AA
Türkiye'den gelen Human Movie Team hareketi ve İsviçre Müslüman Topluluğu üyeleri, BM Cenevre Ofisi önünde, sivillere yönelik silahlı şiddete karşı mücadeleyi simgeleyen kırık sandalye heykelinin bulunduğu meydanda gösteri düzenledi.
Türk ve İsviçreli eylemciler, "İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği soykırımın yıl dönümünde Filistinli çocukların haklarını haykırmak, seslerini dünyaya ve Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) duyurmak" üzere Cenevre'de olduklarını bildirdi.
Ellerinde Filistin bayrakları ve İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği katliamları hatırlatan dövizler taşıyan göstericiler, BM ve bağlı kuruluşlara Gazze'de yaşananlara kayıtsız kalmama ve ateşkes sağlanması için çağrıda bulundu.
Eylemciler, Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca ve Arapça basın bildirisi okudu.
Human Movie Team hareketi kurucusu ve yönetmen Tülay Gökçimen, burada yaptığı açıklamada, "Bugün 28 Eylül 2024. Gazze'de soykırım başlayalı tam 356 gün oldu. BM'nin gözü önünde, ABD ve Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere Batılı devletlerin desteğiyle gerçekleşen soykırım 9 gün sonra bir yılını dolduracak. Bir sene boyunca resmi kayıtlara göre 42 bine yakın Filistinli İsrail tarafından katledildi. Enkaz altında kalan binlerce Filistinli bu kayıtta yok. Batı Şeria'da katledilen Filistinliler de bu sayıya dahil değil. İsrail'in esir alıp hapishanede işkenceyle öldürdüğü Filistinliler de bu sayıya dahil değil." dedi.
Gökçimen, son bir yıl içerisinde Gazze'deki Filistinlilere çok acı yaşatıldığını vurgulayarak, İsrail'in hastaneleri vurduğunu, savaş suçu işleyerek sivilleri ve hastaları öldürdüğünü kaydetti.
"Hastanelerin yanı sıra okullar, camiler, kiliseler, üniversite ve daha birçok yer istilacı ve işgalci bir güç olan İsrail tarafından vuruldu" ifadesini kullanan Gökçimen, kamplara sığınan Filistinlilerin de bombalandığını söyleyerek, şunları kaydetti:
"İstilacı ve işgalci şer şebekesi olan İsrail, Gazze başta olmak üzere Filistinlilere yönelik 'yok etme' projesinde saldırılarla eş zamanlı olarak Filistinlilerin gıdaya, suya ve ilaca erişimini de kesti. En temel insan hakkı olan gıda, su ve ilaca Filistinlilerin erişimini engelleyerek soykırımı daha en başta ifşa etti İsrail. Bu engel sonucu Filistinli çocuklar, kadınlar ve yaşlılar açlık ve susuzluktan öldü. Salgın hastalıklar, tedavi imkanı olmadığı için ölümle sonuçlandı. Hala binlerce çocuk ölümcül cilt hastalıkları ile acı içinde kıvranarak tedavi beklemektedir. Bütün bunlar yaşanırken dünya ne yaptı. Her ülkeden her milletten insanlar soykırımı gördü, tepki gösterdi. Ancak devletler ya soykırım yapan İsrail'i destekledi ya da görmezden geldi. BM'den, DSÖ'den ve Uluslararası Ceza Mahkemesinden Gazze'de, Batı Şeria'da ve işgal altındaki diğer topraklarda Filistinlilerin durumunu anlatmalarını değil, bir yıldır devam eden soykırımı durdurmalarını istiyoruz. "
İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da gerçekleştirdiği saldırılarda hayatını kaybeden Türk aktivist Ayşenur Ezgi Eygi'yi rahmetle andıklarını belirten Gökçimen, Eygi'nin Gazzelilerin haklarını savunmak için canını ortaya koyarak İsrail'in acımasızlığını bir kez daha bütün dünyaya gösterdiğini vurguladı.
Akademisyen ve aktivist Enes Yalman da burada yaptığı konuşmada, "Bugün Gazze'de olanlar ilk günkü gibi devam ediyor. Artık Lübnan'da da bu soykırım yayıldı. Biz bunlara asla alışmayacağız. Bu insan olarak bizim boyun borcumuz." dedi.
Bu konuyu konuşmanın, İsrail'i boykot etmenin ve dua etmenin hayati olduğunu kaydeden Yalman, yaşanan bu "soykırımın" normalleştirilmemesi gerektiğini söyledi.
Yalman, "Gördüğümüz gibi Gazze'den sonra artık Lübnan'a saldırmaya başladılar. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun soykırımını açık açık ve canlı bir şekilde izliyoruz. Onlar utanmıyor ve bu bölgeyi ele geçirmek istedikleri net. Bu zulme karşı durmak için haykırmaya devam etmemiz lazım. Bugün soykırımın ilk gününde başlamış gibi çabalarımızı yenilememiz lazım. BM ve uluslararası kuruluşlara baskı yapmaya devam edeceğiz ve asla bundan geri durmayacağız." diye konuştu.
Eylemciler, İsrail'in son dönemde Lübnan'a yönelik saldırılarına da tepki gösterdi.