Macaristan'da pazar günü yapılan genel seçimlerde 12 yıldır kesintisiz iktidarda olan Viktor Orban büyük bir zafer kazandı. Kesin olmayan sonuçlara göre iktidardaki FİDESZ-Hristiyan Demokrat İttifakı, yüzde 53.1 oyla 199 sandalyeli parlamentoda 135 milletvekili kazanarak, şimdiye kadar sahip olduğu üçte ikilik parlamento çoğunluğunu da korumayı başardı. Altı muhalefet partisinin oluşturduğu muhalefet ittifakı ise seçmenden beklenen desteği göremedi. Muhalefet blokunun aldığı oy oranı, ittifakta yer alan partilerin ayrı ayrı katıldıkları 2018 genel seçimlerinde aldıkları oy toplamının da altında kaldı. Muhalefet ittifakı parlamentoda sadece 56 sandalye kazanabildi. Kamuoyu araştırma şirketlerinin seçim araştırmaları, seçim öncesi gerçekleştirilen son yoklamalarda iktidar partisinin birkaç puan avantaja sahip olduğuna işaret ediyordu ancak Viktor Orban'ın seçimleri bu kadar büyük bir farkla kazanabileceği beklenmiyordu.
ORBAN: SOROS'UN EN KÖTÜ YATIRIMI
Viktor Orban gayriresmi sonuçların ortaya çıkmasının ardından yaptığı ve taraftarlarının alkışlarıyla sık sık kesilen konuşmasında partisinin en zor koşullarda, tarihindeki en büyük zaferi kazandığını vurguladı. Orban taraftarlarına teşekkür konuşmasında sözlerine AB'ye gönderdiği mesajla başladı. "Öyle büyük bir zafer kazandık ki, bu zafer Ay'dan bile göründü, ama en azından Brüksel'den bu muazzam zaferin çok net görüldüğüne eminim, bu zafer yürekli Macar ulusunun zaferidir" diyen Orban, Soros'a yüklendi: "Macar soluna harcadığınız tüm paralar boşa gitti. Macar solu, Soros'un şimdiye kadarki en kötü yatırımı."
ABD/AB MÜDAHALESİNE KARŞI BİRLEŞELİM
Orban, 23 Ekim 2021'de düzenlediği mitingde, ABD ve Avrupa Birliği'ni Macaristan'daki seçimlere karışmakla suçlayarak halkı birleşmeye çağırmıştı. ABD Dışişleri Bakanlığı ise, seçimlere müdahale iddialarını reddettiği açıklamasında "ABD-Macaristan ikili gündeminin önemli bir parçası olarak, medya bağımsızlığı ve sivil toplum alanının erozyona uğraması, LGBT haklarının kısıtlanması ve yargı bağımsızlığının yok edilmesi konusundaki endişelere dair Macaristan'a baskı yapmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullanmıştı.
BATI'YA 'SADAKAT SÖZÜ' VEREN ADAY KAYBETTİ
Muhalefetin ortay adayı Peter Marki-Zay, seçim yenilgisini kabul ettiği konuşmasında kürsüye sadece ailesiyle çıktı. Marki-Zay, muhalefetin yenilgisini ülkede demokrasinin eksikliği ile, iktidar ve muhalefetin sahip oldukları maddi imkânlar arasındaki farklarla ve Orban'ın yalana dayalı olduğunu iddia ettiği kampanyasıyla açıkladı. Taraftarlarına mücadeleyi bırakmama sözü verdi. Peter Marki-Zay, Ekim 2021'de ABD basınına verdiği röportajda, daima NATO'yu destekleyeceğini ve Batılı ülkelere 'sadakat göstermek' için sabırsızlandığını belirtmişti. Marki-Zey, Orban'ın Çin ve Rusya ile temasta bulunmasını 'Batı ittifakına ihanet' olarak nitelemişti.
EN SAĞDAN EN SOLA 6 PARTİ AYNI MASADA
6'lı ittifakın liderlerinin, ortak başbakan adayları olan Peter Marki-Zay'ın seçim sonrasındaki konuşmasında kürsüde yer almamaları ise dikkat çekti. BBC'nin analizine göre, seçim sonuçlarının ele alındığı ilk değerlendirmeler, Orban karşıtı partileri en sağdan en sola kadar çok farklı görüşlere ve programlara sahip olmalarına rağmen bir araya getiren ittifakın, bu partilerin tabanlarında gerektiği gibi hazmedilmediğine işaret ediyor. Muhalefet blokunda yer alan aşırı sağ Jobbik partisinden, sol partilerle yapılan iş birliğine karşı olduğu için ayrılan radikal bir grup tarafından kurulan ve seçimlere katılan Memleket Partisi'nin, yüzde beşlik barajı aşarak sürpriz bir şekilde parlamentoya girmiş olması da bunun kanıtı olarak gösteriliyor.
