BM'nin Myanmar kararını daimi üyeler tanımadı

Birleşmiş Milletler'in Arakanlı Müslümanlara soykırım yaptığı gerekçesiyle Myanmar'a yönelik yaptırım kararının ardından Çin harekete geçti. İki ülke arasında imzalanan 'Çin-Myanmar Ekomonik Koridoru Anlaşması (CMEC)' kapsamında Pekin yönetimi, Myanmar'a destek vermeye hazırlanıyor.

1

Star'dan M. Cihat Ağaç'ın haberine göre; Myanmar hükümetinin izlediği etnik temizlik politikalarıyla, Arakan'dan kaçmak zorunda kalarak Bangladeş'e sığınan Müslümanların sayısı 700 bini aştı. Birleşmiş Milletler (BM) geçtiğimiz ay, Arakanlı Müslümanlara yapılan operasyonların ‘soykırım’ niteliği taşıdığını belirterek Myanmar Genelkurmay Başkanı ve diğer generallerin 'Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasını talep etti.

 
Star.com.tr'den M. Cihat Ağaç'ın haberine göre, BM'nin daimi üyelerinden olan Çin ise, ülkedeki yatırımlarını artırmak ve bir yandan da ekonomik sıkıntılarla boğuşan soykırımcı Myanmar hükümetine yardım etmek için düğmeye bastı.
 
Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu'ndan (NDRC) yapılan açıklamaya göre, iki ülkenin yetkilileri Pazar günü resmi olarak CMEC'in ortak inşası hakkında bir mutabakat zaptı imzaladı. İmzalanan anlaşmanın hemen ardından, NDRC Başkan Yardımcısı Ning Jizhe ve Myanmar Planlama ve Finans Bakanı U Soe Win Salı günü CMEC'in uygulanmasıyla ilgili görüşmelerde bulundu. NDRC'nin açıklamasına göre yetkililer kalkınma planlaması, yatırım, ulaşım, enerji ve ekonomik iş birliği gibi 12 farklı alanda ortak çalışma gruplarının oluşturulması konusunda mütabık kaldı.
 
Myanmar ekonomisinin içerden yatırım eksikliği nedeniyle çok yavaş büyüdüğünü belirten Çinli Akademisyen Prof. Zhu Zhenming, küresel olarak da Rohingya meselesinin ülke üzerinde bir baskı oluşturduğunu ve Myanmar'ın Çin'e ihtiyacı olduğunu belirtti.
 
ABD'DEN ÇİN'E DÖNÜŞ
 
2016 Dünya Bankası verilerine göre iş yapma kolaylığı açısından sıralanan 190 ekonomi arasında 170. sırada yer alan Myanmar, özellikle Obama döneminde izlediği ABD eksenli politikasını Çin'in güçlü baskısıyla Asya'daki komşusuna çeviriyor. Obama döneminde ülkeye yatırım için teşvikler yapılmasına rağmen gelişme kaydetmeyen ekonomi, Çin'in izlediği ''Kazan-Kazan'' politikasına dahil olmuş bulunuyor.


 
Çin’in her gün artan enerji talebi, petrol ve doğalgaz rezervleri bulunan Myanmar’ı oldukça cazip hale getiriyor. Ayrıca Hindistan ve Çin arasında köprü olması ve Bengal Körfezi'nde deniz ticaretinin güvenliğini sağlayabilecek konumda olması Çin'in ülke ile bağlarını güçlendirmesindeki önemli etkenlerden bazıları.
 
İki ülke arasındaki enerji anlaşmaları, Çin ve Myanmar arasında önemli bir iş birliği alanını kapsıyor. İki ülke zaten petrol ve doğal gaz için boru hatları inşa etmeye devam ediyor. Raporlara göre Çin-Myanmar Boru Hattı'nı, Çin'in Sichuan Eyaleti'ne bağlayacak yeni bir hattın yıl sonuna kadar açılması bekleniyor.
 
Çin ise bu zenginleklerden yararlanmak için Myanmar'a ''ekonomik iş birliği'' çatısı altında; hibe yardımı, faizsiz krediler, borç hafifletme gibi konularda yardımcı oluyor.
 
BM DAİMİ ÜYELERİ KARARLARI TANIMIYOR
 
Myanmar'da Müslümanlara uygulanan işkence ve katliam, ordu ve destekçisi Budist grupların eliyle gerçekleştiriliyor. Budist rahipler tüm Müslümanların katledilmesi gerektiğini savunurken, ordu köyleri bir bir ateşe verip bölgedeki halkı katlediyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün Müslümanlara ait bir köyün yakılmasına ait paylaştığı bir uydu görüntüsünde, 700 yapının ordu tarafından ateşe verildiği belgelenmişti.


 
Buna reğmen BM'nin kurucu üyeleri, aynı zamanda daimi üyeleri olan ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin özellikle uluslararası krizlerde kendi çıkarlarını koruyarak kararları tanımıyor. Kararlar ya tek ülkenin vetosuyla alınamıyor, ya da belirlenen normlar ilk olarak kurucu üyeler tarafından çiğneniyor.
 
Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) taşıdığı "ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti kabul ettiği" kararın ilgili Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına aykırı olması sebebiyle "hukuken geçersiz" sayılmasını öngören tasarı, ABD'nin vetosuyla geri çevrildi.
 
Rusya, BM Güvenlik Konseyi'nin insani ateşkes kararına rağmen katil Esed rejiminin Doğu Guta ve İdlib'e düzenlediği saldırılara destek verdi.
 
BM Güvenlik Konseyi'nde görüşülen ''Nükleer silahların yasaklanması'' oylamasına 122 ülke evet oyu verirken, silah sahibi Fransa ve İngiltere de dahil daimi üyelerin vetosuyla karar alınamadı...
 
BM,  Myanmar hükümetinin Rohingya Müslümanlarına ''etnik temizlik, soykırım'' yaptığını söyleyerek yaptırım kararı alsa da Çin de diğer daimi üyeler gibi, çıkarları doğrultusunda durumu ''uluslararası baskı'' olarak değerlendirerek ilişkilerini güçlendirmeyi sürdürüyor.

(Star)