinde yapılan sorgulama sırasında hayatını kaybetti. Haberde Suudi Arabistan’ın Kaşıkçı'nın kaybolmasıyla ilgili olarak “elçilikte sorgulama sırasında öldüğünü kabul edecekleri yönünde bir rapor hazırladığı” belirtildi. Buna göre Suudi yetkililer, Cemal Kaşıkçı'nın ölümünü yanlış giden bir sorgu sonucu olduğunu kabul edecek bir rapor hazırlıyor.
Raporun hazırlanma aşamasında olduğu belirtilen habere göre, raporda Kaşıkçı’nın sorgulanmasının gizli bir operasyon olduğu ve bazı kişilerin olaydan sorumlu tutulacağının yer alacağı belirtildi. Haberde, konsolosluk binasında yaşanan olaya müdahil olanların üst birimlerden gerekli izni almadan bu operasyonu yaptığı yönünde bir sonuca bağlanacağı kaydedildi.
NELER YAŞANDI?
Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine katkı veren ve aynı zamanda Washington Post gazetesinde de yazılar yazan Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim'de resmi işlemler için Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na gittikten sonra ortadan kaybolmuştu.
Emniyet kaynaklarından alınan bilgide, Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de evlilik işlemleri için gittiği Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'ndan bir daha çıkmadığı teyit edilirken, başkonsolosluk binasında aynı saatlerde, 2 uçakla İstanbul'a gelen aralarında yetkililerin de yer aldığı 15 Suudi vatandaşının bulunduğu, bu kişilerin daha sonra geldikleri ülkelere döndüklerinin belirlendiği kaydedilmişti.
Suud basını: 15 kişilik tim gözaltına alındı
Suudi Arabistan basını, Cemal Kaşıkçı olayı için İstanbul'a geldiği iddia edilen 15 kişilik timin gözaltına alındığını yazdı. Suud basınındaki haberin, "Riyad yönetiminin Kaşıkçı cinayetini kabul eden bir rapor yayınlayacağı" iddiasından sonra gelmesi dikkatlerden kaçmadı.
Prens Zayed’in suikast ordusu kurduğu ortaya çıktı
Suud Arabistan hükümetine yakın Elaph gazetesi, Suudi Arabistan'ın İstanbul başkonsolosluğuna gelerek, gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı infaz ettiği öne sürülen 15 kişilik timin gözaltına alındığını iddia etti.
Gazetenin iddiasına göre, gözaltına alınan kişilere İstanbul'a gitme nedenleri ve ne yaptıkları soruldu.
Suud basınındaki haberin, CNN International'ın Riyad yönetiminin Kaşıkçı cinayetini kabul eden bir rapor yayınlayacağı iddiasından sonra gelmesi dikkatlerden kaçmadı.
Kaşıkçı cinayetini derin devlete yıkacaklar
CNN International, Suudi Arabistan başkonsolosluğunda öldürüldüğü düşünülen gazeteci Cemal Kaşıkçı ile ilgili yeni bir iddia ortaya atmıştı.
Kaşıkçı olayını soruşturmak için Suudi Arabistan'dan gelen 'ortak çalışma grubu'nun Cemal Kaşıkçı'nın öldüğünü kabul eden bir rapor hazırladığı belirtiliyor.
CNN’in haberine göre, Suud yönetiminin raporunda, “Cemal Kaşıkçı'ya kaçırılma niyetiyle operasyon düzenlendi. Ancak Kaşıkçı 'işlerin ters gitmesi' nedeniyle hayatını kaybetti” denilecek.
Öte yandan raporda, Kaşıkçı'nın kaçırılmasının hükümetin onayı olmaksızın gerçekleştirildiğine de dikkat çekileceği belirtiliyor.
Prens Zayed’in suikast ordusu kurduğu ortaya çıktı
Cemal Kaşıkçı cinayetinin azmettiricisi olduğu iddia edilen Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın akıl hocası, Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed’in suikast ordusu kurduğu ortaya çıktı. Amerika merkezli BuzzfeedNews haber sitesinin Aram Roston imzasıyla yayınladığı geniş dosyada, Muhammed bin Zayed’in Ortadoğu çapında siyasi suikastler yürütmekle görevli, Amerikalı paralı askerlerden oluşan bir suikast yapısı kurduğu fotoğraflarla belgelendi. Suikast ordusunun ana hedefiyse, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun 3 yıldır katliamlara imza attığı Yemen. BAE’nin kirallık katillerinin suikast listesinde Yemen’in önde gelen siyasi muhalif liderleri bulunuyordu.
Operasyonlara onay BAE’den
BAE adına bölgesel suikast operasyonları yürüten ve paralı askerlerin tutulmasından sorumlu şirket Macar asıllı İsrailli güvenlik uzmanı Abraham Golan’ın kurduğu, Amerika merkezli Mızrak Operasyon (Spear Operations Group) Grubu’ydu. BuzzFeed’e konuşan Golan, “Yemen’de bir suikast operasyonu yürütüldü. Ben de onun başındaydım. BAE’nin içinde olduğu koalisyon tarafından onaylanmış bir yapıydı” itirafında bulunuyor.