BUDAPEŞTE ZAFERİ UMUTLARI OLMUŞTU!
Macaristan'da muhalefet partilerinin ilk ciddi ittifak girişimi, 2019'daki yerel seçimlerde başkent Budapeşte için ortak bir belediye başkan adayı belirlemeleriydi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 'sevgi dili' kampanyasını örnek aldığını söyleyen muhalefet partilerinin ortak adayı Gergely Karacsony, Orban'ın desteklediği adaya karşı seçimleri altı puan farkla kazanmıştı. Bu stratejinin işe yaramasını memnuniyetle karşılayan muhalefet aktörleri benzer bir metodu genel seçimlerde de uygulamaya karar verdi. Altı büyük muhalefet partisi ve iki siyasi hareket, 2020'nin sonunda bir araya gelerek 'Macaristan İçin Bir Arada' isimli bir ittifak kurdu. Türkiye'deki fondaş medya ise o dönem Macaristan'daki Orban karşıtı ittifakı Türkiye'deki muhalefete örnek gösterip "Alacağınız dersler var" mesajları vermişti.
SEÇİMDEN SONRA ORTADAN KAYBOLDULAR
Muhalefetin ortak adayı Peter Marki-Zay, Hodmezövasarhely kasabasının Belediye Başkanı'ydı.
6'LI İTTİFAK
Sosyalist Parti
Yeşiller Partisi
Diyalog Partisi
Demokratik Koalisyonu
Jobbik
Momentum
ORBAN'IN ZAFERİ KATİ PİRİ'Yİ AĞLATTI
Avrupa Parlamentosu'nun Dışişleri Sözcüsü Kati Piri Orban'ın seçim zaferinin ardından ağlama ifadesiyle bir tweet paylaştı. Piri, tweette "Macaristan Başbakanı Viktor Orbán'ın beşinci (büyük) seçim zaferi hakkında derin bir üzüntü duyuyorum. Ve ayrıca parlamentoda seçilmiş bir neo-Nazi partisi var. Macaristan için çok kötü haber, ama kesinlikle Avrupa Birliği için de" ifadelerini kullandı. Türkiye'deki yandaş gazeteciler de Orban'ın zaferine üzülenler arasında yer aldı. CHP'nin yayın organı Halk TV programcısı Levent Gültekin, de "Macaristan'da 6 partinin ortak adayına karşı Orban seçimi yeniden kazanmış, bizim muhalefetin çıkaracağı dersler var, umarım Macaristan'da olan bitenler üzerine kafa yorarlar" paylaşımı yaptı.
TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI ÜYESİ
2009'da Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan, tarafından imzalanan anlaşma ile Türk Konseyi kuruldu. 2018'deki 6. zirvede Macaristan gözlemci üye olarak kabul edildi. 2019'daki 7. zirvede ise Özbekistan, konseye tam üye oldu. 2021'deki İstanbul Zirvesi'nde ise Türkmenistan gözlemci üye oldu, konseyin adı da 'Türk Devletleri Teşkilatı' olarak değiştirildi.
SOROS: ERDOĞAN'IN ETKİSİ BALKANLAR'IN HER YERİNDE
Dünyaca ünlü spekülatör George Soros 19 Haziran 2018'de, New York Times'ta yazdığı makalede şöyle yazmıştı: "Balkanlar'da Avrupa'nın yanı sıra Türkiye, Rusya ve Çin de etkili. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan varlığını her devlette hissettiriyor. Batılı güçler, Balkan ülkelerini, yerel işbirliği ve nihayetinde AB'ye giden yolda tutmayı başaramazsa; bu devletler Rusya, Türkiye ve Çin'in nüfuz alanlarına itilecek ve muhtemelen bunların arasında bölünecektir."
Pakistan'da meclisin feshedilmesi ve 90 gün sonraya seçim kararının alınmasının ardından halk, İmran Khan için destek gösterileri düzenledi.
