Avrupa'nın 'basın özgürlüğü' karnesi zayıf

Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünce (BYEGM) yapılan araştırmaya göre, Avrupa basın ve ifade özgürlüğü konusunda sınıfta kaldı.

1

Basın ve ifade özgürlüğü konusunda araştırma yapan BYEGM, çalışmanın sonuçlarını yaptığı yazılı açıklama ile duyurdu.

Özellikle son yıllarda basın ve ifade özgürlüğü alanının, Türkiye’nin uluslararası platformda eleştiri oklarının hedefi haline geldiği konuların başında yer aldığı belirtilen açıklamada, söz konusu eleştirilerin temel dayanak noktasını ise çeşitli uluslararası basın meslek örgütlerinin rapor ve açıklamalarından beslenen başta AB ülkeleri olmak üzere birçok ülkenin Türkiye’ye yönelik iddialarının oluşturduğuna işaret edildi.

Türkiye'ye sıklıkla eleştiri yapan ülkeler arasında Fransa, Almanya, İngiltere, İsveç, İspanya, Hollanda, ABD gibi batılı demokrasiler bulunduğu hatırlatılan açıklamada, "Peki, bu ülkelerde sınırsız basın özgürlüğü mü savunuluyor? Gazeteciler, medya çalışanları, muhabirler bu ülkelerde sorunlarla karşılaşmıyorlar mı?" soruları yönetildi ve söz konusu ülkelerdeki baskı ve sansür örneklerine yer verildi.

İngiltere'de yürürlüğe giren Investigatory Powers Act ile telefon ve hizmet sağlayıcılarına, kullanıcıların kişisel bilgilerinin yanı sıra hareketlerini izleme ve paylaşma yetkisinin verildiği aktarılan açıklamada, İngiliz hükümetine bağlı 48 kuruluşun kullanıcıların sildikleri bilgileri görebileceğine işaret edildi. Açıklamada, "Yasanın siber suçlar ve terörizmle mücadele kapsamında hazırlandığı biliniyor. Bu yasa Türkiye'nin terörle mücadele kapsamında internet kullanıcılarının bilgilerinin geçici süreyle depolanmasına izin veren yasaya benzerliği ile dikkat çekiyor." değerlendirmesi yapıldı.

CIA çalışanı Edward Snowden'ın Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansına ait belgeleri sızdırdığı Guardian gazetesinin polislerce basıldığı hatırlatılan açıklamada, bilgisayar disklerinin zor kullanılarak imha edildiği anımsatıldı.

OHAL uygulamasının devam ettiği Fransa'da, çalışma yasa tasarısını protesto eden göstericilerin fotoğraflarını çeken gazetecilerden birine, eylemler sırasında çektiği fotoğraflardan dolayı gösteri yapılan alanlara girme yasağı getirildiği belirtilen açıklamaya şöyle devam edildi:

"Rennes şehrinde yaşanan protestoları görüntüleyen bir gazetecinin kaydettiği fotoğraflar polislerce silindi, yine polisler aynı gösteride, France 3 kameramanını tartakladı. 2014'te kabul edilen terörle mücadele yasası, internet üzerinden yapılan yorumlarda terör övgüsü suçuna yönelik 5 yıla kadar hapis ve 75 bin euro para cezası öngörmektedir."

Irak savaşında Alman gizli servisi BND'nin faaliyetlerine ilişkin haber yapan haftalık Focus gazetesinin muhabirleri Josef Hufelschulte ve Erich Schmidt-Eenbom hakkında "devletin gizli belgelerini ifşa etme" gerekçesiyle dava açıldığı, Cicero dergisinin de aynı gerekçeyle polis tarafından basıldığı aktarıldı.

2014'te gazeteci Marie Delhaes'in bir terör şüphelisinin aleyhine tanıklık yapmaya zorlandığı, tanıklık yapmaması durumunda ise para cezasına çarptırılmakla tehdit edildiği vurgulanan açıklamada, İsveç'te, "15 Temmuz-Kanlı Darbenin Perde Arkası" panelinin iptal edilerek Türk gazetecilerin konuşturulmadığı hatırlatıldı.