Siyasetteki amacının, ülkeyi AB'den çıkarmak olduğunu ifade eden Farage, şöyle konuştu:
"Siyasetteki amacım Britanya'yı AB'den dışarı çıkarmaktı. İki hafta önceki referandumda halk bu yönde karar verdi. Üzerime düşeni yaptığımı ve daha fazlasına ulaşamayacağımı düşünüyorum. Ayrıca, UKIP liderliğinden ayrılmam gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.
Geçen yılki genel seçim sonrası milletvekili seçilemeyen Farage, yine partisinin liderliğinden istifa etmiş ancak daha sonra bu göreve geri dönmüştü. Farage basın toplantısında bu sefer de fikrini değiştirme olasılığıyla ilgili soruya, "Kararımı değiştirmeyeceğim. Bu konuda söz verebilirim." yanıtını verdi.
Cameron'ın halefi için ilk tur oylama yarın
Birleşik Krallık'ta geçen ay yapılan referandumdan çıkan "Brexit" kararının ardından iç siyasette de hareketli günler yaşanıyor.
Referandum sonucunun ardından görevinden istifa edeceğini açıklayan İngiltere Başbakanı ve Muhafazakar Parti lideri David Cameron'ın yerini dolduracak kişi için ilk tur oylama yarın yapılacak. Ana muhalefetteki İşçi Partisinde de Genel Başkan Jeremy Corbyn'in görevini bırakması için yürütülen kampanya devam ediyor.
"50. madde parlamentonun onayı olmadan devreye alınamaz"
Öte yandan, Londra merkezli "Mishcon de Reya" avukatlık firmasının avukatları, ülkenin AB'den çıkış sürecini başlatacak Lizbon Antlaşması'nın 50. maddesinin, İngiliz Parlamentosu'nun onayı olmadan devreye alınamayacağını öne sürdü.
Avukatlık firmasından konuya ilişkin yapılan açıklamada, Mishcon de Reya'nın akademisyenler ve iş adamlarından oluşan bir grup müşteriyi temsil ettiği aktarılarak, sürecin yasalara uygun şekilde işlemesi bakımından, 27 Haziran'dan bu yana hükümet yetkilileriyle iletişimde oldukları iddia edildi. AA