PAKİSTAN'DA YAŞANANLAR ABD'NİN AÇIK MÜDAHALESİ
Pakistan Başbakanı İmran Khan'ı devirmek için muhalefeti örgütleyen ABD, muhalefeti birleştirip meclisi güvensizlik oylamasına götürmeyi başarsa da istediği sonucu alamadı, Meclis Başkan Yardımcısı Suri güvensizlik oylamasını anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle reddetti ve ardından Cumhurbaşkanı Alvi'nin kararıyla meclis feshedildi. İmran Khan, güvensizlik oylaması için "Muhalefetin beni görevden alma girişimi, ABD'nin iç politikamıza açık müdahalesidir" dedi. Peki Pakistan niye ABD'nin hedefi oldu?
SİZİN KÖLENİZ DEĞİLİZ
* Pakistan izlediği bağımsız politikayla ve bölge ülkeleriyle geliştirdiği sağlam ilişkileriyle ABD'nin hedefine girdi.
* ABD Afganistan'daki askeri güçlerini çekerken, ABD ordusuna hiçbir şekilde üs vermeyeceğini açıklayan İmran Khan, bağımsız Afganistan'dan yana tavır aldı.
* Dağlık Karabağ'ın Azerbaycan toprağı olduğunu vurgulayan İmran Han, Ermenistan işgaline yönelik askeri operasyonunda net bir şekilde Bakü'den yana tutum aldı.
* Türkiye ile Pakistan arasında savunma, ekonomi, eğitim ve kültür alanında kapsamlı bir işbirliği yürürlüğe kondu. KKTC'ye destek verdi. İki ülke tatbikatlar yaptı.
* BM'de Rusya'yı kınamadı. Sonrasında ise Moskova'ya yaptırım için mektup yazan 22 AB ülkesine "Biz sizin köleniz değiliz" cevabını verdi.
KAZAKİSTAN'I BÖYLE HEDEF ALMIŞLARDI
Türk Devletleri Teşkilatı üyesi Kazakistan'da 2 Ocak'ta LPG'ye yapılan zamlar ve ülkedeki sosyoekonomik durumun kötüleştiği gerekçesiyle başlatılan protesto gösterileri Almatı'da şiddet olaylarına dönüşmüştü. Olaylarda 3 bin 393'ü kolluk kuvvetleri olmak üzere 4 bin 353 kişi yaralanmış; siviller, polis ve askerlerin de aralarında bulunduğu 225 kişi ise hayatını kaybetmişti. Rus milletvekili Ruslan Balbek, Kazakistan'daki olaylarda terör örgütü FETÖ'nün parmağı olabileceğine dikkat çekmiş, özellikle eylemleri yöneten kişilerin FETÖ okullarından çıkmış olmalarına işaret etmişti. Balbek, FETÖ'cülerin geçmişte bölgede etkinlik gösterdiğine dikkat çekerken DEAŞ yapılanmaları ile birlikte Kazakistan'daki olayların provoke edildiğini belirtmişti.
SIRBİSTAN'DA 2. VUCIC DÖNEMİ
Sırbistan'da önceki gün yapılan seçimlerin galibi Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic oldu. Vucic, 2 milyon 245 bin oy ile oyların yaklaşık yüzde 59,9-61'ini alarak seçimleri kazandığını duyurdu.
Vucic, rakiplerinden Zdravko Ponos'un yüzde 17,7, Milos Jovanovic'in yüzde 5,9, Milica Djurdjevic Stamenkovski'nin yüzde 4,5, Bosko Obradovic'in yüzde 4,4, Stojkovic'in yüzde 3,15, Branka Stamenkovic'in yüzde 2, Misa Vacic'in ise yüzde 0,9 oy aldığını bildirdi. 'Aleksandar Vucic - Birlikte Her Şeyi Yapabiliriz' liderliğindeki listenin, mecliste yaklaşık 124-125 sandalye ile oyların yüzde 44'ünü kazandığını belirten Vucic, seçimlere yaklaşık 3 milyon 800 bin kişi katıldığını söyledi. Vucic,"Halkıma müteşekkirim ve önümüzdeki süreçte çalışıp çabalayıp daha birçok şeyi başarmalıyız" ifadesini kullandı. Avrupa'ya mesafeli duran Vucic, Batı'nın Rusya yaptırımlarına da katılmadı. Türkiye ise Sırbistan'la 'yüksek düzeyli' bir işbirliği sürdürüyor.