BAE'nin düşmanları ile olan ilişkisi, ABD ile olan ittifakına zarar veriyor

Ortadoğu'daki etkisini arttırmak isteyen ABD'nin sadık dostu Birleşik Arap Emirlikleri'nin işlediği suçlar iki ülke arasında gerilime neden olmaya başladı.

1

İki yıl önce Yemen iç savaşının şiddetlenmesi ve uluslararası alarm vermeye başlamasıyla ABD bölgede bulunan savaşçılarına geri çekilmeleri konusunda uyarıda bulunmuştu. Ancak ABD'nin bu çabası en güvenilir sadık dostlarından BAE tarafından zayıflatıldı.

 İç savaş boyunca kara ve hava saldırılarında yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Buna rağmen Suudi Arabistan önderliğindeki koalisyon gücünün bir parçası ve ABD'nin müttefiki Birleşik Arap Emirlikleri dönemin ABD dışişleri bakanı John Kery'nin barış ve ateşkes çağrılarına itirazda bulundu.

 
2015 yılının Mayıs ayı içerisinde John Kerry'nin Yemen ziyareti esnasında demeç veren BAE prensi Muhammed bin Zayed el Nahyan, "John Kery ikna edici bir konuşmacıdır. Yemen sağlam durmalıdır" demişti.  Aynı zamanda Amerikan Washington Post gazetesine sızdırılan maillerde prens Zayed el Nahyan'ın bir toplantı esnasında "Arap Körfez ülkeleri de sağlam durmalıdır" dediği belirtiliyor.
 
Sızdırılan maillerde gerçekleşen toplantıda BAE'nin Ortadoğu'daki nufüz alanlarını askeri güç, diplomasi ve el altından yürüttüğü politikalarla güçlendirmeye çalıştığı görülüyor. Özellikle BAE'nin Yemen'deki rolü ile ABD ile olan ilişkilerini zora soktuğu ifade ediliyor.
 
ABD Savunma Bakanı Jim Mattis de dahil olmak üzere bir çok ABD'li general Birleşik Arap Emirlikleri'ne hayran olmakla beraber, BAE'yi "küçür sparta" olarak nitelendiriyorlardı.
 
Ancak ittifakta yaşanan gerginlikler geçtiğimiz ay Katar'ın resmi haber ajansının BAE tarafından hacklenmesi ve ABD'nin bölgedeki diğer müttefiği olan Katar'a ambargo uygulanması ABD-BAE ilişkilerini daha da rahatsız etti.
 
BAE LİBYA'DA BM KARARLARINI ÇİĞNEDİ
 
Aynı zamanda BAE'nin Libya'da barış çabalarına engel olması ve Yemen'de savaş suçlarına ortak olması mevcut durumu daha da kötüye götürdü. Eski bir üst düzey ABD'li yetkili ABD-BAE arasındaki son ilişkiler hakkında, "BAE ile partner olmamız harika ancak her zaman göz göze olmuyoruz" şeklinde endişelerini dile getirdi.
 
Libya'da 2011 yılında eski lider Kaddafi'nin devrilmesinde etkin rol oynayan BAE, Kaddafi sonrasında Libyalı komutan General Halife Hafter'i askeri olarak desteklemeye başladı.  Ancak BAE'nin bu desteği ABD'yi hayal kırıklığına uğrattı.  BM tarafından yayınlanan raporlara göre Hafter Libya'da muhaliflere karşı savaş suçu işliyordu ve suçları BM'nin silah ambargosuna rağmen BAE'den aldıkları silahlarla yapıyorlardı.
 
ABD'ye göre ise Hafter Libya'daki siyasi çözüme engel isimlerden biri.
 
YEMEN'DE İNSALIK SUÇU 
 
Ortadoğu üzerindeki nüfusunu arttırarak devam ettiren BAE'nin bir diğer savaş alanı ise Yemen.
 
İran destekli Husilere karşı, Suudi Arabistan önderliğindeki Koalisyonun parçası olan Birleşik Arap Emirlikleri düzenlediği hava saldırıları ve silahlı çatışmalarla binlerce kişiyi öldürdü.
 
Aynı zamanda Husileri ambargo altında tutan BAE milyonlarca Yemenliyi açlık ve kolera ile başbaşa bırakmış durumda.
 
BAE-ABD YAKIN İLİŞKİSİ
 
Birleşik Arap Emirlikleri bağımsızlığını ilan etmesinden tam 10 yıl sonra 1981'de petrol zenginliklerini arttırarak ABD'den savaş uçakları almaya başladı.
 
Bundan sonraki yıllarda BAE, 1991 Körfez Savaşı, Somali, Balkanlar ve Afganistan da dahil olmak üzere Batı destekli savaş ve işgallere asker göndermeye başladı.
 
BAE aynı zamanda ABD'den füze savunma sistemi olan THAAD'ı satın alan ilk müttefiğiydi. Şuan ise her biri 100 milyon dolara mal olan Pentagon'un en gelişmiş savaş uçağı olan F-35'leri satın almayı umuyorlar.
 
ABD'li Ortadoğu uzmanı kıdemli Pentagon yetkilisi Andrew Exum, BAE hakkında yaptığı açıklamada, "BAE'nin en büyük silahı sofistike silahlar değil. Lojistik ve eğitim de dahil tam donanımlı bir askeri kuvvet oluşturmak için özenli yatırım yapıyorlar. BAE'yi ayıran özellik bu" ifadelerine yerdi.

Kaynak: star.com.tr/ Yaser Emre