BAE'nin Yemen'de eski rejimin ailesini 'ön plana çıkarma' gayretleri

Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) uzun süredir Yemen'in eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in ailesini ön plana çıkarma çabaları dikkati çekiyor. Bu çabanın amacı her ne kadar İran'ın ülkeye müdahalesine karşı koymak gibi görünse de BAE'nin gizli olarak birçok tarafı zayıflatmak için farklı hedefleri olduğu belirtiliyor.

1

Siyasi kaynaklar, BAE'nin Salih'in ailesini ön plana çıkarmaya yönelik çabalarının, Salih'in Aralık 2017'de Husiler tarafından öldürülmesi, Salih yanlısı askeri ve siyasi liderlerin başkent Sana'dan meşru hükümetin kontrolündeki bölgelere ve oradan da yurt dışına çıkmasının ardından daha belirgin hale geldiğini ifade ediyor.

BAE, savaşın başından bu yana Salih'in büyük oğlu Tuğgeneral Ahmed Ali Abdullah Salih'e yönelik ev hapsini kaldırmasının yanı sıra askeri kamplarında da Aden'e geçmeyi başarmış olan ve başlarını yeğeni Tuğgeneral Tarık Muhammed Abdullah Salih'in çektiği Salih yanlısı pek çok komutana alan açtı.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) BAE'de ikamet eden Salih'in büyük oğluna Yemen'deki siyasi süreci baltalayanlardan biri olması nedeniyle yaptırım uyguluyor.Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi de Salih'in büyük oğlunu, 2015 yılı başlarında Yemen'in Abu Dabi Büyükelçiliği görevinden azletmişti.

Baba Salih'in öldürülene kadar genel başkanlığını yürüttüğü Genel Halk Kongresi Partisi (GHK) ise oğul Salih'in siyaset sahnesine geri dönmesi için bu yaptırımların kaldırılması yönünde günlerdir kampanya yürütüyor.

Salih'in öldürülmesi, GHK ile BAE arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktası oldu. Salih yanlısı medyada 3 yıl boyunca BAE'nin düşman ülkelerden olduğu gösterildikten sonra yine aynı medyada Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid ve Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayid'in oğul Salih'le görüştüğü yönündeki haberler yer aldı.

Devrik Cumhurbaşkanı'nın öldürülmesinden 3 ay sonra ise yine aynı medyada oğul Salih'e uygulanan yaptırımların kaldırılmasını içeren haberler yayımlandı.

- Kartların yeniden karılması

Salih ailesinin, Yemen'de askeri ve siyasi sahaya geri dönmesi kartların yeniden karılması anlamına geliyor. Zira, BAE ve Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon bu adımın, Husiler ve İran'la mücadeleyi hedeflediğini savunuyor. Başka kaynaklar ise bunun, Hadi'nin liderliğindeki meşruiyeti zayıflatacağını iddia ediyor.

Aynı kaynaklar, BAE'nin, oğul Salih'i özellikle ülkenin kuzeyinde Husilerle mücadele etmeye daha muktedir olması ve babasının 1978-2011 tarihleri arasındaki iktidarı döneminde Cumhuriyet Muhafızları komutanlığını yapmış olması hasebiyle Hadi'ye alternatif olarak sunabileceğini düşünüyor.

Öte yandan BAE'nin, yeğen Tarık'a gelecek dönemde daha büyük bir askeri rol vermek için çaba sarf ettiği bilgisi siyasi ve askeri kulislerde dolaşıyor. Bunu da Aden'deki koalisyon güçlerine ait karargah içinde kendisine ait bir tabur oluşturmasına ve Sana ile Husilerin kontrolündeki bölgelerden güneye kaçan Cumhuriyet Muhafızı subaylarını bünyesine almasına izin vererek yaptığı belirtiliyor.

Yeğen Tarık ve oğul Salih, şu ana kadar Hadi'nin meşruiyetini tanıdıklarını ilan etmezken baba Salih'in tavsiyelerini yerine getirmek için komşu ülkelerle (Suudi Arabistan ve BAE) çalışma niyetinde olduklarını vurguladılar.

Meşru hükümet, ocak ayında Salih ailesinin net olmayan tavrını kabul etmediğini açıklamış ve mevcut aşamada, oğul Salih ve Tarık'ın "ya Hadi'nin ya da Husilerin yanında olduklarını" açıkça söylemeleri gerektiğini belirtmişti.

Cumhurbaşkanı Hadi, 11 Şubat devriminin 7. yılında yaptığı konuşmada, halkın "hanedanlık rejiminin" geri dönmesini kabul etmeyeceğini söylemişti.

Bu durumda, Salih'in ailesini desteklemek ve onları, Husiler karşısında meşru yönetime paralel bir güç olarak sahaya sürmek, Yemen'de daha fazla çatışmaya yol açabilir.

BAE, Yemen'deki rolünü geçen çarşamba günü Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Karkaş'ın ağzından savundu.

Karkaş, BAE'nin koalisyon güçleri içindeki rolünü tam olarak yerine getirdiğini ifade etti ve Yemen Ulaştırma Bakanı Salih el-Cebvani'nin geçen pazar günü yaptığı "BAE'nin meşru yönetim dışındaki siahlı grupları desteklediği ve ülkede kaosa sebep olduğu" yönündeki açıklamalarına, "Ucuz açıklamalar, söylentiler ya da rüşvet BAE'ye zarar veremez." ifadesini kullanarak cevap verdi.

BAE'li Bakan, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden yaptığı açıklamalarla stratejik hedefi gerçekleştirebilmek için koalisyonun siyasi, askeri ve insani sorunları yönettiğini ve bu sayede istikrarlı ve müreffeh Yemen hedefine ulaşacaklarını kaydetti.

- Islah Partisi'ni zayıflatmak

BAE'nin Salih'in ailesine destek vermesindeki amacın meşruiyeti zayıflatmak ve siyasi ortamı karıştırmak olduğu görüşünün aksine bazı gözlemciler, Abu Dabi'nin GHK'nin varlığını koruma ve Yemen'de Müslüman Kardeşler Teşkilatı'na (İhvan) yakınlığıyla bilinen Islah Partisi'ni zayıflatma amacı güttüğünü savunuyor.

AA muhabirine konuşan El-Hudeyde Üniversitesi'nde Uluslararası Kriz Yönetim Bilimi Profesörü Nebil eş-Şercebi, GHK'nin dahili ve harici pek çok tarafın rekabet ettiği bir alan olduğunu ve BAE'nin oğul Salih'e bir görev verme çabasının arkasında da partinin varlığını koruma amacının yattığını vurguladı.

Şercebi, "Oğul Salih her ne kadar siyasi alanda zayıf ve güçsüz olsa da BAE ve Suudi Arabistan'a göre içinde bulunulan aşama, partinin saflarının Salih'in oğullarından birinin liderliği altında birleştirilmesini gerektiriyor." dedi.

Salih ailesinin yeniden siyaset sahnesine dönmesinin, Husileri ya da meşruiyeti değil Islah Partisi'ni zayıflatma senaryolarından biri olduğunu savunan Şercebi, BAE'nin meşru hükümet içinde Islah Partisi'nin nüfuz alanını her türlü yola başvurarak daraltmaya çalıştığını ancak bunu başaramadığını, bu amaca ulaşmak için GHK'den daha iyisini bulamayacağını belirtti.

Şercebi ayrıca, gelecek dönemde Ahmed bin Dağr hükümeti içinde GHK liderlerinden atamalar olabileceği öngörüsünde bulundu.

(AA)