ÜST DÜZEY SUİKASTLER
Golan, Yemen’de aylar süren operasyonların da liderliğini üstlendiği kiralık katil grubunun üst düzey suikastler gerçekleştirdiğini belirtti ancak isim vermedi. Haberde kiralık katillerin başındaki ismin, ABD’nin de benzer bir suikast programı oluşturması gerektiğini vurgulaması dikkat çekti. Uzmanlar, BAE tarafından kurdurulan ve Amerikalı paralı askerlerden oluşan böylesi bir suikast yapısından habersiz olamayacağını belirtmekte.
AYLIK 1,5 MİLYON DOLAR ÖDEME
Golan ve Gilmore, Muhammed Dahlan’la yaptıkları anlaşmaya göre ayda 1,5 milyon doları Zayed’den alacaktı. Eğer suikastler başarılı olursa, bu ücrete bonuslar da eklenecekti. İkili, kendilerini kanıtlamak amacıyla ilk suikastlerini de yarı fiyatına yaptıklarını Buzzfeed’e aktardı. Anlaşmanın ileriki safhalarında şirketin BAE ordusuna komando eğitimi vermesi de anlaşmaya eklendi. Dahlan ve Zayed’in anlaşmayı imzalamasıyla suikast zinciri başladı.
Suikast operasyonlarını yürüten Mızrak’a hedef bilgileri, BAE tarafından oluşturulan ve suç delili sayılabilecek kartlar aracılığı ile veriliyordu. Bu kartlarda suikast yapılacak kişinin adı, telefon numarası, konumu, araba markası vb. bilgiler yer alıyordu. Kartın sağ üst köşesinde ise, Muhammed bin Zayed’e bağlı BAE Ulusal Muhafızlarının logosu bulunuyordu.
BAE’nin de facto lideri Muhammed bin Zayed ile Abraham Golan arasındaki anlaşmanın aracısı ise Ortadoğu’nun karanlık isimlerinden Muhammed Dahlan’dan başkası değil. Dahlan, Golan ve eski bir ABD Deniz piyadesi olan Isaac Gilmore, Abu Dabi’de bir İtalyan restoranında bir araya gelerek, Yemen ve Ortadoğu genelinde suikastlere imza atacak kiralık katil timinin temelini attı.
Prens Selman örnek aldı mı?
Muhammed bin Zayed’in etkisi altındaki Suud Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın (MBS) da benzer bir suikast timinin kurulması emrini vermesi de yüksek olasılık. Medyaya daha önce yansıyan haberlerde Selman’ın Zayed’i takip ederek, el-Saif el-Ajrab adıyla kendisine bağlı 5 bin kişilik özel ordu kurduğu ortaya çıkmıştı. Cemal Kaşıkçı’nın 2 Ekim’de Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda kaybolmasından hemen önce İstanbul’a Riyad’dan gelen 15 kişinin BAE’den örnek alınan bir suikast timi olup olmadığı sorular arasında.
CEMAL KAŞIKÇI KİMDİR?
Suudi gazeteci, köşe yazarı, yazar ve Al Arab News Channel’ın Genel Yayın Yönetmeni Cemal Ahmet Kaşıkçı, 2 Ekim 2018’de İstanbul’daki Suudi Arabistan konsolosluğuna girdi, bir daha da dışarı çıkmadı. Peki Cemal Ahmet Kaşıkçı Kimdir?
Cemal Kaşıkçı, 1958 yılında Medine’de doğdu. İlk ve orta eğitimini Suudi Arabistan’da tamamlayan Cemal Kaşıkçı, 1982’de Indiana State Üniversitesi’nden işletme yüksek lisans derecesi ile mezun oldu.
Cemal Kaşıkçı, Suudi Gazetelerinde muhabir olarak çalıştı. OKAZ, Al Sharq Al Awsat, Al Majalla ve Al Muslimoon da dahil olmak üzere çeşitli günlük ve haftalık Arap gazeteleri için bir muhabirlik yaptı. Al Madina’nın editörlüğünü ve genel yayın yönetmenliğini yapan Cemal Kaşıkçı, Afganistan, Cezayir, Kuveyt, Sudan ve Orta Doğu gibi ülkelerde yabancı medya kuruluşlarının muhabirliklerini yaptı.
Kayıp Gazeteci Kaşıkçı, Suudi Arabistan’ın önde gelen İngiliz gazetesi Arab News’de genel yayın yönetmen yardımcısı olarak çalıştı.
Gazeteci Kaşıkçı, Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesinin yazı işleri müdürü oldu. Yazı işleri müdürü olarak görev süresi 52 gün sürdü. Gazetede bir dizi makalenin yayınlanmasının ardından Suudi Arabistan hükümeti tarafından kovuldu.
Bu olaydan sonra gönüllü olarak Londra’ya sürgüne gitti. İngiltere’de Al Faisal’ın ekibine danışman olarak katıldı. Daha sonra, Prens Turki Al Faysal El Saud’a medya danışmanı olarak hizmet verdi.
Nisan 2007’de Cemal Kaşıkçı, ikinci kez Al Watan’da yazı işleri müdürü olarak çalışmaya başladı. Kaşıkçı, 17 Mayıs 2010’da yeniden istifa etmek zorunda kaldı.
Onun ikinci istifasından sonra Cemal Kaşıkçı, Al Arab News Channel, MBC, BBC, El Cezire ve Dubai TV dahil olmak üzere, Suudi ve uluslararası kanallar için siyasi yorumcu olarak görev yaptı