Avrupa'da araştırıldı: Soğuk savaş başladı

Berlin merkezli düşünce kuruluşu tarafından yapılan araştırmaya göre, Avrupalıların çoğu ABD, Çin ve Rusya arasında soğuk savaşın başladığını düşünüyor. Raporda AB'nin Rusya ve Çin söz konusu olduğunda kendi ulusal hükümetleri yerine Brüksel merkezli ortak bir Avrupa politikası gütmek için daha kolay bir zemin bulabileceğine işaret ediliyor.

AA

Avrupalıların çoğu, ABD ile Çin ve Rusya arasında yeni bir soğuk savaşın başladığını, ancak kendi ülkelerinin bunun parçası olmadığını düşünüyor.

AA tarafından aktarılan habere göre, Berlin merkezli düşünce kuruluşu Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) tarafından 12 AB üyesi ülkede yapılan araştırmaya göre, ankete katılanların yüzde 62'si ABD-Çin arasında yeni bir soğuk savaş başladığına, yüzde 59'u ABD ile Rusya arasında da benzer bir bölünmenin ortaya çıktığına inanıyor.

Katılımcılar, soğuk savaşla "kendilerinin bir ilgisi olmadığını" düşünüyor. Katılımcıların sadece yüzde 15'i kendi ülkelerinin Çin ile, yüzde 25'i de Rusya ile soğuk savaşa girdiğini belirtiyor.

Ancak Macaristan'daki katılımcıların yüzde 91'i, Bulgaristan'dakilerin yüzde 80'i, Portekiz'dekilerin yüzde 79'u ve Avusturya'dakilerin yüzde 78'i kendi ülkelerinin de soğuk savaşın parçası olduğuna inanıyor.

Ankete yanıt verenlerin yüzde 31'i AB'nin Çin ile soğuk savaşta olduğunu, yüzde 35'i ise olmadığını beyan ederken, yüzde 44'ü AB'nin Rusya ile yeni bir soğuk savaşa girdiğini düşünüyor.

Araştırmanın raporuna göre, AUKUS krizi ve Batı ittifakı içindeki çatlaklara bakıldığında Avrupa ile ABD'deki kamuoyu arasındaki uçurumun büyümesi tehlike arz ederken, Brüksel'deki AB yönetimi ile üye devletlerin politika hedefleri de gitgide ayrışıyor. Bu da Çin ya da Rusya ile ilişkilerin gerilmesi durumunda AB düzeyinde bütüncül bir yanıt verilmesini zorlaştırma ihtimali taşıyor.

Raporda değerlendirmesine yer verilen ECFR Başkanı Mark Leonard'a göre, "soğuk savaş" ihtimali, Avrupalı seçmenleri yabancılaştırma riski taşıyor.

Raporda AB'nin Rusya ve Çin söz konusu olduğunda kendi ulusal hükümetleri yerine Brüksel merkezli ortak bir Avrupa politikası gütmek için daha kolay bir zemin bulabileceğine işaret ediliyor. Ancak AB yönetiminin "şahin" tavrının Avrupa kamuoyundaki atmosfere aykırı olduğunu, vatandaşları çekmek yerine uzaklaştıracağını, bunun yerine Atlantik ortaklığı geliştirmek için yeni yollar denemesi gerektiği kaydediliyor.