1
Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu üyesi Hanny Megally, ABD'nin Suriye'deki "kırmızı çizgi"sinin kimyasal silah saldırısı olmasını eleştirerek, BM'nin kırmızı çizgisinin ise İdlib'de "sivillere yönelik herhangi bir saldırı" olduğunu vurguladı.
Komisyonu Başkanı Paulo Sergio Pinheiro ve Komisyon üyeleri Hanny Megally ile Karen Koning Abuzayd, BM Cenevre Ofisi'nde ortak basın toplantısı düzenledi.
BM'nin ocak-temmuz döneminde Suriye'deki insan hakları durumuna ilişkin hazırladığı 24 sayfadan oluşan rapora ilişkin düzenlenen basın toplansına, Beşşar Esed rejimi ve destekçiklerinin saldırılarını sürdürdüğü İdlib'deki gelişmeler damga vurdu.
Komisyon Başkanı Pinheiro, İdlib'de bulunan "10 bin teröristi temizlemek için" milyonlarca sivilin riske edilmesinin kabul edilemeyeceğini vurguladı.
İdlib'deki tüm taraflara ve uluslararası aktörlere çağrıda bulunan Pinheiro, olası sivil katliamları ve felaketi engellemek için gerekli tüm çabanın gösterilmesini istedi.
Pinheiro, bölgedeki katliamların önlenmesinin en iyi yolunun uluslararası insan hakları çerçevesinde Suriye'de "siyasi bir çözüm yolu" bulunması olduğunun altını çizdi.
İdlib'deki sivillerin büyük bölümünün halihazırda Suriye'nin farklı bölgelerinde yerinden edilmiş sivillerden oluştuğunu anımsatan Pinheiro, İdlib halkına yönelik insani yardımların artırılması gerektiğini belirtti.
Kırmızı çizgi açıklaması
Pinheiro, "ABD yönetiminin kırmızı çizgisinin Suriye'de kimyasal silahların kullanılması olduğu ve bunun ne kadar doğru olduğu" yönündeki soru üzerine, BM üyesi ülkelerin yaptıkları açıklamalara yönelik genelde yorum yapmadıklarını söyledi.
Aynı soru üzerine söz hakkı alan komisyon üyesi Megally ise şöyle konuştu:
"Son birkaç yıldır Suriye'de gördüğümüz gerçek, terörle mücadele adına sivillerin kurban edilmesi ve devletlerin ülke (Suriye) üzerindeki kontrolü yeniden kazanma çabalarıydı. Odaklanılan nokta ise kimyasal silahlar ve bu silahların kullanılmasıydı. Elbette uluslararası yasaklanmış kimyasal silahların kullanılmaması yönündeki çağrıları destekliyoruz. Geçmişte pek çok olayda bu saldırıları kınadık ve soruşturduk fakat gerçek şu ki çatışma içindeki tüm taraflarca uluslararası insan hakları hukukun bariz şekilde göz ardı edilmesiyle çatışmalarda daha fazla insan öldürülüyor."
İdlib'de, geçmişin aksine sivillere yönelik ayrım gözetmeksizin saldırıların, varil bombalarının kullanılmasının, sivil hedeflere yönelik kasıtlı saldırıların olmaması uyarısında bulunan Megally, "Eğer herhangi bir BM üyesi devlet (ABD) 'Biliyorsunuz kırmızı çizgi kimyasal silahların kullanılması' diyorsa, biz de kırmızı çizginin 'sivillere yönelik herhangi bir saldırı' olduğunu söyleyebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan uyarmıştı
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İdlib konusunda The Wall Street Journal (WSJ) gazetesine yazdığı makalede Esed rejiminin İdlib'e saldırısının insani bir felaket doğuracağı uyarısını yapmıştı.
Erdoğan, "Bugüne kadar kimyasal saldırılara odaklanan ABD'nin, bu keyfi ölüm hiyerarşisini reddetmesi gerekmektedir. Zira konvansiyonel silahlar, çok daha fazla ölüme sebebiyet vermiştir ancak yaşanacak katliamı durdurma sorumluluğu, yalnızca Batı'ya ait değildir. Astana Süreci'ndeki ortaklarımız Rusya ve İran da insani bir felaketi önlemekle yükümlüdür." ifadelerini kullanmıştı.
(AA)